DAVACILAR TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; bilgi alma ve inceleme haklarının açıkça ihlal edildiğini, ihtarnameye rağmen istenilen belgelerin gönderilmediğini, bağlılık ve özen yükümlülüklerine aykırı davranıldığını, 10 yıla ait kar payı alacağının bulunduğunu, TTK'nin 394. maddesi gereğince kar payı taleplerinin kar payına ilişkin Genel Kurul kararının bulunmadığını ve kârın bulunmadığı gerekçesi ile reddedildiğini, ancak çifte muhasebe hesabı iddialarının değerlendirilmediğini, eksik inceleme yapıldığını, kar payı olmasa bile TTK'nin 531. Maddesine göre çıkma payı verilerek ortaklıktan çıkarılmasına karar verilmesi gerektiğini, fesih şartlarının bulunduğunu, ortaklığın çekilmez hal aldığını ileri sürerek yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
Dava, ... ortaklığı sözleşmesinden kaynaklanan kar payı alacağının tahsili istemine ilişkin olup, ... ortaklığı konusundaki akdi ilişki davalı tarafından da kabul edilmekle birlikte, kar payının ortaklar arasında paylaştırılmış olduğu, bu nedenle davacının herhangi bir alacağının kalmadığı savunulmuştur. Davalı, ortaklık ilişkisini kabul ettiğine göre, uyuşmazlığın çözümünde Borçlar Kanununun 520 2010/15504-2011/3939 ve devamı maddelerindeki hükümler dikkate alınmalıdır. Aynı Kanunun 530. maddesine göre yönetici ortak, diğer ortaklara hesap vermekle yükümlü olup, davalı, taraflar arasındaki ortaklık ilişkisinde yönetici ortak olduğundan, davacıya karşı hesap vermekle yükümlüdür....
arasında ibra protokolü düzenlendiğini ancak davacının bu yönde yetki vermediğini ileri sürerek dilekçesinde bildirdiği diğer nedenlerle şimdilik 9.000 TL sermaye alacağının ve 1.000 TL kar payı alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, 29/11/2019 tarihli ıslah dilekçesi ile talebini sermaye alacağı yönünden 44.543,58 Euro, kar payı alacağı yönünden 29.464,89 Euro olmak üzere toplam 74.008,47 Euro'ya yükselterek dava ve ıslah tarihi itibarıyla faiziyle davalıdan tahsilini istemiştir....
Dava, şirket yöneticilerinin ve haksız fiil sorumlularının sorumluluğuna yönelik tazminat istemine ilişkindir. 6. İşbu dosya, .... sayılı dosyadan, davalı şirket yöneticilerinin sorumluluğuna yönelik “tazminat” istemi bakımından tefrik edildiği ve yukarıdaki esas sırasına kaydı yapıldığı görülmüştür. 7. Uyuşmazlığın esasının çözümünden önce dava şartlarından olan Arabuluculuk dava şartının yerine getirilip getirilmediğinin değerlendirilmesi gerekmektedir. 8. Davalı vekili cevap dilekçesinde ve 21/03/2024 tarihli duruşmadaki beyanlarında; dava şartı arabuluculuk son tutanağı incelendiğinde, uyuşmazlık konusunun " Şirket otaklık payı ve kar payı alacağının tespiti ile tahsili ve denetçi atanması, koşulların varlığı halinde şirketin tasfiyesi" olarak tanımlandığını ve sadece bu hususlara ilişkin arabuluculuk başvurusu yapıldığını, davacının arabuluculuğa konu edilmeyen taşkın taleplerinin reddi gerektiğini beyan etmiştir. 9....
