Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ : Mahkemece verilen hükme karşı taraf vekillerince istinaf yoluna başvurulmuş olup, Davacı mirasçıları vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemenin evlilik birliğinin müvekkil murisin ölümü ile sonuçlandığını ve boşanma davasının konusuz kaldığını, bu sebeple dava dosyası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, dava dosyasının anlaşmalı boşanma olması sebebi ile de taraflar lehinde ve aleyhinde herhangi bir yargılama giderine de hükmetmemiş olup, söz konusu karar aleyhinde istinaf yoluna başvurduklarını, eldeki dava anlaşmalı boşanma davası olsa dahi dava dosyası kesinleşmeden müvekkillerinin murisinin vefat ettiğini, söz konusu dava dosyasının anlaşmalı boşanmadan çıkıp çekişmeli yargılamaya döndüğünü, nitekim dava dosyası ile ilgili daha önceden verilen bölge adliye mahkemesi kararının da bu yönde olduğunu, diğer yandan müvekkillerinin söz konusu dava dosyasına çekişmeli olarak devam etmek istediklerini, bu nedenle yerel mahkeme kararı hatalı...

DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında görülmekte olan --- sayılı boşanma davası mevcut olduğunu, bu dava gereği tarafların anlaşmalı boşanma protokolü çerçevesince anlaşmalı olarak boşanmak üzere anlaştıklarını, protokol hükümlerinin müvekkili tarafından tek tek yerine getirildiğini, protokol şartlarından biri olan davaya konu ----- düzenleme --------vade tarihli --------bedelli teminat senedinin düzenlenerek davalıya teslim edildiğini, ancak müvekkili tarafından protokol hükümleri yerine getirildikten sonra davalı tarafından anlaşmalı boşanmadan vazgeçildiğini, boşanma davasının çekişmeli olarak devam ettiğini, davalı tarafından kötü niyetli davranılarak müvekkilinin anlaşmalı olarak boşanacağı inancı istismar edilmek suretiyle davalıya hiçbir borcu olmadığı halde davaya konu teminat senedinin davalı elinde bulunduğunu, hayatın olağan akışı içerisinde karı koca arasında böyle bir bononun tanzim edilmesinin mümkün olmadığını, davalı tarafından aldatma...

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava TMY. 166/3 gereği anlaşmalı boşanmaya ilişkindir. Mahkemece, Türk Medeni Yasası'nın 166/3. maddesi gereği tarafların anlaşmalı olarak boşanmalarına karar verilmiş, davalı koca tarafından hükmün tamamı yönünden istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. Anlaşmalı boşanma yönünde oluşan karar kesinleşinceye kadar eşlerin bu yöndeki diğer bir ifadeyle gerek boşanmanın mali sonuçları, gerekse çocukların durumu hususunda kabul edilen düzenlemeleri kapsayan irade beyanından dönmelerini engelleyici yasal bir hüküm bulunmamaktadır. Taraflar arasındaki anlaşmanın bozulması ile anlaşmalı boşanma hükmü bütünüyle geçersiz hale gelir. Bu halde anlaşmalı boşanma davasının "çekişmeli boşanma" (TMY m. 166/1- 2) olarak görülmesi gerekir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Ziynet Alacağı- Maddi ve Manevi Tazminat Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı kadın tarafından maddi ve manevi tazminat ile ziynet alacağı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı dava dilekçesinde ziynet alacağı ile beraber, boşanmadan sonra açılan maddi ve manevi tazminat isteğinde bulunmuş, dava açarken sadece ziynet alacağına ilişkin nispi harç yatırmıştır. Boşanmadan sonra istenen maddi-manevi tazminat istekleri de nispi harca tabi olup, harç tamamlattırılmadan müteakip işlemler yapılamaz (Harçlar Kanunu md. 30-32)....

      Aile Mahkemesinin 2014/827 E. - 2015/755 K. sayılı kararı ile boşandıklarını, boşanma dosyasında maddi ve manevi tazminat talep edilmediğinden mahkemece hükmedilmediğini iddia ederek maddi ve manevi tazminat talep etmektedir. Uyuşmazlık, boşanmadan sonra açılan Türk Medeni Kanununun 174. maddesine dayalı maddi ve manevi tazminata ilişkin olup, boşanmadan önceki olaylara ve hususa dayanılarak açıldığından uyuşmazlığın ... 1. Aile Mahkemesinde görülerek sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince ... 1. Aile Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 10/10/2016 gününde oy birliğiyle karar verildi....

