CEVAP: 1-Davalı ... vekili, tasfiye sürecinde yetki ve sorumluluğun şirket tasfiye memurunda olduğunu,tasfiye prosedürünün eksik bırakılmasının memurların sorumluluğunda olduğunu, olağan tasfiye sürecinden kaynaklanan davada tasfiye sürecinde açılan davaya rağmen şirketin sicilden terkinini talep eden tasfiye memurunun kusurundan dolayı sicilin sorumluluğunun bulunmadığını,müvekkili yönünden açılan davanın reddini talep etmiştir. 2-Davalı ... vekili, tazminat davası sürecinde verilen cevap dilekçesinde şirketin tasfiye sürecinde olduğunun bildirildiğini, derdest dava dışında başka bir ihtilaf olmadığını, gelinen son aşamada tazminat davası karar aşamasına geldiğini anlayınca dava açma ihtiyacı hissettiğini, şirketin ihyasının ve sicile kaydında davacının bir menfaati veya hukuki yararı olması gerektiğini, davacı tarafın halihazırda ......
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO: 2021/236 KARAR NO: 2022/76 DAVA: Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ: 13/04/2021 KARAR TARİHİ: 09/02/2022 Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesiyle özetle; ---- altında faaliyet gösteren Müvekkil ---- aşkın ---- olduğunu, müvekkilinin tasfiye edilen dava dışı --- toplamda --- alacağı bulunmakta olduğunu, dava ---- tarihinde tasfiye sürecine girdiğini, şirket tarafından tercih edilen tasfiye şekli iradi tasfiyedir ve tek imza yetkilisi tasfiye memuru olarak davalı --- atandığını, ---- tarihinde dava dışı ---- tarafından alacaklılara çağrı ilanları yapıldığını ve ---- tarihinde ise tasfiye sürecinin sona erdiğinin ilan edildiğini ve dava dışı -------- tasfiye memuru olduğunu, müvekkilinin ------ olan alacağının tahsil edilemediğini ve tasfiye sürecinin kanuni usul ve esaslara uygun olarak yerine getirilmemiş olması sebebiyle...
nün Ticaret Sicili’ne tescil konusundaki taleplerinin, ilgili yasanın kendisine verdiği yetki ve görev alanı içinde değerlendirdiğini ve sonuca bağladığını; yargı merci gibi hareket edemeyeceğini, tasfiye sürecinde yetkinin ve sorumluluğun şirket “tasfiye memuru”nda olduğunu,tasfiye memurları tarafından tasfiye prosedürünün eksik bırakılmış olması memurların sorumluluğunu gerektirdiğini, tasfiye memurlarının alacaklıların haklarını korumakla görevli olduklarını, henüz muaccel olmayan veya hakkında uyuşmazlık bulunan borçların notere depo edilmesi ya da kafi bir teminat ile karşılanması gerektiğini, bu yapılmadan şirketlerin tasfiye süreci sonuçlandırılıp, bakiyeler mevcut pay sahiplerine dağıtılmış ve şirket kayıtları sicilden terkin edilmiş ise, terkin işlemlerinin iptali ile şirket tüzel kişiliği ihya olunarak tasfiye sürecine yeniden geçilebileceğini, tasfiye memurlarının iddia edilen eksik işlemlerinin, müvekkili Sicil Müdürlüğü’nün tespit etmesinin mümkün olmadığını, TTK m. 545/1...
CEVAP: Davalı Ticaret Sicil Müdürlüğü 25/04/2023 tarihli cevap dilekçesinde özetle; müvekkili Ticaret Sicili Müdürlüğünün TTK.m.32 ve Ticaret Sicili Yönetmeliği m.34 hükmü çerçevesinde işlem yaptığını, tasfiye sürecinde yetki ve sorumluluğun tasfiye memurunda olduğunu, tasfiye memurların tarafından tasfiye prosedürünün eksik bırakılmış olmasının memurların sorumluluğunu gerektirdiğini, tasfiye memurlarının alacaklıların haklarını korumakla görevli olduğunu, muaccel olmayan veya hakkında uyuşmazlık bulunan borçların notere depo edilmesi ya da kafi bir teminat ile karşılanması gerektiğini, bu işlemler yapılmadan şirketlerin tasfiye süreci sonuçlandırılıp, bakiyeler mevcut pay sahiplerine dağıtılmış ve şirket kayıtları sicilden terkin edilmesi halinde terkin işlemlerinin iptali ile şirket tüzel kişiliği ihya olunarak tasfiye sürecine yeniden geçilebileceğini, tasfiye memurlarının iddia edilen eksik işlemlerini, Müvekkili Sicil Müdürlüğü’nün tespit etmesinin mümkün olmadığını, tasfiye memurlarının...
