Dosya içerisindeki davacı ve davalı tanık beyanlarından davacı tarafından davalıya yönlendirilen ihtarnamede akdin işveren tarafından işçinin işyerinde kovulmak suretiyle sonlandırıldığı anlaşılmaktadır. İşveren tarafından tutulan devamsızlık tutanakları kronolojik olarak iş akdinin feshinden sonraki döneme ilişkindir. Öte yandan iş akdinin sona ermesine ilişkin davalı tarafından Sosyal Güvenlik Kurumuna yapılan bildirimin kendi içerisinde çelişkili olduğu görülmektedir. İlk derece mahkemesince davacının feshe bağlı kıdem ve ihbar tazminatına hak kazandığına yanı sıra davacının çalışma döneminden kaynaklı 7 gün karşılığı yıllık izin ücreti alacağı bulunduğuna ilişkin kabul dosya içeriğine uygundur....
Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I 1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Kıdem tazminatının tamamına akdin feshinden itibaren faiz yürütülmesi gerekirken, Mahkemece fesih ve ıslah tarihlerinden itibaren ayrı ayrı faiz yürütülmesi hatalı olup, bozma sebebi ise de; hatanın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun geçici 3. maddesi uyarınca halen yürürlükte olan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 438/7. maddesi uyarınca hükmün aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanması uygun bulunmuştur....
Bu kere dosyadaki kağıtlar okundu işin gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - 1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle hüküm altına alınan 64.000,00 DM’nin Euro’ya çevrilerek ödeme tarihindeki TL. karşılığının tahsil edileceğinin tabii bulunmasına ve projenin akdin feshinden sonra çizdirildiğinin anlaşılmamasına göre tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2- Dosya kapsamından akdin feshinde tarafların ortak kusurlu bulundukları anlaşılmaktadır. Bu durumda feshe bağlı olarak davacı yüklenici tarafından talep olunan dönme cezası 50.000,00 DM’nin karşılığı Euro’ya ilişkin istemin reddine karar verilmesi gerekirken ceza-i şart alacağının hüküm altına alınması doğru olmamıştır. 3- Yüklenici tarafından açılan davada davalıya ödenen 64.000,00 DM’nin faizi ile birlikte tahsili talep edilmiştir....
İnşaat ile yeni bir sözleşme yapılarak tapuya şerh verildiğini, böylece diğer davalıların da bu haksız feshe iştirak ettiklerini ileri sürerek, şimdilik 60.000,00 TL maddi, 20.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiş, yargılama aşamasında ıslah ile maddi tazminat miktarını 324.373,00 TL'ye arttırmıştır. Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece iddia, savunma, uyulan Yargıtay bozma ilamı ve tüm dosya kapsamına göre; sözleşmenin haksız olarak feshinden kaynaklı davacıların kâr kaybından arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin tarafı olan davalı ...'ın sorumlu olduğu gerekçesiyle, maddi tazminat isteminin bu davalı yönünden kısmen kabulüne diğer davalılar yönünden reddine karar verilmiştir. Kararı, davalı ... vekili temyiz etmiştir....
Ücret olarak nitelendirilemeyeceğinden tazminat ve işçilik alacaklarının hesaplanmasına esas ücrete dahil edilemez. Somut uyuşmazlıkta, hükme esas bilirkişi raporunda davacının tazminat ve alacakları asgari geçim indirimi de dahil edilerek hesaplanmıştır. Bu hesap tarzı yukarda açıklandığı üzere yasaya aykırıdır. Davacının tazminat ve alacakları asgari geçim indirimi dikkate alınmadan hesaplanıp belirlenmelidir. 4-Hüküm altına alınan alacak miktarlarının, infazda tereddüde yol açacak şekilde net mi brüt mü olduğunun belirtilmemesi de hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. F) Sonuç: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenlerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 25/05/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Menfi tespit-Tazminat Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı menfi tespit ve tazminat davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava kiracı tarafından kiraya verene karşı açılan sözleşmenin haksız yere feshedilmesi nedeniyle bakiye süreye ilişkin kira bedelinin iadesi, kira borcu için verilen senet nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti, kazanç kaybı ile faydalı ve zorunlu masraf alacağı istemine ilişkindir....
