Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ceza Dairesi         2012/16904 E.  ,  2013/1512 K....

    Ceza Dairesi         2016/1512 E.  ,  2016/7515 K....

      Asliye Ceza Mahkemesinin 29.07.2009 gün ve 2006/996 esas 2009/865 karar sayılı ilamının kesinleşme tarihinin 28.04.2010 olması ve suç tarihinin bu tarihten önce olması nedeniyle tekerrür koşullarının oluşmadığı, bunun yerine Bursa 13. Asliye Ceza Mahkemesinin 12.10.2006 gün ve 2006/1512-2006/805 sayılı ilamının tekerrüre esas alınması gerektiğinin düşünülmemesi, Bozmayı gerektirmiş, sanık ...'ın temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığıyla 1412 sayılı CMUK'un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkralarından TCK'nın 58. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölüm çıkarılarak yerine sanık hakkında '' Bursa 13....

        ın eylemine uyan TCK'nın 314/2, 53, 58/9, 62, 3713 sayılı Kanunun 5/1 maddesi gereğince 7 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına dair İlk Derece Mahkemesince verilen hükmün istinafı üzerine, sübut ve vasıflandırmada bir hukuka aykırılık bulunmadığını, ancak verilen cezanın TCK'nın 61. maddesindeki hususlar dikkate alınarak alt sınırdan belirlenmesi gerektiğini değerlendiren Bölge Adliye Mahkemesi Ceza Dairesinin, sübutu kabul ve vasfı tayin edilen suç için belirlenecek sonuç cezanın doğrudan takdire ilişkin olması nedeniyle 5271 sayılı CMK'nın 280/1, 2 madde ve fıkraları gereğince usulüne uygun duruşma açıp, hukuka aykırı bulduğu İlk Derece Mahkemesi hükmünü kaldırarak yeniden hüküm kurması gerekirken, aynı Kanunun 280/1-a ve 303/1-a maddelerine yanlış anlam yükleyerek duruşma açmaksızın dosya üzerinden İlk Derece Mahkemesi hükmünü kaldırıp, yazılı şekilde sanığın neticeten 6 yıl 3 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına...

          BORÇLAR KANUNU [ Madde 213 ] 1512 S. NOTERLİK KANUNU [ Madde 60 ] 2644 S. TAPU KANUNU [ Madde 26 ] "İçtihat Metni" Asıl dava, elatmanın önlenmesi, karşı dava harici satın almaya dayalı tapu iptal tescil isteğine ilişkindir. Mahkemece, asıl davanın kabulüne, karşı davanın reddine karar verilmiştir. Dosya içeriği ve toplanan delillerden, çekişme konusu 2801 ada 247 parselde bulunan 2 nolu bağımsız bölümün kayden davacıya ait olduğu, davalının harici satışa dayalı olarak taşınmazı tasarruf ettiği, taşınmazda kayıttan ve mülkiyetten kaynaklanan bir hakkının bulunmadığı anlaşılmaktadır. Hemen belirtilmelidir ki, Türk Medeni Kanunun 706, Borçlar Kanunun 213 ve 2644 sayılı Tapu Kanununun 26 ncı maddesi ve Noterlik kanunun 60. maddesi hükümleri uyarınca tapuda kayıtlı olan taşınmazların resmi şekilde yapılmayan satışlarına hukukça değer tanınamaz ve mülkiyetin naklinin sebebini teşkil etmez. Bu husus, kamu düzeniyle ilgilidir ve re’sen gözetilir....

            Kararın, 6100 Sayılı HMK'nın 359/3 maddesi gereğince dairemiz tarafından taraflara tebliğine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda Hukuk Muhakemeleri Kanunu 361/1 maddesi gereğince gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde YARGITAY ilgili Hukuk Dairesine TEMYİZ yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi....

