Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 09/07/2014 gününde verilen dilekçe ile tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın zamanaşımı nedeniyle reddine dair verilen 21/01/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, haksız eylem nedeniyle uğranılan maddi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece; istem zamanaşımı nedeni ile reddedilmiş; karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı,......

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... ve diğerleri aleyhine 12/08/2011 gününde verilen dilekçe ile haksız eylem nedeni ile maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; maddi tazminat davasının davalılar ... ve ... yönünden kısmen kabulü ile diğer davalılar yönünden reddine, manevi tazminat davasının reddine dair verilen 22/10/2015 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hâkimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kâğıtlar incelenerek gereği görüşüldü....

      ın evliliklerinin devamı sırasında, davalının dava dışı eş ile ilişki kurduğu; bu nedenle evlilik birliğinin sona erdiği ileri sürülerek manevi tazminat isteminde bulunulmuştur. Mahkemece, davalının haksız eyleminin dosya kapsamı ile sabit olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Eşler evlilik birliğini kurmakla birbirlerine sadakat borcu altına girdikleri gibi, mensubu oldukları aile birliğine karşı da sorumluluk altına girerler. Davacının eşinin evli olmasına rağmen bir başkası ilişkiye girmesi, evlilik sözleşmesi ile bağlandığı, sadakat borcu altına girdiği eşine karşı haksız eylem niteliğindedir. Davalı da, evli olduğunu bilerek davacının eşiyle gayri resmi ilişkiye girmek suretiyle, gerek yasalarca gerek örf ve adet hukukunca korunmayan haksız bir davranış içine girmiştir. Bu davranış da açıkça haksız eylem niteliğindedir....

        Davalının nakdi tazminat ödemesini gerektiren haksız eylem 09/05/2005 gününde gerçekleşmiş, davacı idare ise 29/01/2009 günlü Nakdi Tazminat Komisyonu kararı ile 2330 sayılı Yasa gereğince yaralanan dava dışı görevliye nakdi tazminat ödemiştir. Haksız eylem nedeniyle oluşan zarar, olay gününde gerçekleşmiş olduğundan, davalının sorumlu tutulacağı tazminat tutarı da olay günündeki verilere göre belirlenmelidir. 2330 sayılı Yasa'nın 3.maddesinde yaralanan görevliye ödenecek tazminatın karar günündeki en yüksek Devlet memuru aylığı esas alınarak hesaplanacağı belirtilmekte ise de, buna göre hesaplanıp ödenen nakdi tazminatın tamamı davalıya rücu edilemez. Davacı idarenin, davalıdan kaynaklanmayan nedenlerle daha geç nakdi tazminat ödemesi, bu yüzden artan tazminat tutarından davalının sorumlu tutulmasını gerektirmez....

          Mahkemece, toplanan delillere göre davanın kısmen kabul ile 43.894,96 TL'nin ıslah tarihinden itibaren yasal faiz ile, 4.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren yasal faiz ile tahsiline dair verilmiş; hüküm, davacı vekili ve davalı vekilince temyiz edilmiştir. 1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine vermek gerekmiştir. 2-Dava, trafik kazası nedeni ile maddi-manevi tazminat istemine ilişkindir....

            İnceleme konusu karar, haksız eylem nedeni ile açılan tazminat davasına ilişkin olması nedeni ile belirgin şekilde 14'ncü maddenin kapsamı dışında bulunmakta ve niteliği bakımından Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin işbölümü alanı içine girmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dava dosyasının Yargıtay 4.Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 21/05/2012 gününde oybirliği ile karar verildi....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tazminat hukukuna ilişkin davada ... Asliye Hukuk ve ... 2.Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü; -K A R A R- Dava, trafik kazası sonucu yaralanma nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir ... Asliye Hukuk Mahkemesince, haksız eylemin ... ilçesinde olduğu gerekçesi ile yetkisizlik kararı verilmiştir. ... 2.Asliye Hukuk Mahkemesi ise, kişilik haklarının ihlalinde davacının ikametgah mahkemesininde yetkili olduğu gerekçesi ile yetsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Dava, haksız eylem nedeniyle maddi ve manevî tazminat istemlerine ilişkindir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 16. maddesi uyarınca, haksız fiilden doğan davalarda, zarar görenin yerleşim yeri mahkemesi yetkilidir....

                Haksız eylem faili, ihtar ve ihbara gerek olmaksızın, zararın doğduğu anda, başka bir anlatımla haksız eylem tarihinden itibaren zararın tamamı için temerrüde düşmüş sayılır. Davacı vekilince dava dilekçesi ile talep edilen tazminatlar için kaza tarihinden itibaren faiz istenilmiş, ancak mahkemece faize hükmedilmemiştir. Zarar gören, dava ettiği tazminatlara ilişkin olarak haksız eylem tarihinden itibaren temerrüt faizi isteme hakkına sahiptir. O halde, davalı araç sürücüsü yönünden kaza tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru değil bozma nedeni ise de, bu yanılgının giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden hükmün 6100 sayılı HMK'nun geçici 3/2 maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK'nun 438/7 maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir....

                  Haksız eylem faili, ihtar ve ihbara gerek olmaksızın, zararın doğduğu anda, başka bir anlatımla haksız eylem tarihinden itibaren zararın tamamı için temerrüde düşmüş sayılır. Dolayısıyla, zarar gören, gerek kısmi davaya, gerekse sonradan açtığı ek davaya veya ıslaha konu ettiği kısma ilişkin olarak haksız eylem tarihinden itibaren temerrüt faizi isteme hakkına sahiptir. Ancak, trafik kazaları esas itibariyle haksız eylem sayılan hallerden olmakla birlikte trafik sigortasını yapan sigortacı bakımından temerrüdün bu tarihte oluştuğunun kabulü mümkün değildir. 2918 sayılı KTK'nın 99/I. maddesi ve Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları'nın B.2.b. maddesi uyarınca, rizikonun bilgi ve belgeleri ile birlikte sigortacıya ihbar edildiği tarihten itibaren 8 iş günü içinde sigortanın tazminatı ödeme yükümlülüğü bulunmakta, bu sürenin sonunda ödememe halinde temerrüt gerçekleşmektedir....

                    Haksız eylem faili, ihtar ve ihbara gerek olmaksızın, zararın doğduğu anda, başka bir anlatımla haksız eylem tarihinden itibaren zararın tamamı için temerrüde düşmüş sayılır. Dolayısıyla, zarar gören, gerek kısmi davaya, gerekse sonradan açtığı ek davaya veya ıslaha konu ettiği kısma ilişkin olarak haksız eylem tarihinden itibaren temerrüt faizi isteme hakkına sahiptir.Mahkemece ıslah edilen miktar içinde dava tarihiden itibaren temerrüt faizine hükmedilmek gerekirken, ıslah edilen bölüm bakımından ıslah tarihinden itibaren temerrüt faizine hükmedilmesi doğru değil bozma nedeni ise de; bu yanılgının giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden hükmün HUMK’nun 438/7 maddesi uyarınca düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu