Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece yapılan yargılama sonunda iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, dava dilekçesinde kar payının tespit ve tahsiline karar verilmesi istenmiş ise de, kar payı alacağı tutarının gösterilmediği, bu talep yönünden harç yatırılarak usulüne uygun olarak açılmış bir dava bulunmadığı, kayyım atanması talep edilmiş ise de, kayyım ataması şartlarının somut olayda oluşmadığı, 03.06.2005 tarihli ortaklar kurulu kararında davacı adı altında atılmış bulunan imzanın davacıya ait olmadığının tespit edildiği, ortaklar kurulu kararının yok hükmünde olduğu gerekçesiyle davalı ticaret sicil memurluğu yönünden pasif husumet yokluğundan davanın reddine, kar payı talebine ilişkin olarak usulünce açılmış bir dava bulunmadığından bu talep hakkında karar verilmesine yer olmadığına, şirkete kayyım atanması yönündeki talebin reddine, davalı şirket ve ticaret odası dışındaki diğer davalılara yöneltilen 03.06.2005 tarihli ortaklar kurulu kararının iptaline yönelik davanın kabulü ile kararın...

    Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, alınan ve benimsenen bilirkişi kurulu raporu ile toplanıp değerlendirilen delillere göre; davacı taraf her ne kadar ortağı olduğu davalı şirket kar payının tespiti ile paydaşlara dağıtılmasına karar verilmesini istemiş de ise de; kar payı dağıtılıp dağıtılmaması hususu şirket genel kurulunun takdir ve yetkisinde olup, genel kurul toplantılarında bu yönde herhangi bir gündemin ve alınan kararın bulunmadığı, dolayısıyla davacı tarafın kar payı dağıtımı talebinin yerinde olmadığı anlaşıldığından davanın reddine ilişkin aşağıdaki kararı vermek gerekmiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ(MÜSTEMİR YETKİLİ) DAVA : Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti, kira alacağı, kar payı alacağı, ücret alacağı ile cezai şart tazminatı alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır....

        "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ DAVA : Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, ücret alacağı, prim alacağı, kar payı alacağı, fazla mesai, yıllık izin, genel tatil ücret alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkeme, görevsizlik kararı vermiştir....

          İşte, anonim ortaklığın kar elde etmek ve dağıtmak nihai amacından (gayesinden) doğan kar payı bir vazgeçilemez haktır (Poroy/ Tekinalp/ Çamoğlu, a.g.e., s.465).Pay sahibinin ” kar payı alma hakkı” içerdiği iki cephe dolayısıyla iki anlama gelir: birinci anlamında pay sahibinin, anonim ortaklığın kar elde etmek ve paylaştırmak gayesini izlemesi gerekliliğinden doğan hakkını ifade eder (Poroy/ Tekinalp/ Çamoğlu, a.g.e., s.464). Pay sahibinin bu mecburiyetten doğan “kar payı hakkı” vazgeçilemez ve bertaraf edilemez haktır (Poroy/ Tekinalp/ Çamoğlu, a.g.e., s.464). “Kar payı alma hakkı” ikinci anlamında kanun ve esas sözleşme hükümlerine veya genel kurul kararlarına göre dağıtılmaya tahsis edilen yıllık kara veya dağıtılmaya tahsis olunan yedek akçelere pay sahibinin katılma hakkıdır (Poroy/ Tekinalp/ Çamoğlu, a.g.e., s.464)....

          Davalı Şirket Ana Sözleşmesinin 27. maddesinde safı kar tanımlanmış, 28. maddede kanuni yedek akça ayrıldıktan, kurumlar vergisi ile diğer mali mükellefiyetler düşüldükten ve birinci temettü payı ödendikten sonra kalan karın %10’unun yedek akçeye, ihtiyari yedek akçeye esas olan safı kar miktarının %3’ünün idare meclisi üyelerine ve %5’inin memur ve müstahdemlere ayrılacağı düzenlenmiştir. Hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda, davacının TMSF tarafından atanan yönetim kurulu tarafından görevlendirilmiş teftiş elemanı olduğu, görevinin şirketleri teftiş edip yönetim kuruluna/başkanına rapor sunmak olduğu, çalışmasının şirkette ekonomik değer yaratmak, kazanç sağlamak, ortaklara kar ve kar payı sağlamak amacına yönelik olamayacağı değerlendirmesinin yapıldığı ve talep ettiği fark temettü alacağı alma hakkının olmadığı tespitinin yapıldığı anlaşılmıştır....

            Mahkemece verilen kararı, davacı vekili ve davalı vekili istinaf etmiştir. 1- Davacı vekilince verilen istinaf dilekçesinde özetle; taraflar arasında adi ortaklık sözleşmesi yapılarak, adi ortaklığın faaliyete geçirildiği,davalının bir süre kar payi ödemesi yapmış ise de daha sonra kar payı ödemeyerek sözleşmeyi ihlal ettiği,adi ortaklığın fesih ve tasfiyesi şartlarının oluştuğu,mahkemenin taraflar arasındaki ilişki yönünden çelişkili nitelemeler yaptığı,ortada adi ortaklık ilişkisi bulunduğu,dava konusu restoranların %40 hisse satış ve devir bedellerinin incelenmemesi ve bu konuda karar verilmemesinin hukuka aykırı olduğu,sözleşmenin geçerliliğinin herhangi bir şekil şartına bağlı olmadığı,adi ortaklık ilişkisinin güven ve sadakat ilkelerine dayandığı,ortaklar arasında elbirliği mülkiyeti bulunduğu,oybirliği olmadan hisse devri yapılamayacağı, adi ortağın kar payının ödenmemesi, ortaklığa ait işletmeyi satması, kar payı ödememesinin haklı fesih sebepleri olduğu,adi ortaklıktaki kazanç...

            uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda; dava, adi ortaklığın fesih ve tasfiyesi ,kar payı ödenmesi ,adi ortaklığa kayyım atanması talebine ilişkindir....

              İŞ MAHKEMESİ DAVA : Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, kötüniyet tazminatı ile fazla mesai ücreti, yıllık izin ücreti, kar payı alacağı, haftasonu tatil ücreti, ikramiye alacağı, genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir. Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine, 29/04/2015 gününde oybirliği ile karar verildi....

                Davalı şirket tarafından sunulan, fatura dökümleri, cari hesaplar ve diğer belgeler incelendiğinde aşağıdaki detay tabloda görüleceği üzere davacıya kar payı sözleşmede belirtildiği üzere, elde edilen toplam karın % 90 olarak pay edildiği, % 10 ise davalı şirkete kar payı kaldığı görülmüştür. Taraflar arasında akdedilen sözleşme ve protokol şartları gereği 2010, 2011, 2012, 2013, 2014 ve 2015 yıllarında davalı tarafından davacı yana % 90 oranında kar oranı verildiği, belirlenmiştir. Bu nedenle aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

                  UYAP Entegrasyonu