Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili, davacının davalı yanında hizmet akdi ile çalışmakta iken 14.02.2008 tarihinde akdin feshedildiğini, davacının iş yerinde uygulanan toplu iş sözleşmesinden taraf sendikaya üye olması sebebiyle yararlandığını, davacı tarafından açılan ......
Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili, davacının davalı yanında hizmet akdi ile çalışmakta iken 14.02.2008 tarihinde akdin feshedildiğini, davacının iş yerinde uygulanan toplu iş sözleşmesinden taraf sendikaya üye olması sebebiyle yararlandığını, davacı tarafından açılan ......
Mahkemece, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, dava, bayilik sözleşmesinin haksız feshinden doğan tazminat istemine ilişkin olup, dosya kapsamındaki sözleşmelerin incelenmesinden, taraflar arasındaki sözleşmenin, davacı ile dava dışı ......
Davalı tarafından daha önce davacının servis hizmeti sunduğu bir kısım öğrencileri sözleşmenin feshinden sonra da kendi nam ve hesabına taşımaya devam edildiği ileri sürülerek cezai şartın tahsili talep edilmiş ve mahkemece yazılı şekilde hüküm tesis edilmiş ise de, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın Çalışma ve Sözleşme Hürriyet başlığı altında düzenlenen 48 ve devamı maddelerinde herkesin dilediği alanda çalışma ve sözleşme hürriyetin sahip olduğu ve 818 sayılı BK.'nun 19. maddesinin ilk fıkrasında, bir akdin mevzuu, kanunun gösterdiği sınır dairesinde serbestçe tayin olunacağı, 2. fıkrasında ise bu serbestinin sınırları gösterilmiş ve 20. maddede de, bir akdin mevzuu gayrimümkün veya gayrimukik yahut ahlaka (adaba) mugayir olursa o akit batıldır hükmü getirilmiştir. Sözleşmenin tarafları, sözleşme serbestisi ilkesi çerçevesinde sözleşmenin konusunu ve cezai şartın miktarını belirlemede özgür iseler de, bu özgürlüğün sınırsız ve sonsuz olduğu söylenemez....
Davalı T3 ile dava dışı yüklenici şirketler arasında 4857 sayılı yasanın 2. maddesi uyarınca asıl işveren alt işveren ilişkisi bulunduğundan davacının feshe bağlı tazminatlar ile diğer işçilik alacaklarına hak kazandığının kabulü halinde davaya konu tazminat ve alacaklardan davalı idare sorumlu tutulabilecektir. İhale sözleşmesiyle teknik ve idari şartnamelerde doğacak işçilik alacaklarından yüklenici şirketlerin sorumlu tutulacağının kararlaştırılması davalının yasadan kaynaklı sorumluluğunu ortadan kaldırmaz Kural olarak iş akdinin kıdem ve ihbar tazminatı ödenmesini gerektirmeyen nedenlerle sonlandırıldığının ispatı davalı işverene düşmektedir....
İş akdinin sonlanmasına ilişkin Sosyal Güvenlik Kurumuna yapılan bildirimin zorunlu nedenlerle fesih (kod 22) ile sonlandırıldığının açıklandığı, yargılama sırasındaki savunmalarda ise akdin davacının yapılan yazılı ve sözlü sınavlarda başarısız olması nedeniyle kadroya alınamayan davacının iş akdinin sonlandığının savunulduğu görülmektedir. Davacının kamu işçiliğine geçirilememe sebebiyle iş akdinin feshedilmiş olması haklı bir neden teşkil etmeyip yasadan kaynaklı geçerli fesih nedeni oluşturur. Kaldı ki akdin kıdem ve ihbar tazminatı ödenmesini gerektirmeyen nedenlerle feshedildiği hususunun ispat yükü üzerinde olan davalı tarafından usulünce yerine getirilemediği anlaşılmaktadır. İlk derece mahkemesince kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanıldığına ilişkin değerlendirme yerindedir....
