Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi(Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla) KARAR Dava, sebepsiz zenginleşmeden kaynaklanan alacak isteğine ilişkindir. 9.2.2011 gün ve 6110 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik yapılmasına Dair Kanunun 8.maddesi ile 2797 sayılı Yargıtay Yasasının 14.maddesinde yapılan değişiklik uyarınca; Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 9.2.2012 günlü ve 2012/1 sayılı kararı ile arada sözleşme ilişkisi bulunup bulunmadığına bakılmaksızın sebepsiz zenginleşmeden kaynaklanan davalara ilişkin hüküm ve kararların temyizen incelenmesi görevi 1.3.2012 tarihinden itibaren Yargıtay 3.Hukuk Dairesine verilmiş olmasına, mahkemece de, taraflar arasındaki uyuşmazlığın sebepsiz zenginleşme olarak nitelendirilip, bu yönde hüküm kurulmuş olmasına göre, kararın temyizen incelenmesi görevi Yargıtay 3. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ:Dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 3. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 12.02.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Mahkemece, " ...Dava, hukuki niteliği itibariyle sebepsiz zenginleşme nedeniyle yersiz ödemeden kaynaklanan itirazın iptali isteğidir. Sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan veya tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir. Sebepsiz zenginleşmeden söz edilebilmesi için; bir taraf zenginleşirken diğerinin fakirleşmesi, zenginleşme ve fakirleşme arasında uygun nedensellik bağının bulunması ve zenginleşmenin hukuken geçerli bir nedene dayalı olmaması gerekir. Mülga 818 sayılı Borçlar Kanununun konuya ilişkin 61 ve devamı maddelerindeki ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 77 vd. Maddelerinde yer alan düzenlemelere göre, sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan veya tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir....

    Davalı, sebepsiz zenginleşme olmadığını, muhdesatlar nedeniyle kazançlarının olmadığını, davacının sanayi tesisi oluşturmak amacıyla taşınmazı satın aldığını ancak taahhüdünü yerine getirmeyerek kendilerini zarara uğrattığını, ihale şartnamesinin 11.maddesi gereğince bedelin iadesini isteyemeyeceğini, taşınmazın amaca aykırı kullanılması nedeniyle tapunun iptaline karar verildiğini, maddi ve manevi tazminat koşullarının oluşmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : SEBEPSİZ ZENGİNLEŞMEDEN KAYNAKLI RÜCUEN TAZMİNAT Dava, kadastro tespit tarihinden sonra yapılan harici satış sözleşmesinden (sebepsiz zenginleşme) kaynaklı rücuan tazminat istemine ilişkin olmakla, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun Geçici 14. maddesi ve Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 2015/8 sayılı iş bölümü kararı uyarınca temyiz inceleme görevinin Yargıtay 3. Hukuk Dairesine ait bulunması nedeniyle görevli dairenin belirlenmesi bakımından dosyanın, 6644 Sayılı Kanunla değişik 2797 Sayılı Yargıtay Kanunun 60/2 maddesi uyarınca Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu'na GÖNDERİLMESİNE, 22.02.2016 gününde oybirliği ile karar verildi....

        HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, Sözleşmeden Kaynaklanan (Sebepsiz Zenginleşmeden) Tazminat istemine ilişkindir. Hakimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesi'nin 01/09/2020 tarihinden itibaren geçerli Hakimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesi'nin 564 ve 568 sayılı İş Bölümü Kararları gereği, 6. Hukuk Dairesi iş bölümünün 14. maddesinde; "6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun ikinci kısmında yer alan ve diğer dairelerin görevine girmeyen sözleşmeler ile özel kanunlara göre yapılıp diğer dairelerin görevine girmeyen sözleşmelerden kaynaklanan davalar sonucu verilen hüküm ve kararlar" ve 15. maddesinde "Kararı veren mahkemenin sıfatına, nitelendirmesine ve sözleşme ilişkisi bulunup bulunmadığına bakılmaksızın, geçersiz sözleşmeden kaynaklanan (sebepsiz zenginleşmeden) (TBK m. 77 ila 82) davalar sonucu verilen hüküm ve kararlar" şeklindeki düzenlemeler yer almıştır. Bu düzenlemeler karşısında istinaf talebini inceleme görevi Adana Bölge Adliye Mahkemesi 6....

