Tic ve San Ltd Şti'ne, İİK'nun 89/1. maddesi uyarınca gönderilen haciz ihbarnamesine karşı süresinde yapmış olduğu itirazın gerçeğe aykırı olduğu ileri sürülerek İİK'nun 89/4. maddesi gereğince tazminat talep edildiği, mahkemece, tazminat talebinin kabulüne karar verildiği ,davalı 3. kişinin istinaf yoluna başvurması üzerine, bölge adliye mahkemesince; istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiği, kararın davalı 3. kişi tarafından temyiz edildiği anlaşılmıştır. İİK.'nun 89/4. maddesinde; "Üçüncü şahıs, haciz ihbarnamesine müddeti içinde itiraz ederse, alacaklı, üçüncü şahsın verdiği cevabın aksini icra mahkemesinde ispat ederek üçüncü şahsın 338. maddesinin 1. fıkrası hükmüne göre cezalandırılmasını ve ayrıca tazminata mahkum edilmesini isteyebilir. İcra mahkemesi tazminat hakkındaki davayı genel hükümlere göre halleder" düzenlemesi yer almaktadır....
Ceza Dairesi' nin 20/06/2018 tarihli ve 2016/7262 esas, 2018/7434 Karar sayılı "...İİK. nun 89/4. maddesi uyarınca tazminat talebi hakkında da hüküm kurulması gerekirken, hüküm kurulmamasına" ilişkin bozma ilamına uyulmasına karar verildiği halde, mahkemece uyulmasına karar verilen bozma ilamında açıkça belirtilmesine rağmen " tazminat talebi hakkında hüküm kurulmayarak" bozma kararının gereklerinin yerine getirilmediği anlaşılmıştır. Mahkemece, şikayetçi vekilinin, 19/09/2013 havale tarihli şikayet dilekçesinde, İİK'nın 338. maddesi uyarınca cezalandırma isteği ile birlikte aynı Kanun'un 89/4. maddesi uyarınca tazminat isteminde bulunması karşısında, mahkemece, İİK'nın 89/4. maddesindeki “İcra mahkemesi, tazminat hakkındaki davayı genel hükümlere göre halleder.” hükmü gözetilerek, şikayetçinin İİK'nın 89/4. maddesi uyarınca talep ettiği tazminat hakkında hüküm kurulmaması hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir....
Bu hüküm şeref ve haysiyete tecavüzden, vücud üzerinde ika olunan zararlardan doğan tazminat davaları ile evlenme, ahvali şahsiye veya nafaka işlerine müteallik ihtilaflara, rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takiplerle ilgili olarak açılmış olan hukuk davalarına tatbik olunmaz (İİK. md 194). İflas masası ile ilgili davalarda taraf müflis değil iflas masasıdır. İflastan önce müflis tarafından veya müflise karşı açılmış olan hukuk davalarına iflas masası tarafından devam edilmesine karar verilirse, müflisin bu davalardaki taraf sıfatı son bulur, bu davaları takip yetkisi masanın kanuni temsilcisine aittir. İflas tasfiyesinde basit tasfiye usulü (İİK. md 218) uygulanması halinde iflas dairesine tebligat yapılabilirse de, adi tasfiye usulünün (İİK. md 219) uygulanması halinde tebligatın iflas idare memurlarına yapılması gerekir. Zira iflas masasının kanuni mümessili iflas idaresidir (İİK md. 226)....
Mahkemece; iddia, savunma, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; maddi tazminat yönünden dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına, manevi tazminat yönünden davanın kısmen kabulü ile 12.500,00 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 10/06/2008 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ...'...
