Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 06/06/2012 gününde verilen dilekçe ile haksız fiil nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 30/01/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, haksız eylem nedeni ile manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir....

    Tazminat, haksız eylem veya hukuka aykırı bir olay sonucu, isteyerek (kasıtlı) veya istemeyerek (taksirli) verilen maddi ve manevi zararların karşılığının “ödenmesi” veya “ödetilmesi”dir. Aksi takdirde toplumun tepkisi ile karşılaşılır ve hukuka olan güven sarsılır. Bu nedenle, ölenin yakınlarına bir tazminat ödenmelidir. Somut olayda davalının kusurlu/taksirli eylemi ile davacıların murisinin öldüğü, davalının eylemi ile davacıların manevi zararlarının oluştuğu bellidir. Dosya kapsamındaki belgelerden, kazanın; davalı alkollü sürücünün aracı ile seyri sırasında davacıların murisinin şeridine tecavüz ederek, davacıların murisine çarpması şeklinde gerçekleştiği anlaşılmaktadır....

      Davacı vekili; davalının haksız eylemi ile yaralanan dava dışı polis memuru İlker Ulukan'a 2330 sayılı Kanun gereğince ödenen tazminatın rücuen tahsili isteminde bulunmuştur. Mahkemece, davanın 2330 sayılı Kanuna dayalı rücuen tazminat istemine ilişkin olduğu, davalının mahkeme kararıyla vesayet altına alındığı ve hukuki ehliyeti bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Olay tarihinde yürürlükte bulunan 818 Sayılı BK'nun temyiz kudretini haiz olmayanların mesuliyetini düzenleyen 54. maddesi ''Hakkaniyet iktiza ediyorsa hakim, temyiz kudretini haiz olmayan kimseyi ika ettiği zararın tamamen yahut kısmen tazminine mahkum eder. Temyiz kudretini muvakkaten ızaa eden kimse, bu halde iken yapmış olduğu zararı tazmine mecburdur. Şu kadar ki kendi kusuru olmaksızın ika edilmiş olduğunu ispat eder ise mesul olmaz.'' hükmüne amirdir. Kural olarak haksız eylem nedeni ile verilen zararlarda sorumluluk kusura dayanır....

        Haksız eylem faili, ihtar ve ihbara gerek olmaksızın, zararın doğduğu anda, başka bir anlatımla haksız eylem tarihinden itibaren zararın tamamı için temerrüde düşmüş sayılır. Dolayısıyla, zarar gören, gerek kısmi davaya, gerekse sonradan açtığı ek davaya veya ıslaha konu ettiği kısma ilişkin olarak haksız eylem tarihinden itibaren temerrüt faizi isteme hakkına sahiptir. Ancak, trafik kazaları esas itibariyle haksız eylem sayılan hallerden olmakla birlikte ZMSS'nı yapan sigortacı bakımından temerrüdün bu tarihte oluştuğunun kabulü mümkün değildir. Zira, sigortacının tazminat giderim yükümlülüğünü düzenleyen KTK.nun 98/1 nci maddesi hükmü uyarınca sigortacı maddede belirtilen belgelerin iletildiği tarihten itibaren 8 iş günü sonrasında temerrüde düşer. Davadan önce böyle bir başvurunun bulunmaması halinde ise dava tarihinde temerrüde düşmüş sayılır. Dava konusu olayda davadan önce sigorta şirketine başvuru yapılmadığı anlaşılmaktadır....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat .... tarafından, davalı ... aleyhine 23/05/2016 gününde verilen dilekçe ile haksız eylem nedeni ile tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın feragat nedeni ile reddine dair verilen 15/06/2016 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA16/05/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi....

