Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hal böyle olunca, mahkemece mahallinde yapılacak keşif ile davacı yanca iddia edilen kalıcı yatırımların taşınmaz üzerinde yapılıp yapılmadığı, yapılmış ise akdin feshinden sonra da davalı yanın aynı kalıcı yatırımları kullanarak ticaretine devam edip etmediği bir başka deyişle anılan kalıcı yatırımların taşınmaza değer katıp katmadığı tespit edilerek şayet bu yatırımların taşınmaza değer kattığının yani davalı yanın yapılan kalıcı yatırımları kullanarak ticaretine devam ettiğinin saptanması halinde bunun davacı yanca talep edilebileceği gözetilerek bir karar verilmesi gerekirken Dairemiz ilamında belirtilen gerekçe ile onandığı anlaşıldığından davacı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü gerekmiştir....

    Davalı, sözleşmenin 6. maddesi uyarınca akdin usulüne uygun olarak feshedildiğini, manevi tazminat koşullarının da bulunmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece alınan bilirkişi raporu benimsenmek suretiyle 10.800,00 TL ücret alacağı ve 5000 TL manevi tazminatın tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddi gerekir, 2-Davacı eldeki davada sözleşmenin feshinden sonraki döneme tekabül eden aylara ait ücretini talep etmiştir. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda ise sözleşmenin başlangıcından feshine kadar olan ücret alacağı hesaplanmış ve mahkemece de buna hükmedilmiştir. HUMK’nun 74....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ DAVA : Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, asgari geçim indirimi, fazla mesai ücreti, genel tatil ücreti, ücret alacağı, manevi tazminat ile yıllık izin ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır....

        Bu durumda dosya içeriğine, temyizin kapsamına, uyuşmazlığın ihalenin feshinden kaynaklı teminat farkından doğan alacak istemine ilişkin bulunmasına göre, temyiz inceleme görevi Yargıtay Kanunu'nun 11. maddesi ve Başkanlar Kurulu kararı uyarınca Yargıtay 6. Hukuk Dairesi'ne aittir. Yukarıdaki yasal düzenleme de dikkate alındığında dosyanın görevli Yargıtay 6. Hukuk Dairesi'ne GÖNDERİLMESİNE, 16/02/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          İş Mahkemesinin 04/04/2022 tarih, 2020/406 Esas, 2022/330 Karar sayılı kararına karşı davalı T3 vekilince istinaf edilmesi üzerine, yapılan müzakeresi sonucunda ; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TALEP : Davacı vekili 09/12/2020 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı T3 nezdinde 2014- 2018 yılları yılları arasında yüklenici dava dışı alt işveren şirket bünyesinde şoför olarak çalıştığını, akdin haklı bir neden bulunmaksızın sonlandırıldığını, iş yerinde hafta tatili kullanılmaksızın ulusal bayram ve genel tatil günleri de dahil olmak üzere fazla mesai yaparak çalışılmasına rağmen karşılığının ödenmediğini, müvekkilinin yıllık izin ücreti, yol parası alacağı, yemek parası alacağı, iş arama izni alacağı, sendikal tazminat ile toplu iş sözleşmesinden kaynaklı alacakların davalıdan faizi ile tahsilini talep etmiş, yargılama sırasında 02/02/2022 tarihli ıslah ve artırım dilekçesi ile taleplerini artırdığı görülmüştür....

          Ayrıca, davalı şirkete ait işyeri bordroları ve davalı tarafından ibraz edilen belgelerden, davacının sözleşmesinin feshinden sonra davalı işyerine çok sayıda işçi alındığı, ayrıca davacının üretim işçisi olarak çalıştığı, davacının sözleşmesinin feshinden önce 3 kişinin, davacının sözleşmesinin feshinden sonra ise 6 kişinin üretim işçisi olarak işe alındığı sabit olduğundan davacının sözleşmesinin geçerli nedenle feshedilmediği sonucuna varılmıştır. Kaldı ki, davacının mesleki niteliklerine uygun bir başka pozisyonda ne sebeple değerlendirilmediğine ilişkin olarak hiçbir delil ibraz edilmediği gibi davacının iş sözleşmesinin feshinde hangi kriterlere göre seçim yapıldığı da ispatlanamadığından davacının sözleşmesinin geçerli bir neden olmadan fesih edildiği sonuç ve kanaatine varılmıştır....

          DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, taraflar arasında akdedilen sözleşmenin haksız feshinden kaynaklı zararın tazmini istemine ilişkin tazminat davasıdır. Davaya son veren taraf işlemlerinden olan davadan feragat, davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir.(HMK.307/1) Feragat, dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır. (HMK.309/1) Feragatin hüküm ifade etmesi, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir. (HMK.309/2) Davacı vekili Uyap sistemi üzerinden mahkememize ibraz ettiği 14/09/2022 tarihli dilekçesi ile, tarafların aralarında sulh olduğundan davadan feragat ettiklerini beyan etmiş, olup; davacı vekilinin davadan feragat ettiği ve vekaletnamesinde de davadan feragat yetkisinin bulunduğu anlaşılmakla; davanın feragat nedeniyle reddine karar verilerek aşağıda yazılı olduğu biçimde hüküm kurulmuştur....

            Maddesindeki " Sözleşme ilişkisinin sona ermesinden sonra; Müvekkil,------- ermesinden sonra da önemli menfaatler elde ediyorsa,----ermesinin sonucu olarak, onun tarafından ----- kazandırılmış müşterilerle yapılmış veya kısa bir süre içinde yapılacak olan işler dolayısıyla sözleşme ilişkisi devam etmiş olsaydı elde edeceği ücret isteme hakkını kaybediyorsa ve somut olayın özellik ve şartları değerlendirildiğinde, ödenmesi hakkaniyete uygun düşüyorsa, --- uygun bir tazminat isteyebilir." şeklindeki düzenlemedir. DELİLLER : Celp ve tetkik olunan----- tarihinde tanzim edilen ---- akdedildiğini,---- bulunan --- --------- tarihi itibari ile vekaletten ve tüm yetkilerden azledildiğini ve vekaletnameyi fesih ettiği anlaşılmıştır. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT : Dava, acentelik sözleşmesinin feshinden kaynaklı denkleştirme tazminatı istemine ilişkindir. TTK'nın 122. Maddesinin 4. Fıkrasında; "Denkleştirme isteminden önceden vazgeçilemez....

              İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti: İlk derece mahkemesince, davacının 16.02.2016 tarihinden iş akdinin feshedildiği 02.06.2016 tarihine kadar raporlu olduğu, raporlu olduğu sürenin ihbar önelini 6 hafta aştığı, davacının iş akdinin feshi öncesinde haklarının ödenerek akdin feshi talebi bulunmakta ise de, bunun ikale teklifi olarak kabulü gerekeceğini, işverence bu dilekçeye ilişkin herhangi bir işlem yapılmadığı, sonraki bir tarihte sağlık sebebiyle iş akdinin feshedildiğini, 4857 sayılı Kanun'un 19 maddesi uyarınca davacının savunması alınmadan akdin Kanunu'nun 25/I maddesi uyarınca feshinin şekil yönünden geçerli olmadığı gerekçesiyle feshin geçersizliği ile davacının işe iadesine karar verilip, işe iadenin mali sonuçlarının belirlendiği anlaşılmıştır. İstinaf başvurusu: İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı, davalı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur....

                Oysa sözleşmenin 14. maddesinde akdin feshi halinde 5000,00 Euro’nun dönme cezası olarak ödeneceği kararlaştırılmış olduğundan ve mahkemece bu miktar hüküm altına alındığından ayrıca 2625,00 Euro’nun davalıdan tahsiline karar verilmesi doğru olmamış kararın bozulması uygun görülmüştür. SONUÇ: Yukarıda birinci bendde açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bent uyarınca kabulüyle hükmün temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, 550,00 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak Yargıtay duruşmasında vekille temsil olunan davalıya verilmesine, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, 23.01.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  UYAP Entegrasyonu