            Hukuk Daireleri Başkanlar Kurulu         2010/1352 E.  ,  2010/1512 K."İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi İzmir 10.Sulh Hukuk Mahkemesinden verilen, tarafları, tarih ve numarası yukarıda yazılı hükmün incelenmesi sırasında Yargıtay 1.Hukuk Dairesinin 16.04.2010 gün, 2010/4326-4459 sayılı, 3.Hukuk Dairesinin 07.10.2010 gün, 2010/9131-16018 sayılı, 14.Hukuk Dairesinin 06.05.2010 gün, 2010/4758-5276 sayılı kararlarıyla meydana gelen görev uyuşmazlığının giderilmesi istenilmekle, 2797 sayılı Yasa uyarınca toplanan Başkanlar Kurulu’nca dairelerin görevsizlik kararlarıyla dava dosyası incelenerek gereği görüşüldü: Dava, Kat Mülkiyeti Kurulu taşınmazda ortak kullanım alanına kurulan baz istasyonunun kaldırılması istemine ilişkin olup, sulh hukuk mahkemesince karar verildiğinden, 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14.maddesi gereğince temyiz incelemesi 3.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır....

              Ceza Dairesi         2016/1512 E.  ,  2016/22241 K."İçtihat Metni"Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 26.07.2016 gün ve 263 sayılı Kararı ile, 23.07.2016 gün ve 29779-2 mükerrer sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6723 sayılı Kanun'la 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'na eklenen geçici 15. maddenin 12. fıkrasına dayanılarak Yargıtay 22. Ceza Dairesinin kapatılmasına karar verilmiş ve bu karar 05.08.2016 gün ve 29792 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanmıştır. Kurulun anılan kararının 2. maddesi gereğince kapatılan Yargıtay 22.Ceza Dairesine ait işlerin 1/3 oranında, Yargıtay 2, 13 ve 17. Ceza Dairelerine Uyap Bilişim Sistemi üzerinden sıralı olarak devrine: Kapatılmasına karar verilen Yargıtay 22. Ceza Dairesinde derdest bulunan 18380 (onsekizbinüçyüzseksen) dosyanın esas numarasına göre sıralı bir şekilde 1/3 oranında 13. Ceza Dairesine DEVREDİLMESİNE 10/08/2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

                Davalı tarafın temyizi üzerine karar Dairemizin 05.11.2007 tarihli bozma ilamı ile özetle, “…Dosyada yer alan nüfus kayıt örneğine göre davalı 1329 doğumlu olup, sözleşmenin yapıldığı tarihte 83 yaşındadır. 1512 sayılı Noterlik Kanunu’nun 85. maddesi uyarınca tutanağa geçirilen beyanlardan sözleşmeyi düzenleyen noterin vaad borçlusunu tanımadığı, buna rağmen okuma yazma imkanına sahip olduğu kanısına vardığını düzenlediği tutanağa yazdığı görülmektedir. Ne var ki; davalının tanık olarak dinlettiği ... davalının okuma yazması olmadığını ifade etmiştir. Gerçekten; 1512 sayılı Noterlik Kanununun 87. maddesi hükmünce sözleşmenin taraflardan birisinin okuma ve yazma imkanı yoksa kanunun 89 maddesi uyarınca yapılacak sözleşmenin hazır bulundurulacak iki tanık huzurunda düzenlenmesi zorunludur. Aksi halde sözleşme yasanın emrettiği şekil koşuluna uygun yapılmadığından geçersiz hale gelir....

                  Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/80 Esas 2019/1136 Karar sayılı ilamının kaldırılmasını ve talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiştir. Dava harici satış işlemine dayalı tapu iptal ve tescil veya tazminat isteğinden ibarettir. HMK'nun 355.maddesi gereğince istinaf incelemesi; belirtilen istinaf sebepleri ve kamu düzeni ile ilgili konularla sınırlı olarak yapılmıştır. Bilindiği üzere; Tapulu bir taşınmazın mülkiyetinin devrini öngören her türlü sözleşmelerin resmi şekilde yapılması geçerlilik koşuludur (743 sayılı Kanunun 634.; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu m. 706; Borçlar Kanunu m. 213; Tapu Kanunu m. 26; 1512 sayılı Noterlik Kanunu m. 60). Tapuda kayıtlı bir taşınmazın mülkiyetini devir borcu doğuran ve ancak Kanunun öngördüğü biçim koşullarına uygun olarak yapılmadığından geçersiz bulunan sözleşmeye dayanılarak açılan bir cebri tescil davası kural olarak kabul edilemez....

                  UYAP Entegrasyonu