WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

karar verilerek asıl ve birleşen davanın kısmen kabulü ile her bir davacı yönünden 1.000,00 TL maddi tazminat hükmedilmesi ile manevi tazminat ile bakiye maddi tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir ....

    Hukuk Dairesinin yerleşmiş içtihatlarına göre, tazminat miktarının birinci haciz ihbarnamesi ile istenen miktarı aşmasının mümkün olmamasına, salt bilirkişi incelemesine gidilmesi belirsiz alacak davasının açılabilmesi için yeterli olmamasına göre, İİK’nın 89/4. maddesine dayalı tazminat alacaklarının gerçekte belirli bir alacak olduğu ve dolayısıyla belirsiz alacak davasına konu edilemeyeceği gerekçesiyle davanın hukuki yarar yokluğundan (dava şartı yokluğundan usulden) reddine karar vermiştir....

    SONUÇ:Temyiz edilen hükmün 1. bentte gösterilen nedenlerle manevi tazminat yönünden ONANMASINA, alacak ve maddi tazminat davası yönünden 2. bentte gösterilen nedenlerle temyiz talebinin REDDİNE, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna, oybirliğiyle karar verildi. 23.10.2007 (Salı)...

      Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava, ticari satıma konu malların ayıplı olması nedeniyle alacak ve maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olup uyuşmazlık, zararın ne kadar olduğu, belirsiz alacak davası açmanın mümkün olup olmadığı ve ıslah tarihinde zamanaşımının dolup dolmadığına ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 6098 sayılı Kanun’un 219 uncu, 227 nci ve 231 inci madderi 3. Değerlendirme 1.Davacı, ticari ilişki kapsamında davalıdan aldığı malların ayıplı olduğunu iddia etmekte ve belirsiz alacak davası olarak açılan davada maddi zararının tespiti ile şimdilik 1.000,00 TL maddi tazminat, 6.500,00 TL cari hesap bakiyesi alacağı ve 50.000,00 TL manevi tazminat talep etmektedir. Davacı vekili bilirkişi raporu sonrası, 05.11.2018 tarihli dilekçesi ile talebini arttırmış ve maddi tazminat talebini 148.835.00 TL olarak beyan etmiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tazminat-Alacak Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tazminat ve alacak davasına dair karar, taraflar tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Tazminat davalarında dava değeri üzerinden nispi temyiz harcı alınması gerekirken temyiz eden birleşen davanın karşı davada kısmen kabul edilmiş davacı-karşı davalı ... vekilinden eksik olarak maktu temyiz harcı alınmıştır. Temyiz edenden eksik harcın tamamlattırılması aksi takdirde temyiz harcı ödenmedikçe temyiz incelemesi yapılamayacağından HUMK.un 434/3. maddesi gereğince işlem yapılmak üzere dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, 30.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava, katkı payına dayalı tapu iptali, tescil mümkün olmadığı taktirde tazminat, karşı dava ise, sebepsiz zenginleşme nedeniyle alacak istemine ilişkin olup, mahkemece tescil isteminin reddine tazminat isteminin kabulüne, karşı davanın ise kısmen kabulüne karar verilmiş, hükmü davalı-karşı davacı asıl dava yönünden tazminat, karşı dava yönünden ise hükmolunan alacak miktarı yönünden temyiz etmiş bulunmadığından, 2797 sayılı Yargıtay K.nun 14.maddesi gereğince temyiz incelemesi 13.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Yukarıda belirtilen nedenle dosyanın görevli sözü edilen Yüksek Daire Başkanlığına gönderilmesine, 13.4.2006 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

            Maddi tazminat gelince; Hükmüne uyulan bozma ilamı sonrasında davacılar vekili 23.03.2015 tarihli dilekçesi ile davanın HMK’nun 107 maddesinde yer alan belirsiz alacak davası niteliğinde açıldığından bahisle maddi tazminat istemini artırmış ve mahkemece artırılan bu miktar dikkate alınarak davacı yararına maddi tazminata hükmedilmiştir. Maddi tazminat isteminin niteliğine göre belirsiz alacak veya kısmi dava yoluyla istenmesinin mümkün bulunduğu uyuşmazlık konusu değildir. Uyuşmazlık davacının davasının belirsiz alacak davası olarak açılıp açılmadığına ve belirsiz alacak davası değil de kısmi dava ise bozmadan sonra yapılan ıslaha değer verilip verilmeyeceğine ilişkindir. Belirsiz alacak davası 6100 sayılı HMK'nun 107. maddesinde düzenlenmiştir....

              Dava, satım akdinden kaynaklanan alacak ve satılana yapılan zorunlu ve faydalı masraflar nedeniyle tazminat istemine ilişkindir. Davacı tazminat istemi konusunda fazlaya ilişkin haklarını saklı tutmak suretiyle, şimdilik 7.000,00 TL’nin ödetilmesini istemiş olup dava, niteliği itibariyle kısmi dava niteliğindedir. Alacaklı, alacağının tümü için dava açmak zorunda olmayıp, alacağının şimdilik belli bir bölümünü dava konusu yapabilir. Ancak alacaklının böyle bir kısmi dava açması halinde de, alacağın tümü için açılan davalarda olduğu gibi talep edilebilecek alacak miktarının tam ve kesin olarak belirlenmesi zorunludur....

                Somut olayda davacı vekili 12/06/2015 tarihli dilekçesi ile davanın ıslah edilerek HMK'nın 107. maddesi hükmüne göre belirtilen alacak davası olarak görülmesini talep etmiş ancak buna rağmen bir haftalık süre içinde yeni bir dava dilekçesi vermemiştir. Bilahale 01/03/2016 tarihli dilekçesi ile ıslah sureti ile belirsiz alacak davasına dönüşmüş olan davasındaki başlangıçta talep etmiş olduğu maddi tazminat miktarının 20.585,51 TL artırılarak maddi tazminat talebini 25.585,51 TL olarak belirli hale getirdiğini belirtmiş ve bu miktarın hüküm altına alınmasını talep etmiştir. Her ne kadar mahkemece davacının talebi doğrultusunda maddi tazminat talebinin ıslah ve belirli hale getirme dilekçeleri doğrultusunda tam kabulüne karar verilmiş ise de karar usul ve yasaya aykırıdır. Şöyle ki; davacı 12/06/2015 tarihli ilk dilekçesi ile davasını tamamen ıslah ettiği halde yeni bir dilekçe vermemiş ve ıslah hakkını kullanmak suretiyle tüketmiştir....

                  KARAR Borçlu vekili, dayanak ilamın iki ve üç nolu bentlerinde hükmedilen manevi tazminat alacak kalemleri için müştereken ve müteselsilen tahsile ilişkin hüküm bulunmadığı halde, icra emrinde vekil edeninin iş bu alacak kalemlerinden de müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulduğunu belirterek icra emrinin iş bu alacak kalemleri ile bu kalemlere işletilen faiz yönünden iptaline karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, takipteki manevi tazminat alacak kalemleri ile iş bu kalemlere işletilen faizler yönünden kararda kesinleşme şerhi bulunmadığından şikayetin kabulü ile anılan alacak kalemlerinin takipten çıkartılmasına karar verilmiştir. Hüküm alacaklılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. HMK.nun 26. maddesine göre "Hakim tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır, ondan fazlasına veya bir şeye karar veremez"....

                    UYAP Entegrasyonu