Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava konusu haksız eylem 13/02/2012 tarihinde meydana gelmiş olup, o tarihte yürülükte olan Borçlar Kanunu'nun 47. maddesi "cismanı zarara uğrayan kimseye özel hak ve şartların takdir edilmek sureyitle manevi tazminata hükmedileceğini" düzenleme altına almıştır. 1 Temmuz 2012 tarihinde yürülüğe giren Türk Borçlar Kanunu'nun 56. maddesinde ise "Hâkim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir. Ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir." hükmü getirilmiştir....

    İlk Derece Mahkemesi kararının özeti:...İdare Mahkemesi İkinci Dairesince; yaralanma olayının meydana gelmesinde davacının kişisel kusurunun olmadığı, olayda davalı idarenin hizmet kusuru bulunmamakla birlikte davacının zararının kusursuz sorumluluk ilkesi gereğince davalı idare tarafından karşılanması gerektiği, davacının sağlık durumunun tespiti için GATA Adli Tıp Ana Bilim Dalı Başkanlığından alınan ... tarihli raporda, davacının % 11 oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağının belirtildiği, maddi tazminatın hesaplanması için yaptırılan bilirkişi incelemesi neticesinde düzenlenen raporda, davacının maddi tazminat hak edişinin bulunmadığının belirlendiği, bilirkişi raporunun hükme esas alınabilir nitelikte bulunduğu gerekçesiyle maddi tazminat isteminin reddine, davacının olay nedeniyle çektiği acı ve ıstırapların kısmen de olsa karşılanması gerektiği gerekçesiyle manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne, takdiren 11.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren...

      Asliye Ticaret Mahkemesi TARİHİ: 02/10/2019 NUMARASI: 2016/283 (E) - 2019/1204 (K) DAVANIN KONUSU: Maddi ve Manevi Tazminat KARAR TARİHİ: 18/7/2022 Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Dava, trafik kazasından kaynaklanan bedensel zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince; davacının maddi tazminat talebinin reddine, manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 1.000 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılar ... ve ...’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir....

        aleyhine 26/02/2015 gününde verilen dilekçe ile adli yardım talepli olarak trafik kazası sonucu yaralanma nedeniyle maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; adli yardım talebinin kabulü ile davanın kısmen kabulüne dair verilen 11/05/2016 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1-) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir. 2-) Davacının diğer temyiz itirazlarının incelenmesinde; Dava, trafik kazası sonucu yaralanma nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir....

          İstinaf başvurusunda bulunan davalı T16 vekili dilekçesinde özetle; hükmedilen manevi tazminat miktarının yüksek olduğunu, davacı küçüklerin anne ve babaları tarafından davada velayeten temsil ediliklerini, her bir çocuk için ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğunu, bu nedenlerle mahkemece verilen kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Dava, trafik kazası sonucu maruz kalınan bedensel zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir....

          Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı Başkanlığınca düzenlenen rapor ile davacının olay nedeniyle meslekte kazanma gücünde azalma olmadığı, geçici iş göremezlik için öngörülen sürenin ise 45 gün olarak tespit edildiği, böylelikle olay nedeniyle maddi zararının oluşmadığı gerekçesiyle davacının maddi tazminat talebinin reddine; yaralanma nedeniyle acı ve ızdırap çektiği ve psikolojisinin bozulduğu gerekçesiyle manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne karar verilmiştir.Dosya kapsamından; davacının geçici iş göremezlik tazminatına ilişkin isteğini dava dilekçesinde açıkça belirttiği gibi, ......

            Takdir edilecek tutar, var olan durumda elde edilmek istenilen doyum (tatmin) duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22/06/1966 gün ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı'nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel durum ve koşullar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden yargıç, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde nesnel (objektif) ölçülere göre uygun (isabetli) bir biçimde göstermelidir. Dava konusu olayda, olayın oluş tarihi, davalıların eylemleri yanında davacının haksız tahrikinin bulunması, davacının yaralanma derecesi ve yukarıdaki ilkeler gözetildiğinde davacı yararına takdir edilen manevi tazminat tutarı fazladır. Daha alt düzeyde manevi tazminat takdir edilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir....

              İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, TBK'nın 56. maddesi uyarınca bedensel bütünlüğü zedelenen kişinin ve ağır bedensel durum halinde zarar görenin yakınlarının manevi tazminat talep edebileceği, meydana gelen kazada davacı ...'ın sol kolunu kaybetmesi nedeniyle ağır bedensel zarara uğradığı, bu davacı ile eşi ve çocuklarının manevi tazminat talep edebilecekleri, kazada yaralanan davacı ...'...

                Mahkemece, davanın kısmen kabulüne dair verilen karar, Yargıtay tarafından davacı ...’in geçici iş gücü kaybı süresinin doğru olarak belirlenmediği, ... ve ...’nın yaralanma dereceleri farklı olduğu halde eşit manevi tazminata hükmedildiği, sigorta şirketi limitinin doğru belirlenmediği ve sigorta şirketi aleyhine hükmedilen yargılama gideri ve vekalet ücretinde hata yapıldığı gerekçesi ile bozulmuş, bozma ilamına uyan mahkemece, iddia, savunma ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, bozma ilamı kapsamı dışındaki tazminat kalemleri yönünden davacı lehine usuli kazanılmış hak oluşturduğu, Adli Tıp Kurumu raporuna göre davacının iyileşme süresinin 6 ay olduğu gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne, 51.594,90 YTL sürekli bedensel güç kaybı, 220,47 YTL geçici işgöremezlik tazminatı, 3.500,00 YTL araç hasarından doğan maddi tazminat ile, davacı ... için 1.000,00 YTL, davacı ... için 500,00 YTL, diğer davacılar için ayrı ayrı 200,00 YTL manevi tazminatın davalılardan sigorta şirketi beden gücü...

                  ün aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan yaralanma nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de göz önünde tutularak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nesafete göre hükmedeceği öngörülmüştür. Yukarıda belirtilen hususlar dikkate alındığında, davacı ...'...

                    UYAP Entegrasyonu