WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı, dava dışı takip borçlusu aleyhine ihtiyati haciz kararı alarak icrai hacze çevirdiğini ancak icra memurunun talimat evrakında kilitli kapının çilingir marifetiyle açılması yönünde kayıt bulunmaması nedeniyle haczi yapmadığını, takip eden günde hacze gidildiğinde borçlunun malları kaçırmış olduğunu, icra memurunun hatalı işlemi nedeniyle haczin yapılamadığını, alacağını tahsil edebilme imkanından yoksun bırakıldığını beyan ederek maddi zararının giderilmesi isteminde bulunmuştur. Davalı, talebin reddedilmesi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece; icra memurunun hatalı işlemi nedeniyle davacının alacağını tahsil edemediğini, İİK’nun 5. maddesi uyarınca davalının bu zarardan sorumlu olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir. Uyuşmazlık İİK'nın 5. maddesinden kaynaklandığından haksız fiile ilişkin hükümlerin uygulanacağı açıktır. Haksız fiillerde tazminat olarak gerçek zararın karşılığına hükmedilir....

    Haksız fiillerde ise tazminat olarak, gerçek zararın karşılığına hükmedilir. Davalı Bakanlığın sorumluluğu ise, icra memurunun kusurlu eylemi ile doğan zarar kadardır. Şu halde; icra memurunun kusurlu eylemi nedeniyle davacının, İİK’nın 134. maddesinin 5. fıkrası uyarınca 171.000,00 TL ihale bedelini icra dosyasına ödediği tarih ile ihale bedelinin kendisine iade edildiği tarihler arası işleyecek faizden oluşan zararının belirlenerek bu miktarın hüküm altına alınması gerekirken, ihalenin feshi kararının kesinleştiği tarihteki taşınmazın değeri ile davacının ödediği ihale bedeli arasındaki farkın davacının zararı olarak belirlenip davanın kabulüne karar verilmesi doğru olmamıştır. Bu nedenle, bölge adliye mahkemesi kararı kaldırılarak, hükmün bozulması gerekmiştir....

      Davacı, icra dosyasında malları haciz edilip muhafaza altına alınarak yediemine teslim edildiğini, borcunu ödedikten sonra mallarını almak istediğinde yediemine ulaşılamadığını, deponunda kapalı olduğunu belirterek, İ.İ.K'nun 5. maddesi gereğince zararının giderilmesini istemiştir. Davalı, husumet itirazında bulunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, idare mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle mahkemenin görevsizliğine karar verilmiştir. Dosya içeriğinden davanın 2004 sayılı İ.İ.K'nun 5. maddesinden kaynaklanan icra memurunun kusuru nedeniyle idareye açılan tazminat davası olduğu anlaşılmaktadır. İ.İ.K.'nun 5. maddesindeki “İcra ve İflas Dairesi görevlilerinin kusurlarından doğan tazminat davaları, ancak idare aleyhine açılabilir. Devletin, zararın meydana gelmesinde kusuru bulunan görevlilere rücu hakkı saklıdır. Bu davalara adliye mahkemelerinde bakılır.” hükmü gereğince mahkeme görevlidir....

        "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi SAYISI : 2023/347 E., 2024/59 K. 2797 sayılı Yargıtay Kanunu’nun (2797 sayılı Kanun) 40 ıncı ve Yargıtay İç Yönetmeliği’nin 18 inci maddeleri uyarınca yapılan ön incelemede; dava konusu uyuşmazlığın niteliği ve temyizin kapsamının, İİK'nın 5 inci maddesi uyarınca icra memurunun kusurundan kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olduğu anlaşılmıştır. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun dairelerin iş bölümüne ilişkin 18.01.2024 tarihli ve 2024/1 sayılı kararı uyarınca dosyayı inceleme görevi Yargıtay 3. Hukuk Dairesine ait olduğundan, 2797 sayılı Kanun’un 60 ıncı maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca gerekli inceleme yapılmak üzere dosyanın ilgili daireye gönderilmesine karar vermek gerekir. KARAR Açıklanan sebeple; Dosyanın YARGITAY 3. HUKUK DAİRESİNE GÖNDERİLMESİNE, 04.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

