Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

A.Ş. vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 31/01/2013 gününde verilen dilekçe ile cebri icra satışından kaynaklanan maddi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 05/07/2017 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1-Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir. 2- Davalının diğer temyiz itirazlarına gelince; Dava, icra memurunun kusurlu işlemi nedeniyle uğranılan maddi zararın tazmini istemine ilişkindir. Mahkemece istemin kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı ... tarafından temyiz olunmuştur....

    İstinaf Sebepleri Alacaklı vekili istinaf dilekçesinde; tebliğin usule uygun olduğunu, davacının Uyap Vatandaş Portaldan icra takibinden daha evvel haberdar olup olmadığının incelemediğini, tebliğ memurunun eyleminden kaynaklanan şikayet nedeniyle aleyhe vekalet ücretine hükmedilmesinin hakkaniyete aykırı olduğunu iddia ederek kararın kaldırılmasını talep etti. C....

      DAVA : Tazminat (Şirket Tasfiye Memurlarının Sorumluluğundan Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 22/05/2018 KARAR TARİHİ : 21/01/2021 KARAR YAZIM TARİHİ: 09/02/2021 Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Şirket Tasfiye Memurlarının Sorumluluğundan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkilinin iş akdinin haksız feshi nedeniyle "... Hazır Beton Asfalt Taşımacılık San. Tic. AŞ." den olan işçilik alacaklarının tahsili amacıyla Ankara .... İş Mahkemesi'nin 2008/66 E. -2010/650 K.sayılı dosyasında görülen davada verilen kararın temyiz edilmeksizin kesinleştiğini, alacakların tahsili için şirket hakkında Ankara .... İcra Müdürlüğü'nün 2013/5281 Esas sayılı ve Ankara .......

        Davacı, dava dışı takip borçlusu aleyhine ihtiyati haciz kararı alarak icrai hacze çevirdiğini ancak icra memurunun talimat evrakında kilitli kapının çilingir marifetiyle açılması yönünde kayıt bulunmaması nedeniyle haczi yapmadığını, takip eden günde hacze gidildiğinde borçlunun malları kaçırmış olduğunu, icra memurunun hatalı işlemi nedeniyle haczin yapılamadığını, alacağını tahsil edebilme imkanından yoksun bırakıldığını beyan ederek maddi zararının giderilmesi isteminde bulunmuştur. Davalı, talebin reddedilmesi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece; icra memurunun hatalı işlemi nedeniyle davacının alacağını tahsil edemediğini, İİK’nun 5. maddesi uyarınca davalının bu zarardan sorumlu olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir. Uyuşmazlık İİK'nın 5. maddesinden kaynaklandığından haksız fiile ilişkin hükümlerin uygulanacağı açıktır. Haksız fiillerde tazminat olarak gerçek zararın karşılığına hükmedilir....

          Davacı, icra dosyasında malları haciz edilip muhafaza altına alınarak yediemine teslim edildiğini, borcunu ödedikten sonra mallarını almak istediğinde yediemine ulaşılamadığını, deponunda kapalı olduğunu belirterek, İ.İ.K'nun 5. maddesi gereğince zararının giderilmesini istemiştir. Davalı, husumet itirazında bulunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, idare mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle mahkemenin görevsizliğine karar verilmiştir. Dosya içeriğinden davanın 2004 sayılı İ.İ.K'nun 5. maddesinden kaynaklanan icra memurunun kusuru nedeniyle idareye açılan tazminat davası olduğu anlaşılmaktadır. İ.İ.K.'nun 5. maddesindeki “İcra ve İflas Dairesi görevlilerinin kusurlarından doğan tazminat davaları, ancak idare aleyhine açılabilir. Devletin, zararın meydana gelmesinde kusuru bulunan görevlilere rücu hakkı saklıdır. Bu davalara adliye mahkemelerinde bakılır.” hükmü gereğince mahkeme görevlidir....

