WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Nafaka-Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı kadın tarafından, birleşen nafaka davası, ihtiyatı tedbir talebinin reddi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı-davalı kadının aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı-davalı kadının bağımsız tedbir nafakası davası (TMK m.197), değer ölçüsüne göre nispi harca tabidir. ... harca tabi davalarda karar ve ilam harcının dörtte biri işlem yapılmadan önce peşin ödenir (Harçlar Kanunu m.28/a). Yargısal işlemlerde alınacak harçlar ödenmedikçe yargılamaya devam edilerek hüküm verilemez....

    HMK'nın 389. maddesi uyarınca, uyuşmazlık konusu olan mal, hak ve alacaklar üzerine ihtiyati tedbir konulması mümkün olup, dava manevi tazminat istemine yönelik olduğundan, trafik kazası nedeniyle uğranılan manevi zararın tazmini istemiyle açılan davada, davacılar vekilince davalılar adına kayıtlı taşınır ve taşınmazların kayıtlarına ihtiyati tedbir kararı verilmesi istenmiş ise de, tedbir konulması istenen taşınır ve taşınmazların açılan tazminat davasının konusu olmadığı anlaşıldığından ilk derece mahkemesi tarafından ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Davacılar vekilinin ihtiyati haciz istemi bakımından; İhtiyatı haciz alacaklının, bir para alacağının zamanında ödenmesini güvence (garanti) altına almak için, mahkeme kararı ile, borçlunun mallarına önceden geçici olarak el konulmasıdır....

      Her ne kadar borçlunun itirazı üzerine takip durmuş ise de, icra dosyasında alacaklı tarafça borçlu hakkında alınmış bir ihtiyatı haciz kararı bulunmakta olup, bu karara dayanılarak alacağı karşılayacak düzeyde ihtiyati haciz yapılabilir. İİK.nun 264. maddesi hükmünden de anlaşılacağı üzere, ihtiyati haciz ile icra takibi ayrı hukuki düzenlemeler olup, ayrı ayrı hukuki sonuç doğurur. Bu nedenle ihtiyati haciz kararı, icra takip işlemi olmayıp, yapılacak icra takibinden veya açılacak davadan önce uygulanan, 6100 Sayılı HMK.389.maddesi ve devam eden maddelerinde düzenlenen ihtiyati tedbir benzeri ancak daha etkili bir tedbir işlemi olduğundan bir takip muamelesi sayılamaz. Bu nedenle, alacaklının itirazla duran icra takibi aşamasında, ihtiyati haciz uygulatması genel anlamda bir takip işlemi olmadığından, niteliği itibariyle tedbir vasfında bulunduğundan, takibin durmuş olması ihtiyati haczin uygulanmasına engel teşkil etmez....

        Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; icra takibinin tedbir kararı uyarınca durdurulduğunu, ihtiyati haciz işlemlerinin takip işlemi sayılamayacağını, tedbir kararından fazlası olan icra takibinin iptali talebinin dinlenemeyeceğini, icra dosyasındaki takibin tedbir kararına istinaden durdurulduğu için davacının takibin iptali talebinin yersiz olduğunu, bu nedenlerle; borçlunun şikayetinin reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince; ''Davacı borçluya İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesince 09/08/2018 tarihinde 3 ay süre ile geçici mühlet verildiği, İstanbul 8....

        18/02/2022 tarihli ara kararının kaldırılarak, davalının Çarşıbaşı ve Kızılcahamam'da kayıtlı taşınmazların üzerine ihtiyatı tedbir konulması taleplerinin kabulüne karar verilmesi istemiyle istinaf kanun yolu başvurusunda bulunmuştur....

