Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu durumda davacının belirsiz alacak davası açmakta hukuki yararı bulunmadığı, dilekçe ve açıklama kapsamında davanın kısmi dava olarak açılmadığı ve belirsiz alacak davası olarak açıldığı dikkate alınarak kanunun izin vermediği durumda belirsiz alacak davası açılamayacağı ve dava şartı olan hukuki yararın sonradan tamamlanamayacağı anlaşılmakla maddi tazminat davasının hukuki yarar yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir. Manevi tazminat yönünden yapılan değerlendirmede; TBK nın 58.maddesi gereğince kişilik haklarının zedelenmesinden zarar gören, uğradığı manevi zarara karşılık manevi tazminat adı altında bir para ödenmesini isteyebilir. Kural olarak kişilik hakları zedelenen tüzel kişilerin manevi tazminat isteyebileceği kabul edilmelidir....

    Somut olayda, alacaklılar tarafından birinci haciz ihbarnamesine haksız yere itiraz eden üçüncü kişinin ihbarnamenin tebliğ tarihi itibariyle borçluya olan borcu miktarında tazminata hükmedilmesi talep edilmiş olup, 14.11.2013 tarihli birinci haciz ihbarnamesinde alacak tutarına (174.091,47 TL) açıkça yer verilmiştir. Dairemizin yerleşmiş içtihatlarına göre, tazminat miktarı birinci haciz ihbarnamesi ile istenen miktarı aşamayacaktır. Bu durumda, dava dilekçesinde harca esas değer olarak 10.000,00 TL'nin gösterilmesi ve davanın belirsiz alacak davası olarak nitelendirilmiş olması, alacak tutarının belirli olması karşısında davayı belirsiz alacak davası haline getirmeyeceğinden, mahkemece, İİK'nın 89/4 maddesine dayalı tazminat isteminin belirsiz alacak davasına konu edilemeyeceği gerekçesi ile davanın hukuki yarar yokluğundan usulden reddine karar verilmiş olması doğru değildir....

      Mahkemece iddia, savunma ve toplanan delillere göre; davacı taraf her ne kadar her bir davacı için bir rakam belirterek manevi tazminat isteminde bulunmuş ise de; fazlaya ilişkin haklarını saklı tutmuş olması ve dava dilekçesinde açıkça davasını belirsiz alacak davası olarak açtığını belirtmiş olması, manevi tazminat davasının da belirsiz alacak davası olarak açılmasının mümkün olmaması karşısında, davanın hukuki yarar yokluğundan usulden reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. ... 6100 sayılı HMK.'...

        Mahkemece, maddi tazminat talebinin kabulüne, manevi tazminat davasının belirsiz alacak davası olarak açılması mümkün olmadığından manevi tazminatın tahsili için açılan davanın hukuki yarar yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir. Dava dilekçesinin incelenmesinden maddi tazminat talebinin belirsiz alacak davası olarak açıldığı, talep edilen manevi tazminat miktarının ise açıkça belirtildiği ve belirsiz alacak davasına konu yapılmadığı ortadır. Şu halde davacının manevi tazminat talebiyle ilgili işin esasına girilerek bir karar vermek gerekirken yazılı gerekçe ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ:Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, aşağıda yazılı temyiz harcının davalıya yükletilmesine, 16.05.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Alacak ve tazminat Uyuşmazlık, kat karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan alacak ve tazminat istemine ilişkindir. Bu durumda temyiz incelemesi dairemizin görevi dışında bulunduğundan dosyanın görevli Yargıtay 23. Hukuk Dairesi Başkanlığı'na gönderilmesine, 02/12/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            ve manevi tazminat talepleri ile ziynete dayalı alacak davası yönünden bozulması gerekmiştir. 3-Davacı-davalı vekili Av. ... 11.04.2016 tarihli dilekçesiyle maddi tazminat talebinden feragat ettiğini bildirdiğinden hükmün erkek yararına takdir edilen maddi tazminata ilişkin olarak bozulmasına karar vermek gerekmiştir....

              Acı ve elemin manevi zarar olarak nitelendirilmesi sonucu, tüzel kişileri ve bilinçsizleri, öte yandan, acılarını içlerinde gizleyenleri tazminat isteme haklarından yoksun bırakmamak için yasalar manevi tazminat verilebilecek bazı olguları özel olarak düzenlemiştir. Davanın açıldığı tarihte yürürlükte olan HMK’nın 107. maddesi “Belirsiz alacak ve tespit davası” başlığını taşımakta olup, belirsiz alacak davasının alacak miktarının veya değerinin tam ve kesin olarak belirlenemediği ya da imkansız olduğu hallerde olanaklı olduğu açıktır. Manevi tazminat davasının belirsiz alacak davası olarak açılamayacağına ilişkin Yargıtay Dairelerinin istikrar kazanmış kararları bulunmaktadır.(Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 01.03.2006 tarih ve 2006/2- 14 E, 2006/26 K. sayılı kararı)Yargıtay 4....

              Hukuk Dairesinin yerleşmiş içtihatlarına göre, tazminat miktarının birinci haciz ihbarnamesi ile istenen miktarı aşmasının mümkün olmamasına, salt bilirkişi incelemesine gidilmesi belirsiz alacak davasının açılabilmesi için yeterli olmamasına göre, İİK’nın 89/4. maddesine dayalı tazminat alacaklarının gerçekte belirli bir alacak olduğu ve dolayısıyla belirsiz alacak davasına konu edilemeyeceği gerekçesiyle davanın hukuki yarar yokluğundan (dava şartı yokluğundan usulden) reddine karar vermiştir....

              SONUÇ:Temyiz edilen hükmün 1. bentte gösterilen nedenlerle manevi tazminat yönünden ONANMASINA, alacak ve maddi tazminat davası yönünden 2. bentte gösterilen nedenlerle temyiz talebinin REDDİNE, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna, oybirliğiyle karar verildi. 23.10.2007 (Salı)...

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava, katkı payına dayalı tapu iptali, tescil mümkün olmadığı taktirde tazminat, karşı dava ise, sebepsiz zenginleşme nedeniyle alacak istemine ilişkin olup, mahkemece tescil isteminin reddine tazminat isteminin kabulüne, karşı davanın ise kısmen kabulüne karar verilmiş, hükmü davalı-karşı davacı asıl dava yönünden tazminat, karşı dava yönünden ise hükmolunan alacak miktarı yönünden temyiz etmiş bulunmadığından, 2797 sayılı Yargıtay K.nun 14.maddesi gereğince temyiz incelemesi 13.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Yukarıda belirtilen nedenle dosyanın görevli sözü edilen Yüksek Daire Başkanlığına gönderilmesine, 13.4.2006 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

                  UYAP Entegrasyonu