            Haksız fiillerde ise tazminat olarak, gerçek zararın karşılığına hükmedilir. Davalı Bakanlığın sorumluluğu ise, icra memurunun kusurlu eylemi ile doğan zarar kadardır. Şu halde; icra memurunun kusurlu eylemi nedeniyle davacının, İİK’nın 134. maddesinin 5. fıkrası uyarınca 171.000,00 TL ihale bedelini icra dosyasına ödediği tarih ile ihale bedelinin kendisine iade edildiği tarihler arası işleyecek faizden oluşan zararının belirlenerek bu miktarın hüküm altına alınması gerekirken, ihalenin feshi kararının kesinleştiği tarihteki taşınmazın değeri ile davacının ödediği ihale bedeli arasındaki farkın davacının zararı olarak belirlenip davanın kabulüne karar verilmesi doğru olmamıştır. Bu nedenle, bölge adliye mahkemesi kararı kaldırılarak, hükmün bozulması gerekmiştir....

              İlk derece mahkemesince, davanın kısmen kabulü ile 133.074,00 TL maddi tazminat ile 3.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden yasal faizi ile beraber davalıdan tahsiline karar verilmiş; karara karşı davalı ile feri müdahil tarafından istinaf yoluna başvurulmuş, Bölge Adliye Mahkemesince davalı ve feri müdahilin istinaf talebinin kısmen kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, manevi tazminat talebinin reddine, maddi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 48.000,00 TL maddi tazminatın 28/09/2012 tarihinden yasal faizi ile beraber davalıdan tahsiline karar verilmiş; Bölge Adliye Mahkemesi kararı, taraflarca temyiz edilmiştir. Dava, İİK 5. ve TMK 1007. maddelerine dayalı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. 2004 sayılı İcra İflas Kanunu’nun 5. maddesinde; “İcra ve İflas Dairesi görevlilerinin kusurlarından doğan tazminat davaları, ancak İdare aleyhine açılabilir. Devletin, zararın meydana gelmesinde kusuru bulunan görevlilere rücu hakkı saklıdır....

                İcra Ceza Mahkemesinin 02/04/2021 tarihli ve 2021/69 değişik iş sayılı kararının CMK’nın 309/4-d maddesi uyarınca BOZULMASINA, sanık hakkında beyandan sonra mal ve kazançta artışı bildirmemek eyleminden dolayı hükmolunan tazyik hapsinin kaldırılmasına, bu eylemle ilgili olarak sanık hakkında tazyik hapsi infaz edilmekte ise salıverilmesine; 21/12/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                  Bu açıklamalar ışığında somut olayda haciz tutanağında tehdit sözlerinden bahsedilmemesi, icra müdürü ... ile tanık polis memuru ...’nin aşamalarda tehdit sözünü duydukları ancak kimin söylediğini görmedikleri, polis memuru tanıklar ... ile ...’ın aşamalarda herhangi bir tehdit sözünü duymadıkları yönünde beyanda bulunmaları karşısında, tehdit sözleri ile ilgili katılanın soyut beyanı dışında şüpheden uzak, kesin ve somut delilin bulunmadığının anlaşılması ayrıca sanık ...’ın cebir ve tehdit içeren başkaca bir eyleminden bahsedilmemesi ve sanık ...’ın tehdit sözleri dışında kabul edilen eyleminin ise haciz tutanağını icra memurunun elinden alıp yırtması şeklinde kabul edilmesi karşısında, görevi yaptırmamak için direnme suçunun cebir veya tehdit öğelerinin ne suretle oluştuğu açıklanmadan yetersiz gerekçeyle yazılı şekilde sanıkların mahkumiyetine karar verilmesi, 2- Kabule görede, Sanıkların haciz sırasında gerçekleşen görevi yaptırmamak için direnme eyleminin TCK'nın 6/1-d maddesinde...

                    Nüfus memurunun görevi sırasındaki kusurlu eyleminden dolayı davalı ...’na adli yargı yerinde husumet yöneltilemez....

                      UYAP Entegrasyonu