            "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 25/07/2011 gününde verilen dilekçe ile maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 02/10/2012 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, haksız eylem nedeni ile maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Malatya 2. İcra Müdürlüğü’nün 2005/4791 esas sayılı takip dosyası ile Malatya İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2007/311 esas sayılı dava dosyasının, dosya arasında bulunmadığı anlaşılmıştır. Anılan dosyaların dosyaya eklenerek gönderilmesi için dosyanın mahal mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE 30/04/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              b)Davacının nakdi tazminat ödemesini gerektiren haksız eylem 21/08/2007 günü gerçekleşmiş, davacı idare ise daha sonra alınan Nakdi Tazminat Komisyonu kararı ile 2330 sayılı Yasa gereğince yaralanan dava dışı görevlilere nakdi tazminat ödemiştir. Haksız eylem nedeniyle oluşan zarar olay gününde gerçekleşmiş olduğundan, haksız eylem sorumlusunun sorumlu tutulacağı tazminat tutarı da olay günündeki verilere göre belirlenmelidir. 2330 sayılı Yasa'nın 3. maddesinde yaralanan görevlilere ödenecek tazminatın karar günündeki en yüksek devlet memuru aylığı esas alınarak hesaplanacağı belirtilmekte ise de, buna göre hesaplanıp ödenen nakdi tazminatın tamamı haksız eylem sorumlusuna rücu edilemez. Davacı idarenin, haksız eylem sorumlusundan kaynaklanmayan nedenlerle daha geç nakdi tazminat ödemesi, bu yüzden artan tazminat tutarından haksız eylem sorumlusunun sorumlu tutulmasını gerektirmez....

                Dosya içeriğinden; davalılardan ... süresinde sunduğu cevap dilekçesi ile zamanaşımı def’inde bulunduğu, 07/09/2007 tarihli celsede zamanaşımı def’inin reddedildiği anlaşılmaktadır. Dava, haksız eylem nedeni ile uğranılan zararın ödetilmesi istemine ilişkin olduğuna göre zamanaşımı süresinin belirlenmesinde olay tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı BK’nın 60/1-2. maddelerinin uygulanması gereklidir. Buna göre zamanaşımı süresi; zarar görenin haksız eylem ve failini öğrendiği tarihten itibaren 1 yıl, her halükarda zarar veren eylemin gerçekleşmesinden itibaren 10 yıldır. Eğer fiil ceza kanunları uyarınca daha uzun zamanaşımı süresi bulunan cezayı gerektiren bir eylemden doğmuş ise ceza zamanaşımı süresi uygulanır. Dava konusu haksız eylem tarihi ile davanın açıldığı tarihler birlikte gözetildiğinde eylem tarihinde yürürlükte bulunan Borçlar Kanunu’ndaki 1 yıllık zamanaşımı süresi ile, Türk Ceza Kanunu’nda öngörülen zamanaşımı süresinin dolduğu anlaşılmaktadır....

                  Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre; davanın kısmen kabulü ile, davacılar için 500'er TL'nin temerrüt tarihi olan 15.6.2007 tarihinden, bakiye olan davacı ... için 11.422,55 TL, ... için 3.167,09 TL nin ıslah tarihi olan 24.12.2008 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile ve limit dahilinde davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir. Somut olayda uyuşmazlık, haksız eylemden kaynaklanmaktadır. Haksız eylem faili, ihtar ve ihbara gerek olmaksızın, zararın doğduğu anda, başka bir anlatımla haksız eylem tarihinden itibaren zararın tamamı için temerrüde düşmüş sayılır. Dolayısıyla, zarar gören, gerek kısmi davaya, gerekse sonradan açtığı ek davaya veya ıslaha konu ettiği kısma ilişkin olarak haksız eylem tarihinden itibaren temerrüt faizi isteme hakkına sahiptir....

                    Eksik inceleme ile yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması isabetli değildir. Kabule göre de;Uyuşmazlık, haksız eylemden kaynaklanmaktadır. Haksız eylem faili, ihtar ve ihbara gerek olmaksızın, zararın doğduğu anda, başka bir anlatımla haksız eylem tarihinden itibaren zararın tamamı için temerrüde düşmüş sayılır. Dolayısıyla, zarar gören, gerek kısmi davaya, gerekse sonradan açtığı ek davaya veya ıslaha konu ettiği kısma ilişkin olarak haksız eylem tarihinden itibaren temerrüt faizi isteme hakkına sahiptir.Ancak, trafik kazaları esas itibariyle haksız eylem sayılan hallerden olmakla birlikte ZMSS'nı yapan sigortacı bakımından temerrüdün bu tarihte oluştuğunun kabulü mümkün değildir. Sigortacının tazminat giderim yükümlülüğünü düzenleyen KTK.nun 98/I. maddesi hükmü uyarınca, sigortacı maddede belirtilen belgelerin iletildiği tarihten itibaren 8 iş günü sonrasında temerrüde düşer....

                      UYAP Entegrasyonu