İİK 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen iptal davası açma hakkı davacının genel hükümlere, muvazaaya dayanarak dava açmasına engel değildir. Davacının iddiasını kanıtlaması halinde iddianın taşınmazın aynına ilişkin olmadığı, alacağın tahsiline yönelik bulunduğu da gözetilerek İİK 283/1 maddesi kıyasen uygulanarak iptal ve tescile gerek olmaksızın davacının taşınmazların haciz ve satışını isteyebilmesi yönünden hüküm kurulması gerekecektir. Somut olayda davacılar vekili, müvekkillerinin mirasbırakanlarının davalı ...'in 22.11.2010 tarihinde işlediği haksız fiil sonucu öldüğünü, bu nedenle 1.12.2010 tarihinde maddi manevi tazminat davası açtıklarını, dava konusu tasarrufların hükmedilecek tazminatı karşılıksız bırakmak amacıyla yapıldığını belirterek BK 18.madde gereğince muvazaalı satışların iptalini talep etmiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 03/09/2013 NUMARASI : 2007/245-2013/894 Davacı O.. M.. vekili Avukat Meryem tarafından, davalı M.. K.. aleyhine 18/07/2007 gününde verilen dilekçe ile maddi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 03/09/2013 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Davalı adına duruşmalara katılıp gerekçeli kararı tebliğ alan davalı vekili Avukat Ayşe, 22/11/2013 havale tarihli dilekçesi ile davalı vekilliğinden çekildiğini belirterek gerekçeli kararın davalı asile tebliğini istemiştir. Gerekçeli kararın davalıya tebliğinden sonra ise; daha önce sunmuş olduğu vekaletnameyi sunarak temyiz isteminde bulunmuştur. Kural olarak vekalet ilişkisi, vekalet veren veya vekil tarafından her zaman sona erdirilebilir. ( 818 s....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili dava dilekçesinde, müvekkiline ait araca, davalının malik ve sürücüsü olduğu aracın tam kusurlu olarak kullanımı sırasında meydana gelen kazada, aracının hasarlandığını hasar bedelini trafik ve kasko sigortasından tahsil etiğini belirterek, aracında oluşan 10.000TL değer kaybının, olay tarihinden yasal faizi ile davalıdan tahsilini talep etmiştir Davalı vekili cevap dilekçesinde, tarafların dava dışı sulh olduğunu ileri sürüp, kusur oranına itiraz ederek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, Dairenin 8.2.2008 tarih, 2007/4851 E.,2008/894 K....
Bu nedenlerle müşteki vekilinin 20.5.2009 tarihli dilekçesinin hukuk davası niteliğinde olan tazminat davası açısından yenileme talebi olarak kabul edilip bu konuda yargılamaya devamla karar verilmesi mümkün olduğu anlaşılarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda; Gerçeğe aykırı beyanda bulunma suçuna yönelik kurulan hükmün temyiz incelemesi sonucunda; Dosya içeriğine, toplanan delillere, kararda yazılı gerektirici nedenlere, yapılan yargılama ve uygulamada isabetsizlik bulunmadığına göre yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün İİK.’nun 366. maddesi uyarınca istem gibi ONANMASINA 12.04.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İcra takip dosyaları nazara alınarak yaklaşık ispat kuralı gereğince davacının ihtiyati haciz isteminin kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. " şeklinde davacı vekilinin ihtiyati haciz talebinin davaya konu edilen her bir icra dosyasındaki takip çıkışının %15'i oranında ayrı ayrı teminat yatırılması koşulu ile kabulüne, İİK 281/2 maddesi uyarınca; Karapınar İcra Müdürlüğünün 2017/472, 2017/96, 2017/94, 2016/894, 2016/877, 2016/876, 2016/873 Esas ve Gaziantep İcra Müdürlüğünün 2020/83293, 2017/105498 ve 2016/208758 Esas sayılı dosyalarındaki alacak ve ferilerini geçmemek üzere; Karapınar İlçesi, Fevzipaşa Mah. 1673 Ada 39 ve 40 Parsellerde kayıtlı taşınmaza davalılar T3 - ve T5 - adına kayıtlı olması halinde veya davalılardan başkaca hissedar olması halinde sadece davalıların hissesi üzerine ihtiyati haciz konulmasına, ihtiyati haciz kararının; Karapınar İcra Müdürlüğünün 2017/472, 2017/96, 2017/94, 2016/894, 2016/877, 2016/876, 2016/873 Esas ve Gaziantep İcra...
Mahkemece, 27/09/2022 tarihli ara karar ile "... dava konusu tasarrufun iptaline ilişkin olup, İİK. 281/2 maddesi uyarınca dava konusu taşınmazlar hakkında ihtiyati haciz kararı verilmiş olup, davacı vekilinin, İİK. 257/1. maddesi uyarınca genel ihtiyati haciz talebinin dava konusu tasarrufun iptali talebinde değerlendirilemeyeceği, İİK 281/2 maddesi gereği belirtilen ihtiyati haczin dava konusu tasarruflara taalluk edeceği hususu ile talebin reddine" karar verilmiştir. Davacı vekili bu ara karara karşı istinaf başvurusunda bulunmuştur. HMK'nın 355.maddesi gereğince, kamu düzeni ve istinaf sebepleri ile sınırlı olmak üzere yapılan inceleme sonucunda: Davacı vekili, dava dilekçesi ile devredilen davaya konu bir kısım taşınmazlar bakımından İİK'nın 283/2 maddesi gereğince tazminat talep etmiştir....