Davalı savunmasında, ortaklığın kar elde edemediğini, ortaklığın gider ve borçlarının tamamının da kendisi tarafından ödendiğini ileri sürdüğüne göre, mahkemece öncelikle yönetici ortak olan davalıdan, ortaklığın tüm gelir ve giderleriyle ilgili hesap listesi istenilmeli, benzeri işletmelerin gelir ve giderleri de gözöünde tutulmak suretiyle, ortaklık konusu olan “halı, mobilya ve ev tekstil işletimi”nin niteliğine göre, yapılması gereken harcama ve maliyet bedelleri ile, elde edilebilecek gelir miktarı konusunda uzman bilirkişi kurulundan rapor alınarak, işletmenin ortaklık süresince muhtemel kar ve zarar durumuna göre bilançosu çıkarılmak suretiyle, davacıya ödenmesi gereken kar payı karşılığı belirlenmelidir....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava; taraflar arasındaki otogaz bayilik sözleşmeleri ile bu sözleşmelere ek protokollere dayalı olarak, davalıya ödenecek kar payı tutarının eksik hesaplandığı iddiasına dayalı olup, geçmişe dönük olarak eksik hesaplandığı iddia olunan kar payı tutarlarının tespiti ile tahsili istemi ile açılmış belirsiz alacak davasıdır. 2. İlgili Hukuk 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 3. Değerlendirme 1. 6100 sayılı Kanun'un 281 inci maddesine göre, hakim bilirkişi raporlarına karşı yapılan itirazları değerlendirir ve eksik yahut muğlak bulunan hususlar hakkında ek bilirkişi raporu alabilir. Bunun dışında birbirine aykırı bilirkişi raporu bulunması halinde de raporlar arasındaki çelişkiyi gidermek amacıyla ek rapor alma yoluna gidebilir. 2....
Hukuk Dairesi 2024/34 esas 2024/409 karar sayılı ilamında: "..Dava adi ortaklık kar payı alacak talebine ilişkindir. Dosyaya sunulan ve tercümesi yapılmış sözleşme başlıklı belgede herbir ortağın ortaklık hissesi belirtilmiş,davacı hissenin ise %10 olarak yazıldığı anlaşılmıştır.Dava adi ortaklık iddiasına dayalı kar payı alacağının tahsiline yönelik olmakla,davacının bir süre SGK lı çalışan olmasının ,davada talep edilen kar payı alacağı yönünden davanın iş mahkemesinde görülmesini gerektirmez. Kaldı ki işçilik alacağı talep edilmemiştir.Tarafların tacir olduğuna dair dosyada bilgi ve belge olmadığından, davaya bakma görevinin Asliye Hukuk Mahkemesine ait olduğu gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi gerektiğinden, mahkemenin davada iş mahkemesinin görevli olduğuna dair kararı usul ve hukuka uygun bulunmamıştır." gerekçesi ile mahkememiz kararını kaldırmıştır. Mahkememizce İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3....
Davacı tarafından açılan kar payı alacağı talepli ... ....Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2010/263 E. sayılı dava dosyası ve davalı borçlu ... aleyhine açılan ... ....... Ceza Mahkemesi'nin merciinden getirtilip dosya arasına konulması, ondan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE 03/04/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
(dava dilekçesindeki detay mizana göre) olmak üzere toplam 276.307,15 TL tutarında olduğunu, müvekkilinin, hissesine tekabül eden vergi borcu tutarı(159.453,11 TL) düşüldüğünde 116.854,04 TL alacaklı olmasına rağmen bu hususların tespit edilmediğini, protokolün 5.maddesinde müvekkilin 240.000 TL mal karşılığında yapılandırılan vergi ve sigorta borçlarının ödeneceğinin hüküm altına alındığını, kar payı talep edilebilmesi için bu yönde karar alınmasıınn zorunlu olmadığını, davalı firmanın kar payı dağıtımından kaynaklı stopajdan kaçınmak amacıyla kar payı dağıtımı yönünde karar almadığını, bu karar alınmasa dahi hisselerden kaynaklı müvekkilinin devir tarihi itibariyle bu durumdan menfaati bulunmadığını, yapılan protokollerde dağıtılmamış kar payı alacağından vazgeçildiğini gösteren herhangi bir hüküm olmadığını, bir kimse hakkından açıkça feragat etmediği sürece o hakkını talep edebilmesinde herhangi bir hukuki engel olmadığını belirterek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar...
Sigorta Aracılık Hizmetleri Limited Şirketi'ndeki hissesinden elde edilen kar payına ilişkin olarak dava konusu şirketin kar edip etmediğinin, kar etmişse davalı eşe şirket kar payı (temettü=kazanç) ödenip ödenmediğinin, ödenmişse mevcut olup olmadığının ya da her hangi bir yatırıma dönüştürülüp dönüştürülmediğinin, kar payı ödemesi yapılmamışsa karın şirkete yatırım olarak kullanılıp kullanılmadığının araştırılması gerekir. Mahkemece bu yön gözetilmeksizin gerekli inceleme ve araştırma yapılmadan bilirkişi raporu hükme esas alınarak yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olmuş, bozmayı gerektirmiştir....