        Bu konuda anlaşma sağlanamaması anlaşmalı boşanma davasının reddi sonucunu doğurmaz ve anlaşmalı boşanmaya bir etkisi olamaz. Anlaşmada ayrıca yer verilmemişse, tarafların sırf anlaşmalı olarak boşanmış olmaları aralarındaki mal rejimini de tasfiye ettikleri anlamında kabul edilemez. 22. Eşler, anlaşmalı boşanmada mal rejiminin tasfiyesine karar verdikleri takdirde bu durum doğmamış bir hakkın kullanımı anlamına gelmeyecektir. Zira boşanma ile sona eren evlilikler yönünden mal rejiminin tasfiyesi davasının görülebilirlik koşulu olarak boşanmanın gerçekleşmesi aranmakta ise de eşler arasındaki mal rejiminin sona erdiği tarih kabulle sonuçlanan boşanma davasının dava tarihi olup (TMK m. 225/2), mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak hakkı dava tarihi itibariyle doğmaktadır....

          Davalı verilen kararı; davanın çocuklar adına velayeten açılması gerekirken ne dava dilekçesinde ne vekaletnamede çocuklara yer verilmediğini, davacının taraf sıfatının bulunmadığını, anlaşmalı boşanmadan 3 ay sonra açılan bu davanın iyiniyet ve sözleşmeye bağlılık ilkesine aykırı, takdir edilen nafaka miktarlarının ise müvekkilinin gelirine göre yüksek olduğunu belirterek istinaf etmiş, kararın kaldırılmasını, davanın usulden ve esastan reddini talep etmiş, bunun mümkün olmaması halinde daha uygun bir nafaka miktarının belirlenmesini istemiştir. Davacı vekili istinaf başvurusuna cevap vererek, reddini talep etmiştir. Dava; anlaşmalı boşanmadan sonra açılan iştirak nafakası istemine ilişkindir. TMK'nın 182/2.maddesinde; velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorunda olduğu hükme bağlanmıştır. Velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf, ekonomik imkanları ölçüsünde müşterek çocuğun giderlerine katılmakla yükümlüdür....

          Dava; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 166/3 maddesine dayalı anlaşmalı boşanma istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince, Türk Medeni Kanunu'nun 166/3. maddesi gereği tarafların anlaşmalı olarak boşanmalarına karar verilmiş, davalı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Anlaşmalı boşanma yönünde oluşan karar kesinleşinceye kadar eşlerin bu yöndeki diğer bir ifadeyle gerek boşanmanın mali sonuçları, gerekse çocuğun durumu hususunda kabul edilen düzenlemeleri kapsayan irade beyanından dönmesini engelleyici yasal bir hüküm bulunmamaktadır. Bu halde anlaşmalı boşanma davasının "çekişmeli boşanma" (TMK m. 166/1- 2) olarak görülmesi gerekir....

          Davacı ile dava dışı borçlu 26.2.2009 tarihinde kesinleşen ilam ile anlaşmalı olarak boşanmış boşanma protokolü gereğince dava konusu haczin yapıldığı mesken ile bunun dışında bir ev, bir araba borçlu tarafından davacı 3.kişiye 13.1.2009 ve 19.1.2009 tarihlerinde devredilmiştir. Takip dosyası kapsamından borçlunun davacı 3.kişiye devrettiği malları dışında başka malvarlığının olmadığı, boşanma ilamının kesinleşmesinden sonra borçlu koca hakkında 2.3.2009 tarihinden itibaren 10'a yakın icra takibinin başladığı, takip konusu borçların bir kısmının boşanmadan önce doğduğu, dava konusu mahcuzların 29.3.2010 tarihindeki muhafaza işlemlerine engel olmak amacıyla borçlunun borca mansuben 3.000,00 TL yatırdığı anlaşılmaktadır....

            Dosya kapsamına göre; davacının babası Orhan Çakar'ın 22/01/2016 tarihinde vefat ettikten 11 ay sonra davacının eşinden anlaşmalı olarak ve hiçbir sosyal güvencesi de olmaksızın, maddi-manevi tazminat ile nafaka talebi olmaksızın davacı T1 ile eşi Ersan Temel'in 15/12/2016 yılında anlaşmalı şekilde boşandıkları, boşanmanın hemen sonrasında davacı T1'ın başvurusu üzerine kendisine davalı SGK tarafından yetim aylığının bağlandığı, daha sonradan kurum tarafından yapılan 16.02.2017 başlangıç tarihli inceleme sonucu düzenlenen 01.03.2017 tarihli denetmen raporu ile davacının boşanmış olduğu eşi ile boşanmış oldukları dönemde eylemli olarak birlikte yaşama olgusu içinde bulundukları tespit edilmesi üzerine yetim aylığının kesildiği anlaşılmaktadır....

            UYAP Entegrasyonu