Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı vekili, dava konusu taşınmazın fiili zilyetliğinin satış vaadi sözleşmesi ile davacıya geçtiğini bu nedenle tahliye hakkının davacıya ait olduğunu, davacının davalıdan tazminat talep edemeyeceğini beyan ederek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile; 13.050,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir. Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir. Kaynağını Türk Borçlar Kanununun 29. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Borçlar Kanununun 237. maddesi ile Türk Medeni Kanununun 706. ve Noterlik Kanununun 89. maddesi hükümleri uyarınca noter önünde re’sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür....

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 05.05.2005 gününde verilen dilekçe ile kişisel hakka dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde tazminat istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; tapu iptali ve tescil talebinin kabulüne dair verilen 21.03.2008 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, 19.08.1985 tarihli kooperatif hisse devri senedine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davalı, dayanak senetteki imzanın kendisine ait olmadığını, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, dava kabul edilmiştir. Hükmü, davalı temyiz etmiştir. Davada dayanılan 19.08.1985 tarihli senet 1512 sayılı Noterlik Kanununun 84-89. maddeleri hükmü gereğince yetkili noter tarafından düzenlenmiştir....

      Dava, Noterlik Kanunu'nun 162. maddesine dayalı noterin kusursuz sorumluluğu, Türk Medeni Kanunu'nun 1007 maddesine dayalı Devlet'in tapu sicilinin tutulmasından doğan sorumluluğu, diğer davalılar bakımından ise haksız fiil sorumluluğuna dayalı tazminat talebine ilişkindir. Küçükçekmece 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2011/731 esas sayılı dosyasında; davanın, dava dışı Yaşar Aslan tarafından, davacı şirket aleyhine açılan tapu iptali ve tescil davası olduğu, mahkemece, Adli Tıp Kurumu'ndan rapor aldırıldığı, Adli Tıp Kurumu'nca düzenlenen raporda söz konusu vekaletnamede bulunan imza ile Yaşar Aslan'ın imzalarının karşılaştırılması yapıldığında vekaletnamede bulunan imzanın, Yaşar Aslan'ın elinin ürünü olmadığına kanaat getirildiği, mahkemece, davanın kabulüne karar vererek dava konusu taşınmazın tapu kaydının Yaşar Aslan adına kayıt ve tesciline karar verildiği, kararın Yargıtay 1. Hukuk Dairesi tarafından onanarak kesinleştiği anlaşılmaktadır. Küçükçekmece 18....

      Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, kadının 4721 sayılı Kanun'un 161 nci maddesine dayalı davasının kabulü ile aynı Kanunu'nun 162 ..., 163 üncü maddelerine dayalı boşanma davalarının reddinin yerinde olup olmadığı, kusur belirlemesi, kadın yararına boşanmanın fer'îsi niteliğindeki nafaka ve tazminat şartlarının oluşup oluşmadığı, nafakaların ve tazminatlar miktarlarının yerinde olup olmadığı, yargılama gideri ve vekâlet ücreti düzenlemesinin hatalı olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. 2....

        Mahkemece, dava konusu 1077 ada 81 parsel sayılı taşınmazın imar uygulaması sonucu 4656 ada 26 parsel sayılı taşınmaz olarak şuyulandırıldığı, taşınmazın 06.11.1997 tarihinde dava dışı Halit İrtak'a satıldığı ve davalının mülkiyetinde bulunmadığı gerekçesiyle tapu iptali ve tescil talebinin reddine, tazminat talebinin kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir. Kaynağını Borçlar Kanununun 22. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Borçlar Kanununun 213. maddesi ile Türk Medeni Kanununun 706. ve Noterlik Kanununun 89. maddesi hükümleri uyarınca noter önünde re’sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür....

          DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından; TMK'nın 162 maddesine dayalı davasının reddi, kusur belirlemesi, kadın yararına hükmedilen maddi ve manevi tazminat yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 176.60 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 22.05.2019 (Çrş.)...

            Eser sözleşmesi bir şekle bağlı olmasa da, arsa sahibi taşınmazdaki bir bölüm mülkiyeti yükleniciye geçirmek zorunda olduğundan, sözleşmenin TMK m. 706, BK m. 213, 2644 sayılı Tapu Kanunu'nun 26 ve 1512 sayılı Noterlik Kanunu'nun 60. maddeleri uyarınca tapu sicil müdürlüğünde veya noterlerce düzenleme şekilde yapılması zorunludur. Kanun, sözleşmenin geçerliliği (sıhhati) için resmi şekil aradığından, emredici kural gereği, resmi şekle uyulmadan yapılan sözleşmeler geçersizdir. Burada üzerinde durulması gereken diğer bir sorun da, davalı yüklenicinin davacıya yaptığı 10.10.2005 tarihli adi yazılı temlik işleminin hukuki niteliğidir. Gerçekten, yüklenici arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince şahsi hak kazanmış ise, şahsi hakkını doğrudan arsa sahibine karşı ileri sürebileceği gibi Borçlar Kanunu'nun 162. maddesine dayanarak üçüncü bir kişiye yazılı olması koşuluyla (BK m. 163) temlik edebilir....

              Yukarıda açılanan ilkeler ışığında somut olaya bakıldığında, duruşma açılmaksızın işin esası hakkında hüküm kurulması doğru olmadığı gibi, eldeki davada ikinci kademedeki tazminat istemi hakkında olumlu ya da olumsuz hüküm kurulmaması da doğru değildir. Taraflar arasındaki davanın konusu harici satım niteliğindeki sözleşmeye dayalı taşınmazın devrini içeren tapu iptali ve tescil ikinci kademede tazminat talebidir. Tapuda kayıtlı bir taşınmazın mülkiyetinin naklinin hüküm ve sonuç doğurabilmesi için sözleşmenin TMK’nın 706., BK’nın 213. (TBK'nın 237. md.), 2644 sayılı Tapu Kanununun 26. maddeleri ve 1512 sayılı Noterlik Kanununun 89. maddesi uyarınca resmi biçim koşuluna uyularak yapılması zorunludur. Ne var ki davalı davayı kabul ettiğinden kabul beyanı çerçevesinde değerlendirme yapılması gerekir....

                “Dava Türk Medeni Kanununun 162. maddesinde belirtilen pek kötü veya onur kırıcı davranış hukuki nedenine dayalı olarak açıldığı halde mahkemece, evlilik birliğinin, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığı gerekçe yapılarak (TMK. mad. 166/1.) boşanmaya karar verilmiştir. Bu nedenle delillerin Türk Medeni Kanununun 162. maddesi çerçevesinde değerlendirilerek sonucu itibariyle karar vermek gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı bulunmuştur.”(Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2007/21691 Esas ve 2008/3289 Karar) Dava, özel sebebe (TMK. m. 162) dayanmaktadır. Kanunda yer alan özel boşanma sebeplerinden biriyle açılmış bir boşanma davasında, bu özel sebebin yanında davacının da boşanmayı gerektirecek ağırlıkta bir kusuru ispatlanmış olsa bile, bu dava konusu yapılmamış ise artık bu husus, özel sebebe dayalı boşanma kararı verilmesinde ve sonuçlarında dikkate alınamaz....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı erkek tarafından Türk Medeni Kanununun 162. maddesine dayalı kusur belirlemesi ve tazminatlar yönünden; davalı kadın tarafından ise hükmün tamamına yönelik olarak temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 14.09.2015 günü duruşmalı temyiz eden davalı ...... vekili Av. ... ve karşı taraf temyiz eden davacı ... vekili Av. ... geldiler. Gelenlerin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı erkeğin delil listesinde bulunan ve incelenmesine gerek görülen ... 7....

                  UYAP Entegrasyonu