GEREKÇE : Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının çalışma döneminden kaynaklı feshe bağlı kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık izin ücreti alacağına hak kazanıp kazanmadığına ve davalının sorumluluğuna ilişkindir. Davacının 15.02.2016- 22.12.2017 tarihleri arasında toplam 1 yıl 10 ay 7 gün süreyle aralıksız olarak davalı idare tarafından belirli süreler ile gerçekleştirdiği personel ve hizmet alımına ilişkin sözleşmelerle iş alan dava dışı yüklenici şirketlerde işçi olarak aralıklı çalıştığı, akdin sona ermesine ilişkin Sosyal Güvenlik Kurumuna yapılan bildirimin iş yerinin kapatılması ( kod: 36) nedeniyle sonlandırıldığı yönünde olduğu görülmektedir. Davalı T3 ile dava dışı yüklenici şirketler arasında 4857 sayılı yasanın 2. maddesi uyarınca asıl işveren alt işveren ilişkisi bulunduğundan davacının feshe bağlı tazminatlar ile diğer işçilik alacaklarına hak kazandığının kabulü halinde davaya konu tazminat ve alacaklardan davalı idare sorumlu tutulabilecektir....
GEREKÇE : Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının çalışma döneminden kaynaklı feshe bağlı kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık izin ücreti alacağına hak kazanıp kazanmadığına ve davalı T3nın sorumluluğuna ilişkindir. Davacının 16/12/2014- 06/06/2017 tarihleri arasında davalı idare tarafından belirli süreler ile gerçekleştirdiği personel ve hizmet alımına ilişkin sözleşmelerle iş alan diğer dava dışı yüklenici şirketler bünyesinde işçi olarak çalıştığı, akdin sona ermesine ilişkin Sosyal Güvenlik Kurumuna yapılan bildirimin işçi tarafından ahlak ve iyi niyet kurallarına aykırı davranış nedeniyle feshi (kod:25) yönünde olduğu görülmektedir. Davalı T3 ile dava dışı yüklenici şirket arasında 4857 sayılı yasanın 2. maddesi uyarınca asıl işveren alt işveren ilişkisi bulunduğundan davacının feshe bağlı tazminatlar ile diğer işçilik alacaklarına hak kazandığının kabulü halinde davaya konu tazminat ve alacaklardan davalı idare sorumlu tutulabilecektir....
Akdin feshi halinde kullanılmayan yıllık izin sürelerine ait ücret, işçinin kendisine veya hak sahiplerine ödenir. Böylece, iş sözleşmesinin feshinde kullanılmayan yıllık ücretli izin hakkı izin alacağına dönüşür. Bu nedenle zamanaşımı da iş sözleşmesinin feshinden itibaren işlemeye başlar. Somut olayda, Mahkemece davacının 42 gün yıllık izin alacağı kabul edilerek hüküm tesis edilmiştir. Ancak, davacı tarafından açılan iş bu davanın tarihi 16.09.2014 olup, dava değeri yıllık izin alacağı yönünden 100,00 TL olarak belirlenmiş, davacı 18.04.2016 ıslah dilekçesi ile dava değerini artırmıştır. Davacı, süresi içerisinde işe iadesi için başvurmakla birlikte, dava dilekçesinde dava değerini yıllık izin alacağı yönünden 100,00 TL olarak göstermiş olup, davacının yıllık izin alacağı iş akdinin feshi tarihinden itibaren 5 yıllık zamanaşımına tabidir....
Akdin feshi halinde kullanılmayan yıllık izin sürelerine ait ücret, işçinin kendisine veya hak sahiplerine ödenir. Böylece, iş sözleşmesinin feshinde kullanılmayan yıllık ücretli izin hakkı izin alacağına dönüşür. Bu nedenle zamanaşımı da iş sözleşmesinin feshinden itibaren işlemeye başlar. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 31. maddesinde, hakimin davayı aydınlatma ödevi düzenlenmiş olup, madde uyarınca, hakim uyuşmazlığın aydınlatılmasının zorunlu kıldığı durumlarda, maddi veya hukuki açıdan belirsiz yahut çelişkili gördüğü hususlar hakkında, taraflara açıklama yaptırabileceği, soru sorabileceği ve delil gösterilmesini isteyebileceği düzenlenmiştir. Somut olayda, Mahkeme tarafından hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davacının 11 yıl 9 ay 21 gün çalışma süresince hiç yıllık ücretli izin kullanmadığı varsayılarak, yıllık izin ücretine ilişkin talebi hüküm altına alınmıştır....