Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece; davalı-davacı kadının birleşen zina (TMK 161 md) dayalı boşanma davasının ispatlanamadığından reddine, davalı-davacı kadının TMK 163 maddesine dayalı boşanma davasının ispatlanamadığından reddine, davacı-davalı erkeğin TMK 166/1 maddesine, davalı-davacı kadının ise TMK 162 ve 166/1 maddesine dayalı boşanma davalarının ayrı ayrı kabulü ile tarafların TMK 162 ve 166/1 maddeleri uyarınca boşanmalarına, tarafların müşterek çocuklarının velayetinin davalı-davacı anneye verilmesine, baba ile çocuk arasında şahsi ilişki tesisine, velayeti davalı-davacı anneye verilen müşterek çocuk yararına hükmolunan tedbir nafakasının oturum tarihi itibariyle (27/02/2020) aylık 1.000 TL'ye çıkarılması suretiyle davacı-davalıdan alınarak davalı-davacıya verilmesine, velayeti davalı- davacıya verilen müşterek çocuk yararına takdir olunan aylık 1.500 TL iştirak nafakasının kararın kesinleşmesinden itibaren davacı-davalıdan alınarak davalı-davacıya verilmesine,...

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı - karşı davacı kadın vekili süresinde sunduğu 18/01/2022 tarihli istinaf başvuru dilekçesinde; ilk derece mahkemesinin kusur belirlemesinin hatalı olduğunu, kadının Türk Medeni Kanunu'nun 162. maddesine dayalı boşanma talebinin kabulü ile erkeğin davasının reddi gerektiğini, kadının tedbir ve yoksulluk nafakası taleplerinin reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu, ilk derece mahkemesince kadın yararına hükmedilen maddi ve manevi tazminatın miktarının az olduğunu belirterek ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiştir. GEREKÇE: Asıl dava; evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine (TMK 166/1. madde) dayalı boşanma ve ferîleri ile mal rejiminin tasfiyesine, karşı dava; hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış (TMK madde 162), olmadığı taktirde evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine (TMK 166/1. madde) dayalı boşanma ve ferîlerine ilişkindir....

G E R E K Ç E Uyuşmazlık, sahte kimlik kullanılarak düzenlenen vekalet ile yapılan taşınmaz satışından kaynaklanan, 1512 Sayılı Noterlik Kanunun 162.maddesine dayalı noterin kusursuz sorumluluğuna dayalı maddi, manevi tazminat isteklerine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesi'nce yukarıda gösterilen gerekçelerle maddi,manevi tazminat davasının reddine karar verilmiştir. Bilindiği üzere; 1512 Sayılı Noterlik Kanunu’nun 72/3 maddesi gereğince; Noter, iş yaptıracak kimselerin kimlik, adres ve yeteneğini ve gerçek isteklerini tamamen öğrenmekle yükümlüdür. 82/2.fıkraya göre; Noterler tarafından(…) düzenlenmiş olan hukuki işlemler, sahteliği sabit oluncaya kadar geçerlidir. 85.madde kapsamında; tutanak, noterin ilgiliyi tanıyıp tanımadığını, tanımıyorsa ilgilinin kişiliği hakkında ne yoldan kanı sahibi olduğunu gösterir kayıtları taşır....

olarak belirlenmediği, yönetmeliğin 9,10,11 maddelerinin Anayasanın 20.Maddesine, Noterlik Kanunu 55.maddesine aykırı olduğu belirtilerek dava konusu yönetmeliğinin tamamının iptali istenmektedir....

    Açıklanan nedenlerle, davalı-karşı davacının kusur belirlemesi ve TMK'nın 166/1 maddesine dayalı davasının reddine yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının 1.bendinin kadının davasının reddine ilişkin kısmı ile karşı dava yönünden yargılama giderlerine ilişkin 3.bendinin kaldırılmasına karar verilmiş, kadının TMK'nın 162.maddesine dayalı davasına yönelik istinaf isteminin açıklanan nedenle reddine karar verilmiş, HMK'nın 353/1- b-2 maddesi uyarınca yeniden esas hakkında kurulan hüküm uyarınca; kadının koşulları oluşmayan TMK'nın 162.maddesine dayalı davasının reddine, terditli olarak açtığı evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı davasının kabulü ile tarafların TMK'nın 166/1 maddesi uyarınca boşanmalarına karar verilmiştir....

