Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu Kanunun noterlerin atanması, Türkiye Noterler Birliği, topluluk sigortası, hastalık ve izne ilişkin hükümleri icra müdürü, icra müdür yardımcısı ve adalet memurlarından tayin edilen noter vekilleri ile geçici yetkili noter yardımcıları hakkında uygulanmaz. " hükmüne yer verilmiştir. 13/07/1976 tarih ve 15645 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Noterlik Kanunu Yönetmeliği'nin "Teminat parasının yatırılacağı bankalar" başlıklı 76. maddesinin 1. fıkrasında ise, "Noterlik mesleğine girenler ile noter vekilleri ve geçici yetkili noter yardımcılarının göreve başladıktan sonra, Noterlik Kanununun 38. maddesi hükmü uyarınca vermeleri zorunlu bulunan teminat paralarının yatırılacağı bankalar aşağıda gösterilmiştir..." hükmü yer almıştır....

    halinde olayın özelliğine göre hakimin Türk Medeni Kanununun 2.maddesini gözeterek tescil davasını kabul edebileceği ilkesi benimsenmiştir....

      (TMK m. 706, BK m. 213, Tapu Kanunu m. 26) Tapulu taşınmazların satışına ilişkin sözleşmelerin nasıl yapılması gerektiği de BK’nın 22. ve Noterlik Kanununun 89. maddesinde açıkça belirtilmektedir. Satış vaadi alacaklısı, satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyeti devir borcunu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde TMK’nın 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davası ile borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir....

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Davacı erkek tarafından açılan davaların TMK 162/1 ve TMK 166/1 maddesine dayalı boşanma davaları ve ferilerine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında davacının istinaf sebepleriyle sınırlı olarak (HMK md. 355) mahkememizce yapılan inceleme sonucunda; İlk derece mahkemesince; davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin toplanıp değerlendirildiği, usulü işlemlerin Hukuk Muhakemeleri Kanununa uygun olarak yerine getirildiği, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, davacının tanık beyanları ile iddiasını ispat edemediğini kabul etmesi doğru olmuştur. TMK 166/ 1- 2 maddesine dayalı boşanma davasının kabul edilebilmesi için davalının az da olsa kusurunun varlığı gerekir. Davacının TMK 162/1 maddesinden de boşanma istemiş ise de bu özel boşanma sebeplerinin varlığını da ispat edemediği anlaşılmaktadır. Hatta bu konuda bir iddiası bile bulunmamaktadır....

        Kaynağını Türk Borçlar Kanununun 29. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Türk Borçlar Kanununun 237. maddesi ile Türk Medeni Kanununun 706. ve Noterlik Kanununun 89. maddesi hükümleri uyarınca noter önünde re’sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir. Satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptal ve tescil davalarının kabulü için aranacak ilk husus, sözleşmenin ifa olanağının bulunup bulunmadığıdır....

          Maddesine dayalı, kadının TMK'nın 162. Maddesine dayalı boşanma davalarının reddine, kadının TMK'nın 166/1. maddesine dayalı boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiştir. Toplanan delillerden; davacı-karşı davalı kadının istinaf incelemesine konu bu davadan önce 03.08.2015 tarihinde Antalya 7. Aile Mahkemesinde boşanma davası açtığı, yargılama sırasında tarafların barışıp evlilik birliğini devam ettirdikleri, kadın tarafından takip edilmeyen boşanma davasının Antalya 7. Aile Mahkemesinin 01.04.2016 tarih, 2015/675 esas ve 2016/340 karar sayılı kararı ile açılmamış sayılmasına karar verildiği anlaşılmaktadır. Tarafların yaşanan bu olay sonrasında barışıp yeniden evlilik birliğini devam ettirmeleri suretiyle birbirlerinin kusurlu davranışlarını affettikleri, en azından hoşgörüyle karşıladıklarının kabulü gerekir. Affedilen veya hoşgörüyle karşılanan olaylar taraflara kusur olarak atfedilemez....

          Dava konusu parseller daha sonra sırasıyla 162 ve 163 parsel sayılarını almış olup eski 1 ada 1 yeni 162 sayılı parsel 130 m² yüzölçümüyle, eski 1 ada 2 parsel yeni 163 parsel ise aynı yüzölçümüyle halen de tapuda aynı vasıfla Hazine adına kayıtlıdırlar. Davacı ... Yönetimi 28/11/2013 havale tarihli dilekçesiyle, dava konusu ... köyü, 162 ve 163 sayılı parsellerin kesinleşen orman kadastro sınırları içinde kaldığı iddiasıyla, Hazine adına arsa niteliğiyle kayıtlı tapularının iptali ile orman vasfıyla Hazine adına tescili isteğiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, davanın kabulüne ve dava konusu ... köyü, 162 ve 163 sayılı parsellerin tapu kayıtlarının iptali ile orman vasfıyla Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kalan yer iddiasına dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir....

            O halde bu yöndeki görevin yerine getirilmediğine yönelen iddianın 1512 sayılı Noterlik Kanunun 162. Maddesi kapsamında değerlendirilmesi gerekir. (III) Noterler 1512 sayılı Kanunun 1. Maddesine göre kamu hizmeti yürütmekle birlikte kendine özgü hukuki yapısı olan Noterliğin, Türkiye Noterler Birliği gibi "idare" sıfatı ve tüzel kişiliği de bulunmamaktadır. Dolayısıyla Noterlik yapan gerçek kişi hakkında idari yargı yerinde tespit davası açılamayacağından, (idareyi belli bir yönde işlem yapmaya zorlayıcı karar verilemeyeceğinden bahisle) yargı yolunun caiz olmadığı gerekçesi yerinde görülmemiştir. Nitekim Dairemizin kaldırma kararında açık biçimde taraf teşkili sağlanmak suretiyle "tespit davasının yasal koşullarının bulunup bulunmadığının" değerlendirilerek bir karar verilmesi vurgulandığı halde bu yolda inceleme yapılmadan yazılı şekilde karar verilmesi hatalıdır. Özetle; davacı 1512 sayılı Noterlik Kanunun 162....

            GEREKÇE : Asıl dava; TMK 162 olmadığı takdirde TMK 166/1.maddesine dayalı boşanma ve fer'i taleplere, karşı dava; TMK 166/1.maddesine dayalı boşanma ve fer'i taleplere ilişkindir....

            kabul edilen asıl davadaki İlk Derece Mahkemesi kararından "162 ve" bölümünün çıkarılmasına, kadının 4721 sayılı Kanun'un 162 nci maddesine dayalı davasının reddine, tarafların sair istinaf istemlerinin ise esastan reddine karar verilmiştir ....

              UYAP Entegrasyonu