Kira sözleşmesinin 4.maddesinde üst üste iki taksit geciktirilmesi halinde kira akdinin 2886 sayılı yasanın 62.maddesi uyarınca tebligat yapılmaksızın idare tarafından fesih edileceği ve yüzde 6 olarak belirlenen kesin teminatın gelir kaydedileceği ve cari kira yılının %25 oranının tazminat olarak tahsil tahsil edileceği düzenlenmiştir. Davacı idare tarafından kira sözleşmesinde öngörülen yükümlülükleri yerine getirmemesi ve vadesinde ödemelerini yapmaması nedeniyle sözleşmenin tek taraflı feshedildiği ve davalıya kiralananı tahliye etmesi için bildirim yapıldığı belirtilmiştir. Kira akdinin sona erme sebepleri ve akdin feshinin biçim ve koşulları 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun (TBK) 327 vd. maddelerinde düzenlenmiştir. Akdin feshi için bu maddelerde yer alan koşulların bulunması tek başına yetmez. Ayrıca bu konuda tahliye talebinin ilama bağlanmış olması gerekir....
TARAFLARCA İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı T5 vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın belirsiz alacak davası olarak açılamayacağını, müvekkilinin pasif husumet ehliyetinin bulunmadığı dava dışı yüklenici şirketlerin davaya dahil edilmesi gerektiğini, davaya konu alacakların zamanaşımına uğradıklarını, akdin haklı nedene dayalı olarak feshedildiğini, açılan işe iade davasının reddine karar verildiğini, hükmedilen alacaklara uygulanan faiz türü ve faizin başlangıç tarihlerinin mahkemece hatalı belirlendiği gerekçesiyle ilk derece mahkeme kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE : Taraflar arasında davacının iş akdinin feshinden kaynaklı kıdem ve ihbar tazminatı alacaklarına hak kazanıp kazanmadığı ile davalıların sorumluluğu noktasında uyuşmazlık mevcuttur....
Davalı T3 ile dava dışı yüklenici şirketler arasında 4857 sayılı yasanın 2. maddesi uyarınca asıl işveren alt işveren ilişkisi bulunduğundan davacının feshe bağlı tazminatlar ile diğer işçilik alacaklarına hak kazandığının kabulü halinde davaya konu tazminat ve alacaklardan davalı idare sorumlu tutulabilecektir. İhale sözleşmesiyle teknik ve idari şartnamelerde doğacak işçilik alacaklarından yüklenici şirketlerin sorumlu tutulacağının kararlaştırılması davalının yasadan kaynaklı sorumluluğunu ortadan kaldırmaz Kural olarak iş akdinin kıdem ve ihbar tazminatı ödenmesini gerektirmeyen nedenlerle sonlandırıldığının ispatı davalı işverene düşmektedir....
Davalı T3 ile dava dışı yüklenici şirketler arasında 4857 sayılı yasanın 2. maddesi uyarınca asıl işveren alt işveren ilişkisi bulunduğundan davacının feshe bağlı tazminatlar ile diğer işçilik alacaklarına hak kazandığının kabulü halinde davaya konu tazminat ve alacaklardan davalı idare sorumlu tutulabilecektir. İhale sözleşmesiyle teknik ve idari şartnamelerde doğacak işçilik alacaklarından yüklenici şirketlerin sorumlu tutulacağının kararlaştırılması davalının yasadan kaynaklı sorumluluğunu ortadan kaldırmaz Kural olarak iş akdinin kıdem ve ihbar tazminatı ödenmesini gerektirmeyen nedenlerle sonlandırıldığının ispatı davalı işverene düşmektedir....