        Sebepsiz zenginleşmeden söz edilebilmesi için; bir taraf zenginleşirken diğerinin fakirleşmesi, zenginleşme ve fakirleşme arasında uygun nedensellik bağının bulunması ve zenginleşmenin hukuken geçerli bir nedene dayalı olmaması gerekir. Borçlar Kanunu'nun konuya ilişkin 61 ve ardından gelen maddelerindeki (TBK'nın 77 ve ardından gelen maddelerindeki) düzenlemelere göre, sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan veya tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir. Sebepsiz zenginleşme; bunlardan hangisi yoluyla gerçekleşmiş olursa olsun, sebepsiz zenginleşen, aleyhine zenginleştiği tarafa karşı, geri verme borcu altındadır. Dosyanın incelenmesinde; davacı tarafından ilk olarak 22/12/1989 tarihinde dava konusu taşınmazın 600/2400 hissesi, ardından 15/8/1990 tarihinde 60/2400 hissesinin satın alındığı, ......

          Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davacı tarafça 14 günlük süre içerisinde cayma beyanında bulunulmadığını, davacının ödediğini iddia ettiği 5.900,00 TL'yi ispat etmesi gerektiğini, faiz talebini kabul etmediklerini, sözleşmeden dönen davacının yasa gereği tazminat yükümlülüğünün bulunduğunu savunarak öncelikle haksız davanın reddini, taleplerinin reddedilmesi ve davanın kabulü halinde davacının sözleşmeden dönme sebebiyle sözleşme bedelinin %2'si oranında tazminat bedelini ödemeye hükmedilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI : Mahkemece yapılan yargılama neticesinde 24/03/2021 tarihli kararla; "(...)...

          Karar sayılı kararından anlaşılacağı üzere, Bölge Adliye Mahkemesi TTK de düzenlenen sebepsiz zenginleşme hükümleri gereği dosyada inceleme yapılmasını istemiştir. Mahkememizce senet aslı da dosyaya gönderilmiştir. Dava, yukarıdaki açıklamalar ve kabule göre; 6102 sayılı TTK'nın 732. maddesine dayalı olarak açılan sebepsiz zenginleşme davasıdır....

            Bu halde, davacı banka ile davalılar arasında bankacılık ilişkisinden kaynaklanan akdi bir ilişki yahut akdi bir sorumluluk bulunmamaktadır. Başka bir anlatımla, 5411 sayılı Bankacılık Kanunundan kaynaklanan alacak - borç ilişkisi yoktur. Öyleyse, davacı bankanın iddialarının aksine somut olayda 5411 sayılı Bankacılık Kanunundaki 20 yıllık zaman aşımı sürelerinin uygulanma imkanı yoktur. Esasen, 5411 sayılı Bankacılık Kanunun 132/8.maddesi hükmü uyarınca davaya konu alacağın usulünce devri gerçekleştirilen fon alacağı statüsünde olmadığından fon alacağı olarak kabulü de mümkün değildir. Tarafların yargılama aşamasında sunduğu dilekçelerden borç ilişkisinin sebepsiz zenginleşme hukuksal nedenine dayandığı anlaşılmıştır. Bilindiği üzere, borç ilişkisinin kaynağı; sözleşmeden, haksız fiilden, sebepsiz zenginleşmeden veya Kanundan doğabilir....

              Davacı dava dilekçesinde işini bırakması, evliliğin ömür boyu süreceği ümidiyle yaptığı harcamalar ve birlikte yaşadığı günlerde davalıya ve yakınlarına yapmış olduğu hizmetler ve birikimlerini kullanması nedeniyle maddi tazminat talep etmişt. Davalı davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Sebepsiz zenginleşme, bir kimsenin mal varlığının geçerli (haklı) bir sebep olmaksızın diğer bir kimsenin mal varlığı aleyhine çoğalması (zenginleşmesi) demektir. Sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak talep edilebilmesi için, borçlunun mal varlığından bir başkasının aleyhine olarak bir zenginleşme meydana gelmeli, zenginleşme ve zenginleştirici olay arasında illiyet bağı bulunmalı ve zenginleşme haklı bir sebebe dayanmamalıdır. Sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan ve tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir....

              UYAP Entegrasyonu