          İlk derece mahkemesince, davanın kısmen kabulü ile 133.074,00 TL maddi tazminat ile 3.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden yasal faizi ile beraber davalıdan tahsiline karar verilmiş; karara karşı davalı ile feri müdahil tarafından istinaf yoluna başvurulmuş, Bölge Adliye Mahkemesince davalı ve feri müdahilin istinaf talebinin kısmen kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, manevi tazminat talebinin reddine, maddi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 48.000,00 TL maddi tazminatın 28/09/2012 tarihinden yasal faizi ile beraber davalıdan tahsiline karar verilmiş; Bölge Adliye Mahkemesi kararı, taraflarca temyiz edilmiştir. Dava, İİK 5. ve TMK 1007. maddelerine dayalı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. 2004 sayılı İcra İflas Kanunu’nun 5. maddesinde; “İcra ve İflas Dairesi görevlilerinin kusurlarından doğan tazminat davaları, ancak İdare aleyhine açılabilir. Devletin, zararın meydana gelmesinde kusuru bulunan görevlilere rücu hakkı saklıdır....

            İcra Ceza Mahkemesinin 02/04/2021 tarihli ve 2021/69 değişik iş sayılı kararının CMK’nın 309/4-d maddesi uyarınca BOZULMASINA, sanık hakkında beyandan sonra mal ve kazançta artışı bildirmemek eyleminden dolayı hükmolunan tazyik hapsinin kaldırılmasına, bu eylemle ilgili olarak sanık hakkında tazyik hapsi infaz edilmekte ise salıverilmesine; 21/12/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

              Bu açıklamalar ışığında somut olayda haciz tutanağında tehdit sözlerinden bahsedilmemesi, icra müdürü ... ile tanık polis memuru ...’nin aşamalarda tehdit sözünü duydukları ancak kimin söylediğini görmedikleri, polis memuru tanıklar ... ile ...’ın aşamalarda herhangi bir tehdit sözünü duymadıkları yönünde beyanda bulunmaları karşısında, tehdit sözleri ile ilgili katılanın soyut beyanı dışında şüpheden uzak, kesin ve somut delilin bulunmadığının anlaşılması ayrıca sanık ...’ın cebir ve tehdit içeren başkaca bir eyleminden bahsedilmemesi ve sanık ...’ın tehdit sözleri dışında kabul edilen eyleminin ise haciz tutanağını icra memurunun elinden alıp yırtması şeklinde kabul edilmesi karşısında, görevi yaptırmamak için direnme suçunun cebir veya tehdit öğelerinin ne suretle oluştuğu açıklanmadan yetersiz gerekçeyle yazılı şekilde sanıkların mahkumiyetine karar verilmesi, 2- Kabule görede, Sanıkların haciz sırasında gerçekleşen görevi yaptırmamak için direnme eyleminin TCK'nın 6/1-d maddesinde...

                Nüfus memurunun görevi sırasındaki kusurlu eyleminden dolayı davalı ...’na adli yargı yerinde husumet yöneltilemez....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 05/09/2012 gününde verilen dilekçe ile tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 14/03/2017 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi taraflar vekilleri tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1-Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının tüm davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan bütün temyiz itirazlar reddedilmelidir. 2-Davacının diğer temyiz itirazlarına gelince; Dava, icra memurunun kusurlu eyleminden dolayı uğranılan zararın ödetilmesi istemine ilişkindir....

                    İcra Müdürlüğünce haciz işlemi için görevlendirilen icra memuru, devleti temsil etmektedir. Bu nedenle de, haciz mahallinde bulunan icra dosyasının taraflarının, vekillerinin varsa yediemin ve muhafaza işlemi için görevlendirilen hamalların da güvenlikleri konusunda gerekli önlem ve tedbirleri alma yükümlülüğü bulunmaktadır. Somut olayda, icra memurunun, borçlunun olay mahalline gelmesinden hemen sonra saldırgan davranışlar sergilemesine, tehditlerde bulunmasına, önce eline geçirdiği keserle evdeki eşyalara zarar vermesine ve daha sonra hamalların taşımakta olduğu eşyalara fiziki müdahalede bulunarak saldırgan davranışlarını artırmasına rağmen icra memurunun geçici bir süre için haczi sonlandırarak en yakın Emniyet Müdürlüğünden güvenliklerinin sağlanması hususunda talepte bulunmaması ve sonucunda dava konusu ölüm olayının meydana gelmesi icra memurunun kusurunu oluşturur....

                    UYAP Entegrasyonu