KARŞI OY YAZISI Davacı tarafından yapılan katkı sebebiyle “değer artış payı alacağı davası” (TMK m. 227) açıldığı ve yerel mahkeme tarafından “Tarafların anlaşmalı olarak boşandıkları, anlaşmalı boşanma davasında ‘birbirimizden nafaka, tazminat veya başka bir ad altında herhangi bir ekonomik talebimiz bulunmamaktadır’ şeklindeki beyanları nedeniyle anlaşmalı boşanmadan sonra değer artış payı isteminde bulunulamayacağı gerekçesiyle davanın reddine” karar verildiği konusunda değerli çoğunluk ile aramızda “görüş birliği” vardır. Çekişme nedir?; Anlaşmalı boşanma davasında yer alan “birbirimizden nafaka, tazminat veya başka bir ad altında herhangi bir ekonomik talebimiz bulunmamaktadır” beyanının değer artış payı alacağı (TMK m. 227) davasının reddine gerekçe oluşturup oluşturmayacağı yönünde değerli çoğunluk ile aramızda çekişme vardır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanmadan Kaynaklı Yoksulluk Nafakası-Maddi ve Manevi Tazminat Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, boşanmadan kaynaklı maddi ve manevi tazminat ile yoksuluk nafakası talebine ilişkindir. Dava değer ölçüsüne göre (nispi) harca tabidir. Nispi harça tabi davalarda karar ve ilam harcının dörtte biri işlem yapılmadan önce peşin ödenir (Harçlar Kanunu md.28/a) Yargısal işlemlerde alınacak harçlar ödenmedikçe yargılamaya devam edilerek hüküm verilmez. Davacı dava dilekçesiyle maktu harç yatırmıştır....
Anlaşmalı boşanma davaları çekişmesiz yargı konusudur. Anlaşmalı boşanma davalarında teknik anlamda "davalı" yoktur. Anlaşmalı boşanma davalarında hem kadın hem erkek boşanma iradesinin "davacısıdır." Eşler arasında anlaşma olduğu için hüküm verilebilmektedir. Anlaşmayı bozma konusunda anlaşmanın tarafı olan her eş aynı statüdedir. Dava harcını yatırmak ya da yatırmamak anlaşmalı bozma bağlamında üstünlük vermez....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, davalı ile anlaşmalı boşanmayı teminen 08.07.2009 tarihinde tanzim edilen protokolde boşanma kararının kesinleşmesi halinde kayden maliki olduğu 1224 ada, 9 parselde yer alan 18 nolu bağımsız bölümün davalıya temlikini sağlamak üzere adı geçenin bildireceği kişiye satış yetkisi içeren vekaletname verileceğinin kararlaştırıldığını, ancak 12.11.2009 tarihli oturumda anlaşmalı boşanmadan vazgeçtiklerini, buna rağmen davalı ile el ve işbirliği içinde hareket eden vekil ...’ın protokol ve vekaletin geçersiz olduğunu bildiği halde çekişmeli taşınmazı 18/11/2009 tarihinde davalıya devrettiğini, vekil ile davalı ... arasında akrabalık ilişkisi olduğunu, vekalet görevinin kötüye kullanıldığını ileri sürerek tapu kaydının iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiş, aşamalarda taşınmazın temlik edilmesi karşısında HUMK’nun 186. maddesi uyarınca davayı...
Artık bundan sonra, davacının, tazminat ve nafakaya ilişkin beyanının korkutma ve baskı altında olduğunu ileri sürmesi ve boşanma kararının esasasına itiraz etmeyip, hükmün bu bölümlerinin bozulmasını istemesi, bozulmasını istediği bölümler bakımından, " irade beyanımdan dönüyorum" anlamına gelir. Oysa, tarafların irade birliğini esas alan bir boşanma kararına vücut veren "boşanma ve fe'ilerine" ilişkin irade beyanı bir bütündür, bölünemez. Bölünebileceğinin kabulü diğer tarafa da, anlaşmalı boşanmadan dönme hakkı sağlar. Taraflardan birinin, kanunda öngörülen şekil ve şartlara uygun olarak anlaşmalı boşanma kararı oluştuktan sonra, bundan tek taraflı olarak dönme hakkı bulunmamaktadır. Taraflardan biri, irade beyanı ile kendisini bağlı sayarken, diğer tarafın bununla bağlı sayılmaması ise, anlaşmalı boşanmanın esası ile bağdaşmaz....
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre yerinde bulunmayan bütün temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine,peşin alınan harcın mahsubuna, iş bu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oyçokluğuyla karar verildi.27.11.2007 Salı KARŞI OY YAZISI Davacı tarafından yapılan katkı sebebiyle “değer artış payı alacağı davası” (TMK m. 227) açıldığı ve yerel mahkeme tarafından “Tarafların anlaşmalı olarak boşandıkları, anlaşmalı boşanma davasında ‘birbirimizden nafaka, tazminat veya başka bir ad altında herhangi bir ekonomik talebimiz bulunmamaktadır’ şeklindeki beyanları nedeniyle anlaşmalı boşanmadan sonra değer artış payı isteminde bulunulamayacağı gerekçesiyle davanın reddine” karar verildiği konusunda değerli çoğunluk ile aramızda “görüş...
Bu itibarla anlaşmalı boşanmadan sonra artık boşanma sebebiyle tazminat istenemez. Bu bakımdan dava reddedilmelidir” gerekçesi ile bozulmuştur. 3....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Uyuşmazlık, boşanmadan kaynaklı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre inceleme görevi ... ....... Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere ... ....... Dairesine gönderilmesine, 25.04.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Tarafların anlaşmalı boşanma davasındaki beyanlarının, boşanmanın eki niteliğindeki hususları içerdiği, açıkça belirtilmemiş olması karşısında, değer artış payına ilişkin isteklerden de vazgeçildiğinin kabul edilemiyeceği düşüncesiyle, sayın çoğunluk kararına katılmıyorum. KARŞI OY Davacı tarafından yapılan katkı sebebiyle “değer artış payı alacağı davası” (TMK m. 227) açıldığı ve yerel mahkeme tarafından “Tarafların anlaşmalı olarak boşandıkları, anlaşmalı boşanma davasında ‘tarafların nafaka, tazminat ve başkaca talepleri olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına’ şeklindeki beyanları nedeniyle anlaşmalı boşanmadan sonra değer artış payı isteminde bulunulamayacağı gerekçesiyle davanın reddine” karar verildiği konusunda değerli çoğunluk ile aramızda “görüş birliği” vardır. Çekişme nedir?...
Dava; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 166/3 maddesine dayalı anlaşmalı boşanma istemine ilişkindir. Mahkemece, Türk Medeni Kanunu'nun 166/3. maddesi gereği tarafların anlaşmalı olarak boşanmalarına karar verilmiş olup davalı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Anlaşmalı boşanma yönünde oluşan karar kesinleşinceye kadar eşlerin bu yöndeki diğer bir ifadeyle gerek boşanmanın mali sonuçları, gerekse çocukların durumu hususunda kabul edilen düzenlemeleri kapsayan irade beyanından dönmesini engelleyici yasal bir hüküm bulunmamaktadır. Bu halde anlaşmalı boşanma davasının "çekişmeli boşanma" (TMK m. 166/1- 2) olarak görülmesi gerekir....