Davalı vekili, davalının şirket müdürü olduğunu, dava konusu faturaların 2007 tarihli olduğundan davanın zamanaşımına uğradığını, şirketin faaliyetine başladığı tarih ile tasfiyeye girdiği tarih arasındaki tüm, işlemlerin davalı tarafından usulune uygun olarak yapıldığını, davacının açmış olduğu davanın halen temyiz aşamasında olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre;dava dışı şirketin tasfiye halinde olduğu, tasfiyenin henüz tamamlanmamış olduğu, tasfiyenin henüz tamamlanmadığından tasfiye temsilcisi davalının sorumluluğundan bahsedilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı davacı vekili temyiz etmiştir. 1- Dava, limited şirket müdürünün sorumluğuna dayalı tazminat istemine ilişkindir. Davacı, dava dilekçesinde dava dışı ... Isıtma Soğutma ve Tesisat İnş. San. Tic. Ltd....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ: 11/01/2022 NUMARASI: 2020/597 Esas, 2022/24 Karar DAVA: İTİRAZIN İPTALİ (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) KARAR TARİHİ: 04/04/2022 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 352. maddesi uyarınca dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 11/01/2022 tarih ve 2020/597 Esas, 2022/24 Karar sayılı kararı istinaf edilmiş, dosya istinaf incelemesi için Dairemize gönderilmiştir. İlk derece mahkemesinin karar başlığında, davalı şirketin üvnanında "tasfiye halinde" ibaresine yer verdiği görülmüş ancak dosyada davalının tasfiyesine ilişkin herhangi bir belge veya bilgiye rastlanmamıştır. Gerekçeli karar ve davacı tarafın istinaf dilekçesi, davalı şirkete tebliğe çıkarılmıştır. 6102 sayılı TTK'nın 539/3. maddeleri uyarınca, tasfiye halindeki şirket tüzel kişiliğini davalarda tasfiye memurlarının temsil etmesi gerekmektedir....
'nün tasfiye memurlarının bildirimi ve başvurusu üzere işlem yapmış olup, bu kapsamda herhangi bir sorumluluğunun bulunduğunun kabul edilmesinin kanuna aykırı olacağını, nitekim tasfiye memurlarının, kanundan ve esas sözleşmeden doğan yükümlülüklerini kusurlarıyla ihlâl ettikleri takdirde, şirkete ve şirketin alacaklılarına karşı sorumlu olduğunun düzenlendiğini, olağan tasfiye sürecinden kaynaklanan, şirketin kurucusu ve tasfiye memuru olan; tasfiye sürecinde açılan davaya rağmen şirketin ticaret sicilinden silinmesini talep eden tasfiye memurunun kusurundan dolayı ... 'nün sorumluluğunun bulunmadığını, müvekkilinin davanın açılmasına sebep olmadığını, bu nedenle “yargılama giderleri” ve “vekalet ücreti”nden sorumlu tutulamayacağını, müvekkili ...'...
Sicil Müdürlüğü cevap dilekçesinde özetle; Ticaret Sicil Müdürlüğü'nün TTK.m. 32 ve Ticaret Sicili Yönetmeliği m. 34 hükmü çerçevesinde işlem yaptığını, yasal şartlar oluşmuşsa yapılan işlemle ilgili tescil kararı verileceğini, aksi halde, tescil talebini gerekçe göstererek reddedeceğini, tasfiye sürecinde yetki ve sorumluluk şirket tasfiye memurunda olduğunu, tasfiye memurları tarafından tasfiye prosedürünün eksik bırakılmış olması memurların sorumluluğunu gerektirdiğini, tasfiye memurları alacaklıların haklarını korumakla görevli olduğunu, henüz muaccel olmayan veya hakkında uyuşmazlık bulunan borçların notere depo edilmesi ya da kafi bir teminat ile karşılanması gerektiğini, bu yapılmadan şirketlerin tasfiye süreci sonuçlandırılıp, bakiyeler mevcut pay sahiplerine dağıtılmış ve şirket kayıtları sicilden terkin edilmiş ise, terkin işlemlerinin iptali ile şirket tüzel kişiliği ihya olunarak tasfiye sürecine yeniden geçilebileceğini, tasfiye memurlarının iddia edilen eksik işlemlerini,...
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Şirket Yöneticilerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan) İSTİNAF KARAR TARİHİ: 25/11/2021 KARAR YAZIM TARİHİ: 25/11/2021 KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ' nin istinafa konu edilen 07/09/2021 tarih ve 2021/113 E - 2021/634 K kararına karşı süresi içinde davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle; Davacı Tasfiye Halinde ... Sanayi Tic....
memurlarının iddia edilen eksik işlemlerini, Müvekkil Sicil Müdürlüğü’nün tespit etmesi mümkün olmadığını, müvekkil Sicili Müdürlüğü uyacağını, TTK m. 545/1’de düzenlendiği üzere, müvekkil Ticaret Sicili Müdürlüğü tasfiye memurlarının bildirimi ve başvurusu üzere işlem yapmış olduğunu, bu kapsamda herhangi bir sorumluluğunun bulunduğunun kabul edilmesi kanuna aykırı olacağını, nitekim tasfiye memurlarının, kanundan ve esas sözleşmeden doğan yükümlülüklerini kusurlarıyla ihlâl ettikleri takdirde, şirkete ve şirketin alacaklılarına karşı sorumlu olduğu düzenlendiğini, TTK m. 547/2'ye göre, mahkemece istemin yerinde olduğuna kanaat getirilmesi durumunda şirketin ek tasfiye amacıyla ticaret siciline yeniden tescili ile birlikte bu işlemlerin yapılması için son tasfiye memurlarının veya yeni bir veya birkaç kişinin tasfiye memuru olarak atanması gerektiğini, zira kanun'un gerekçesinde de ifade edildiği üzere, önceki tasfiye memurlarının görevi terkin işlemiyle birlikte sona erdiğini, bir başka...