Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Manevi tazminat yönünden; Yukarıda açıklanan ihtiyati haciz koşullarının manevi tazminat istemi yönünde de gerçekleşmesi gerekmektedir bu kapsamda eldeki dosyaya baktığımızda; Bilindiği üzere manevi tazminat kişinin kişilik haklarının ihlali, bu kapsamda huzur, güvenlik, sağlık ve benzeri haklarının saldırıya uğraması halinde miktarının, kapsamının ve koşullarının hakimin takdirine bağlı olarak belirlendiği bir tazminat türü olup, tazminat yükümlüsünün tutum ve davranışları olayın özelliği, kusurun varlığı, niteliği, ekonomik, sosyal çevre ve benzeri pek çok subjektif etkene göre belirlenen bir tazminat türü olup, maddi tazminat gibi miktarı objektif koşullara göre belirlenecek bir tazminat türü değildir. Bu nedenlerle alacağın muaccel olması yanında, ihtiyati hacze esas belirli bir miktar olması koşulu sağlanamamaktadır. Bu nedenlerle manevi tazminat talebi yönünden ihtiyati haciz talebin reddine ilişkin ilk derece mahkemesi kararı yerinde görülmüştür....

zorunlu olduğunu beyanla; ... plakalı aracın devirinin önlenmesi amacıyla trafik kayıtları üzerine ihtiyatı tedbir konulmasını, itirazın iptali ile icra takibinin devamına, %40 icra inkar tazminatının ve yargılama gideri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini istemiş ve dava etmiştir....

    tedbir talebinin reddine karar verilmiştir....

    İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece 04/01/2022 tarihli tensip tutanağı ile davacının davalı şirkette çalışırken geçirdiği kaza sonucunda yaralandığı anlaşılmakla, davaya konu kaza nedeniyle haksız fiile dayalı olarak bir zararın meydana geldiğinin sabit olduğu, haksız fiilden kaynaklanan tazminat davalarında tazmin yükümlülüğü olay tarihi itibariyle muaccel hale geldiğinden geçici hukuku koruma yollarından biri olan ihtiyatı hacizde yakın ispat koşulunun gerçekleştiği kanaatine varılmış ve takdiren %10 oranında 10.100 TL tutarında teminat mahkeme veznesine depo edildiği ya da 10.100 TL tutarındaki kesin "süresiz ve şartsız teminat mektubu mahkememize sunulduğu takdirde dava değeri ile (101.000 TL) sınırı olmak üzere davacının ihtiyatı haciz talebinin davalı şirket yönünden kabulüne karar verilmiştir....

    Öncelikle belirtmek gerekir ki, HMK'nin 389'uncu maddesinde düzenlenen ihtiyati tedbir; "Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir." hükmünü içermektedir. Bu maddeye göre ihtiyati tedbir kararı ancak uyuşmazlık konusu hakkında verilebilecektir. Somut uyuşmazlıkta davacılar vekili trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat talebinde bulunmuştur. Bu nedenle uyuşmazlık konusunun "para" olduğu gözetildiğinde, dava dilekçesinde ihtiyati tedbir talebinde bulunan davacılar vekilinin kastının "ihtiyati haciz" olduğu anlaşılmaktadır. Zarar haksız eylemden kaynaklandığından tazminat haksız eylemin gerçekleştiği tarihte muaccel hale gelmektedir....

    Buna bağlı olarak haksız ihtiyati tedbirden dolayı tazminat davası açılabilmesi için, ihtiyati tedbir kararının icra edilmiş olmasının gerektiği de ileri sürülen görüşler arasında olmakla birlikte HMK m. 399/1 hükmü artık bu tartışmayı geride bırakmıştır ve tedbir kararının kalkmış/kaldırılmış olması halinde bu karara dayalı zarar nedeniyle tazminat davası açılabileceği belirgin hale gelmiştir. Esasen anılan fıkraya göre tedbir uygulanmamış olsa dahi, tedbirin uygulanmaması yahut uygulanmış bulunan tedbirin kaldırılması için teminat gösterilmiş ve zarar doğmuş ise tazminat talep edilebileceği hatta örneğin, salt tedbir kararının alındığının duyulması nedeniyle aleyhine tedbir kararı verilen taraf zarara uğramışsa tazminat talep edilebileceği artık öğretide kabul görmektedir. İhtiyati tedbirin haksız olması; İhtiyatı tedbir talebinde bulunanın sonradan tazminatla sorumlu tutulabilmesi için ihtiyati tedbir kararı aldırmak hususunda haksız olması gerekir....

      İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2021/7 ESAS DAVA KONUSU : İhtiyati Tedbir KARAR : HÜKÜM ÖZETİ : Mahkemenin 03.09.2021 tarihli ara kararı ile Keytruda isimli ilacın tedbiren Kurum tarafından karşılanmasına karar verilmiş, 07.12.2021 tarihli celsede ihtiyati tedbire itirazın reddine karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı Kurum vekili; Tedbirin koşullarının oluşmadığını, ilacın SUT kapsamındaki ilaçlardan olmadığını, tedbir kararının kaldırılmasını istemiştir. UYUŞMAZLIK KONUSU : Tedbir kararının yerinde olup olmadığı uyuşmazlık konusudur. GEREKÇE : İhtiyatı tedbirin şartları 6100 Sayılı Hukuk Muhakemesi Kanunu’nun 389/1. maddesinde genel olarak düzenlenmiştir....

      Geçici hukuki koruma kararlarından olan ihtiyati tedbir kararı verirken hakim, asıl uyuşmazlığı çözecek içerikte bir karar vermemelidir. Bununla birlikte, ihtiyati tedbire karar verilirken tarafların çıkar dengesini ve ihtiyati tedbirin amacını hakimin gözetmesi gerekli ve zorunludur. Kanun koyucu, ihtiyati tedbir hakkında karar verecek olan hakime geniş bir takdir alanı bırakmışsa da; hakim, her somut olayda, ihtiyati tedbir şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediğini dikkatlice incelemeli ve hangi yasal sebebe ve hangi somut duruma göre ihtiyati tedbir kararı verdiğini kararında belirtmelidir. İhtiyati tedbir şartları mevcut değilse, Kanun'un öngördüğü ölçüde ispat edilememişse veya yaklaşık da olsa ispatı yargılamayı gerektiriyorsa ihtiyati tedbir isteminin reddine karar verilmelidir. HMK'nın 389. maddesindeki şartların mevcut olması ve talep halinde ise hakim, ihtiyati tedbire davanın her aşamasında karar verebilir....

      HMK'nın 389. maddesi uyarınca, uyuşmazlık konusu olan mal, hak ve alacaklar üzerine ihtiyati tedbir konulması mümkün olup, dava tazminat istemine yönelik olduğundan, ölüm nedeniyle davacıların manevi zararının tazmini istemiyle açılan davada, davacılar vekilince davalıların taşınır ve taşınmaz mallarına ihtiyati tedbir kararı verilmesi istenmiş ise de tedbir konulması istenen taşınır ve taşınmazların açılan tazminat davasının konusu olmadığı, talebin dayanağını oluşturan HMK'nın 389 ve devamı maddelerindeki yasal koşulların da somut olayda bulunmadığı anlaşılmakla İlk Derece Mahkemesince ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiş olmasında, usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamış, davacı vekilinin bu yöndeki istinaf başvurusunun reddi gerekmiştir. Davacı vekilinin ihtiyati haciz talebine ilişkin istinaf başvurusunun incelenmesinde; Yargıtay 4....

      Davacı vekili 27.09.2021 tarihli dilekçesi ile; alınan ikinci bilirkişi raporu sonrasında davalı tarafın üzerine kayıtlı garimenkulleri elinden çıkarma çabasına girdiğini, mallarının çoğunu kaçırdığını, Gürcistan asıllı olup Türkçe'yi sonradan öğrenmesi sebebiyle ihtiati tedbir ve ihtiyati haczi karıştırdığını, daha önce verilen ihtiyati haciz kararını bu sebeple icra edemediklerini, önceki kararda belirtilen miktar üzerinden dosyaya teminat mektubu sunduklarını belirterek, davalı adına kayıtlı gayrimenkul ve menkuller ile 3. kişilerdeki hak ve alacakları üzerine ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesini talep etmiştir....

      UYAP Entegrasyonu