Mahkemece 10.12.2009 tarihli sözleşmedeki imzanın davalı şirket yetkilisine ait olmadığı için şirketi bağlamadığı, geçerli olan 2004 tarihli sözleşmede cezai şarta ilişkin hüküm bulunmadığı şirket merkezinin ...’a taşınmasına itiraz olunmadığı ve yapılan tespitin akdin feshinden sonra olduğundan delil olarak kabul edilemeyeceği bu durumda davacının akdi feshinin haklı nedene dayanmadığı gerekçeleriyle asıl davanın reddine, karşı davanın kabulüne karar verilmiş hüküm davacı-karşı davalı vekilince temyiz edilmiştir. 1- Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2- Karşı davalı vekili tarafından, karşı davanın süresinde açılmadığı yolunda itirazda bulunulmuş olup yapılan incelemede karşı davanın süresi içinde açılmadığı anlaşılmıştır....
Birleşen davada davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki bayilik sözleşmesine istinaden, müvekkili ... tarafından dava dışı şirketten kiralanan mağazanın alt kiralanmasına ilişkin davalı ile alt kira sözleşmesinin imzalandığını, sözleşmenin feshinden kaynaklı davalının kiralananı geç tahliye ve teslim ettiğini ileri sürerek dilekçesinde bildirdiği diğer nedenlerle kira sözleşmesinin feshi sonucu uğranılan şimdilik 100.000 TL kar kaybının, davalı tarafça siparişi verilen ürünlerin müvekkili tarafından zarara satışı yapılması nedeniyle uğranılan 78.315,76 Euro zararın, sözleşmelerin feshinden kaynaklı uğranılan 250.000 Euro manevi zararın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Bunun yanında davacı taraf manevi tazminat isteminde de bulunmuş ise de, davacı tarafın bu yöndeki iddialarının soyut olduğu gibi davacı tarafça uğranıldığı ileri sürülen manevi zararın ispatlanamadığı, davacı tarafın ticari itibarı ve saygınlığını zedeleyici nitelik ve boyutta bulunmadığı, dolayısı ile manevi tazminat koşullarının gerçekleşmediği anlaşıldığından davacı tarafın manevi tazminat isteminin reddine karar vermek gerekmiştir. Açıklanan nedenlerle aşağıdaki kararı vermek gerekmiştir....
Daha sonra sunulan belgeler de akdin ifa yerinin...olduğunu ispatlamaya yeterli değildir. HMK'nın 6. maddesi uyarınca davalının yerleşim yeri olan ...Ticaret Mahkemelerinin yetkili bulunduğu, sözleşmeye konu olan ürünlerin davalının yerleşim yerinde bulunan fabrikada boyanması nedeni ile akdin ifa yerinin ...bulunduğu, ...de yıkanan ve boyanan ürünlerin teslim yerinin...olduğu ispatlanamamasından dolayı akdin ifa yerinin ...yerleşim yeri mahkemeleri olduğunun kabulü gerektiği sonucuna varılarak ...Ticaret Mahkemelerinin yetkili olduğu gerekçesiyle yetkisizlik yönünde hüküm kurulmuştur. ...Asliye Ticaret Mahkemesince ise her ne kadar...1. Asliye Ticaret Mahkemesince yetkisizlik kararında davacı tarafça sunulan belgelerin akdin ifa yerinin...olduğunu ispatlamaya yeterli olmadığı belirtilmiş ise de; sunulan e-mail çıktıları ve irsaliyeli fatura örneğinden dava konusu malların sevkiyatının dava dışı ... Otomotiv Taş. Akar. Turz. San. Tic. Ltd....
GEREKÇE : Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının çalışma döneminden kaynaklı feshe bağlı kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık izin ücreti alacağına hak kazanıp kazanmadığına ve davalının sorumluluğuna ilişkindir. Davacının 18.01.2016- 01.04.2018 tarihleri arasında toplam 2 yıl 2 ay 21 gün süreyle aralıksız olarak davalı idare tarafından belirli süreler ile gerçekleştirdiği personel ve hizmet alımına ilişkin sözleşmelerle iş alan dava dışı yüklenici şirketlerde kepçe operatörü görevi ile çalıştığı, akdin sona ermesine ilişkin Sosyal Güvenlik Kurumuna yapılan bildirimin 696 sayılı KHK ( kod: 39) nedeniyle sonlandırıldığı yönünde olduğu görülmektedir. Davalı T3 ile dava dışı yüklenici şirketler arasında 4857 sayılı yasanın 2. maddesi uyarınca asıl işveren alt işveren ilişkisi bulunduğundan davacının feshe bağlı tazminatlar ile diğer işçilik alacaklarına hak kazandığının kabulü halinde davaya konu tazminat ve alacaklardan davalı idare sorumlu tutulabilecektir....