        Davalı T5 A.Ş. vekili sunduğu cevap dilekçesinde özetle; müvekkili yönünden davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiğini, müvekkilinin inanç sözleşmesinin tarafı olmadığını, taşınmazın davalı T7' dan satın almadığını, gerçek kişi olan Ferit Oruç'tan satın aldığını, daha sonra şahıs şirketi kurduğunu, Ferit Oruç'un önce şahıs şirketi kurduğunu, daha sonra değişiklik yaptığını, ihtiyatı tedbirin yasaya aykırı olduğunu belirterek ihtiyatı tedbirin kaldırılmasına, davanın usulden reddine, mümkün olmadığı taktirde esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı T7 vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın usul ve esas yönünden haksız, kötü niyetli bir dava olduğunu, verilen tedbir kararının hatalı olduğunu, tedbir koşullarının gerçekleşmediğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

        Hukuk Dairesinin 28.6.2018 tarih ve 2018/ 1269E. 2018/1658 K. sayılı kararı ile; davacının haczi öğrenmesinden itibaren yasal 7 günlük süre içerisinde şikayete konu ettiği mahcuzlarla ilgili olarak icra dosyasına istihkak başvurusunda bulunulmadığı gibi öğrenme tarihinden itibaren 7 gün geçtikten sonra mahkemeye başvurduğu gerekçesi ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi üzerine; istinaf kararı davacı 3.kişi vekili ve vekalet ücreti ile tazminat yönünden davalı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Talimat adresinde 05.01.2017 tarihinde menkul haczi yapılmış olup menkuller muhafaza altına alınarak yediemin deposuna götürülmüştür. Yediemin deposunda ise borçlu ve 3.kişi şirketin yokluğunda 06.01.2017 tarihinde davaya konu iştirak haczi yapılmıştır. Davacı 3.kişi şirket yetkilisi 19.01.2017 tarihinde yediemin deposuna giderek 16.01.2017 tarihli ... 22....

          Kişilere devredildiğini ileri sürerek miras hisseleri oranında tazminat talebinde bulundukları, davacı tarafın ihtiyati haciz talebinin yerel mahkemece İİK'nın 257. Maddesindeki ihtiyati hacze ilişkin şartların oluşmadığı gerekçesiyle reddedildiği, davacılar vekili tarafından kararın istinafa taşındığı görülmektedir. Davacı tarafça muvazaa iddiasına dayalı olarak tazminat talebinde bulunulmuştur. Dosya muhteviyatı itibari ile davacı tarafın iddiası yönünden yaklaşık ispat şartının gerçekleştiği anlaşılmaktadır. Ancak davacı tarafça dava dilekçesinde dava değeri 100 TL olarak gösterilmiştir. 100 TL değerindeki bir dava için muhtemel değeri bu miktarın çok üzerindeki taşınmazlara tedbir konulması ölçülülük ilkesi ile bağdaşmaz....

          Kişilere devir ve temlikinin önlenmesi açısından karar kesinleşinceye kadar davanın niteliği eşler arasında görülmesi dikkate alınarak teminatsız olarak ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmiştir. Davaya konu Konya ili, Selçuklu ilçesi, Işık Mah. 1871 ada, 110 parsel, Blok:B1, Kat: 4, No:19'da tapuya kayıtlı bağımsız bölüm mesken nitelikli taşınmaz cebri icra yoluyla 3. Şahıs Gülşah ŞAHİN'e satılması üzerine, 3. Şahıs Gülşah ŞAHİN satın aldığı taşınmaz üzerine konulmuş olan ihtiyati tedbirin kaldırılmasını talep etmiş ve İlk Derece Mahkemesinin 01/03/2021 tarihli ara kararı ile, Taşınmaz cebr-i icra ile 3. bir kişiye satıldığı anlaşıldığından dava konusu Konya İli Selçuklu İlçesi Işık Mah. 1871 Ada 110 Parsel Blok/Giriş B1/19'da tapuya kayıtlı taşınmazın tapu kaydı üzerinde bulunan ihtiyatı tedbirin KALDIRILMASINA, ihtiyatı tedbirin Konya 8. İcra Müd....

          Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2022/6 D.İş. 2022/24 Karar sayılı dosyası ile yaptırılan delil tespiti dosyasında sunulan raporlar ve fotoğraflar ile sabit olduğunu, bilirkişi raporlarıyla yaklaşık ispat koşulunun sağlandığını, davalıların mallarını elden çıkarması halinde mahkeme tarafından verilecek kararın infazının mümkün olmayacağını belirterek ihtiyati tedbir kararına itirazın reddi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, Kusursuz Sorumluluktan Kaynaklanan Tazminat istemine ilişkindir. İcra ve İflâs Kanunu'nun 257’nci maddesinde; "Rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir....

          UYAP Entegrasyonu