    Somut olay irdelendiğinde;hükmedilen tazminat miktarının neye göre belirlendiği anlaşılamamaktadır. Davacı taraf, noterde yapılan satış nedeniyle almış olduğu araç için ödediği bedelleri, bu satış nedeniyle hakkında açılmış dava nedeniyle ödemek zorunda kaldığı masrafları talep etmesine karşın gerekçede davacının bu satış nedeniyle ne kadar zarara uğradığı hakkında bir açıklama bulunmamaktadır. Bu bağlamda, temyize konu mahkeme hükmünün, yukarıda açıklanan nitelikte yasal gerekçe içermediği, bu haliyle de hem Anayasa'nın 141/3.maddesine, hem de HMK'nın 297.maddesine aykırı olduğu anlaşıldığından temyiz eden tüm taraflar yönünden kararın bozulması gerekmiştir. ./.. -3- Bundan ayrı olarak; Tazminattan indirim sebepleri 6098 sayılı TBK'nun 52. maddesinde(818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 44.maddesinde) düzenlenmiş olup, bu madde daha çok zarar görenle ilgilidir....

      Davacı kadın tarafından dava münhasıran Türk Medeni Kanununun 162. maddesine dayalı olarak pek kötü ve onur kırıcı davranış sebebiyle boşanma istemiyle açılmıştır. Davacının talebinin mahkemece bu çerçevede değerlendirilip sonucu uyarınca karar verilmesi gerekirken, talep olmadığı halde Türk Medeni Kanununun 166/1-2 maddesine göre boşanma kararı verilmesi doğru bulunmamıştır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre temyize konu sair yönlerin şimdilik incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 07.03.2017 (Salı)...

        Mahkemece, taraflar arasında akdedilen dava konusu satış vaadi sözleşmesinin davacıya ...’dan verilecek yer ile şartlı olduğu, davalının keşide ettiği ihtarname ile ...’dan 400 dönüm vermeye hazır olduğunu bildirdiği, bu nedenle cebri tescil davası açılamayacağı, davaya konu satış vaadi sözleşmesinin MK’nın 634., BK’nın 213. ve Noterlik Kanunu’nun 60. maddesine göre düzenlenmediği, esasında satış vaadi olmayıp gerçek niyetin ikraz olduğu, davanın sübuta ermediği gerekçesiyle reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir. Kaynağını Borçlar Kanununun 22. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Borçlar Kanununun 213. maddesi ile Türk Medeni Kanununun 706. ve Noterlik Kanununun 89. maddesi hükümleri uyarınca noter önünde re’sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür....

          Taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin Borçlar Kanunu Md.213(TBK'nun Md. 237) Tapu Kanununun 26. maddesi ile 1512 sayılı Noterlik Kanununun 60/3 ve 89. maddeleri uyarınca noterlerce düzenleme şeklinde (re'sen) yapılması gerekir. Geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan ve tam iki tarafa borç yükleyen kişisel hak doğuran sözleşmelerdir. Davacının dayanağı 13.01.2005 günlü ve davalı ...'un dayanağı 16.06.2010 tarihli satış vaadi sözleşmeleri yasasının öngördüğü biçimde düzenlenmiş olup geçerlidir. Her iki vaat alacaklısı Türk Medeni Kanununun 716. maddesine dayanarak hükmen tescil isteme hakkına sahiptir. Nitekim davalı ... anılan sözleşme uyarınca hükmen tescil kararı alarak taşınmazdaki hissenin tapu maliki olmuştur. Uyuşmazlık aynı taşınmazın iki ayrı kişiye değişik iki tarihde satışının vaad edilmesi halinde tapu ferağında önceliğin kime ait olduğu noktasında toplanmaktadır. Kural olarak ayni hak ile şahsi hakkın yarışması halinde aynı hakka üstünlük tanınır....

            GEREKÇE : Asıl dava; TMK 166/1.maddesinde düzenlenen evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma ve fer'i taleplere, karşı dava; TMK 166/1 ve 162.maddesine dayalı boşanma talebine, birleşen dava; TMK 166/1 ve 162.maddesine dayalı boşanma ve fer'i taleplere ilişkindir....

            UYAP Entegrasyonu