Uyuşmazlık akdin feshinde davalı kiraya verenin kusurlu olup olmadığı, davacı kiracının tazminat talep edip edemeyeceği hususlarındadır. 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanun'unun 301,304 ve 308....
Türkmenbaşı Şubesi faaliyetteymiş gibi sipariş almak suretiyle haksız fiilde bulunduğu, bu hususun soruşturma dosyasında tespit edildiği iddia edilerek, gerçekleştirilen haksız fiilin tespiti ile sonlandırılması ve haksız fiilden kaynaklı 25.000,00.TL maddi tazminatın davalıdan tahsilinin talep edildiği, davanın, haksız rekabetin düzenlendiği TTK.'nun 54. ve devamı maddeleri gereğince açıldığı, Adana 1. Asliye Ticaret Mahkemesi'ne ait ... esas sayılı dosyada açılan davanın ise, 01/04/2017 tarihli ... sözleşmesinin haklı nedenle feshinden kaynaklanan yatırım maliyeti, reklam maliyeti, markaya değer katma tazminatı, mahrum kalınan kar ve denkleştirme/portföy tazminatından kaynaklanan maddi tazminat davası olup, TTK.'nun 121-122 maddeleri gereğince değerlendirme yapılacağı, bu nedenle, davaların konusu aynı olmayan Adana 1....
Maddeleri GEREKÇE:Dava, lisans sözleşmesinden sonra davalı tarafın davacı adına tescilli------ markasını izinsiz kullanmaktan kaynaklı marka hakkına tecavüzden ve haksız rekabetten kaynaklı tecavüzün tespiti ile tecavüz dolayısıyla uğranılan zararlar ile cezai şart alacağının tahsili talebinden ibaret tazminat davasıdır....
Mahkemece davacının 11.07.2014 tarihi itibari ile ücretinin belirlenip (bu tarihe ilişkin belediyeden ücret bordrosu getirtilerek) sendikal tazminat miktarının yeniden hesaplanması gerekmektedir. Yine mahkeme kararında kıdem tazminatı alacağı için akdin feshi tarihinden itibaren faiz yürütülmesine denmiş, ancak akdin fesih tarihi belirtilmemiştir. Yargıtay 9. Hukuk Dairesi'nin 25.11.2019 gün ve 2019/3188 esas, 2019/20758 karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere hükümde faiz başlangıç tarihlerinin açıkça yazılmaması HMK'nın 297/2 maddesine aykırı olup, infazda tereddüte yol açacak niteliktedir. Somut uyuşmazlıkta hukuki fesih yani davacının işe başlatılmama tarihi 21.07.2018 tarihi olup yeniden hüküm kurulurken bu hususun da gözetilmesi gerekir. Yine somut uyuşmazlıkta; davacı kesinleşen işe iade kararı üzerine 19.06.2018 tarihinde işverene işe başlatılma ve işe başlatılmaması halinde ise, sendikal tazminat, boşta geçen süre ücreti ve diğer hakların ödenmesini talep etmiştir....
Kira akdinin sona ermesi sebeplerinden biri de kiracının temerrütü olup, akdin feshinin biçim ve koşulları 6098 sayılı TBK. 'nun 315. Ve 818 sayılı BK'nun 260. Maddesinde düzenlenmiştir. Sözleşme ile geç ödeme halinde kiraya verene tek yanlı olarak akdi feshetme yetkisi verilmiş olsa bile bu düzenleme TBK 'nun 315. Maddesine aykırı olduğundan kiraya veren tek yanlı olarak akdi feshedemez. Temerrüt nedeni ile tahliye davası açma koşullarının bulunması durumunda bile Mahkeme kararı ile tahliye ilamı alınmadığı sürece akdin sona erdiğinden söz edilemez. Bu itibarla davalı yanın tek yanlı ve geçersiz olan akdin feshetmesine dayalı olarak davacıdan tazminat ve cezai şart istenemez. Bu durumda davalı idare tahliye tarihine kadar ödenmeyen kira bedelleri ile sözlemede düzenlenen gecikme zammının tahsilini istemekte haklı olup, sözleşmenin 11. ve 14. maddeleri gereği cezai şart ve tazminat isteminde bulunamayacağı..." yönündedir. Benzer nitelikte birçok yargıtay kararı da mevcuttur....