Somut olaya gelince; eşler, 01.07.2007 tarihinde evlenmiş, 04.07.2012 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün, 09.09.2014 tarihinde kesinleşmesiyle boşanmışlardır. Mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarih itibarıyla sona ermiştir (TMK mad.225/son). Sözleşmeyle başka mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğinden evlilik tarihinden mal rejiminin sona erdiği tarihe kadar, edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (4722 Sayılı Yasa mad.10, TMK mad.202). Tasfiyeye konu 1057 ada 3 parselde 2 nolu bağımsız bölüm, eşler arasında edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu 25.09.2009 tarihinde satın alınarak, davalı eş adına tescil edilmiştir. Mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı bulunduğu rejime ilişkin hükümler uygulanır (TMK mad.179)....
Aile Hukuk Mahkemesi'nden verilen 10.09.2013 gün ve 79/49 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı ..... vekili, mal rejiminin tasfiyesi ile evlilik birliği içinde davacının katkısıyla satın alınarak davalı eş adına tescil edilen tasfiyeye konu 27 ada 245 parseldeki 5 nolu bağımsız bölümün tapu kaydının yarı payının iptali ile vekil edeni adına tesciline, bu taleplerinin yerinde görülmemesi durumunda, fazlaya ilişkin alacak hakları saklı kalmak üzere 50.000,00 TL'nin yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı ..... vekili, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. Mahkemece, davalının kişisel malı olup, tasfiyeye dahil edilmesi gerekmeyen mal varlıklarından olduğu gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmesi üzerine hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
nin seçilmiş olduğunu, bu kararın 18/04/2012 tarih ve 8051 sayılı Ticaret Sicili Gazetesinde tescil ve ilan edildiğini, Tasfiyeye girdiğine dair alacaklılara çağrı yapılan üç ilan gazeteleri yayımlanmış olduğunu, son 3. ilan olan 02/05/2012'den itibaren 1 yılı aşkın süre geçtikten sonra, 10/05/2013 tarihli şirketin tasfiyesinin sonlandığına dair aldığı genel kurul kararının tescili 15/05/2013'de yapıldığını, Söz konusu şirketin terkini 20/05/2013 tarih ve 8323 sayılı ... Ticaret sicili gazetesinde ilan edilerek şirketin kapatıldığı anlaşılmıştır. Mahkeme ihyaya ilişkin istemin yerinde olduğuna kanaat getirirse, şirketin ek tasfiye için yeniden tesciline karar verir ve bu işlemlerini yapmaları için son tasfiye memurlarını veya yeni bir veya birkaç kişiyi tasfiye memuru olarak atayarak tescil ve ilan ettirir (6102 s. TTK m.547)....
ihyası istenilen şirketin ticaret sicil özeti, terkin işlemlerine ilişkin belgeler getirtilmiştir. Ticaret Sicili kayıtlarına göre ihyası talep edilen şirketin tasfiyeye girdiğine ilişkin ilanın 28/06/2022 tarihli 10608 sayılı .... yapıldığı, sicil kayıtlarına göre ... tasfiye memuru olarak atandığı, alacaklara çağrı yapılan üç ayrı ilanın sicil gazetesinde ilan edildiği, üçüncü ilan tarihinden itibaren 5 ay geçtikten sonra tasfiyenin sonlandığına dair genel kurul kararının 27/06/2022 tarihinde tescil edildiği, şirketin terkininin 28/06/2022 tarihli .... Gazetesinde ilan edildiği anlaşılmıştır. ..... esas sayılı dosyasında ihyası talep edilen tasfiye halindeki ... ... Ltd Şti. İle beraber ... ....Ltd.Şti ve ... .....Ltd....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/645 KARAR NO : 2022/218 DAVA : Ticari Şirket (Tasfiyeye İlişkin) DAVA TARİHİ : 02/11/2021 KARAR TARİHİ : 06/04/2022 KARAR Y.TARİHİ : 25/04/2022 Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Tasfiyeye İlişkin) davanın yapılan açık yargılaması sonunda, İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı şirket nezdinde çalışması bulunan müvekkilinin ödenmeyen işçilik alacaklarının kendisine ödenmemesi nedeniyle Ankara ...İş Mahkemesi'nde açılan davada 10.09.2021 tarih ve ......
Somut olaya gelince; eşler, 26.12.1994 tarihinde evlenmiş, 28.11.2005 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün, kesinleşmesiyle boşanmışlardır. Mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarih itibarıyla sona ermiştir (TMK 225/son). Sözleşmeyle başka mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğinden evlilik tarihinden 4721 sayılı TMK'nun yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı (743 sayılı TKM 170.m), bu tarihten mal rejiminin sona erdiği tarihe kadar ise, edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (4722 sayılı yasanın 10, TMK 202.m). Tasfiyeye konu 1441 ada 7 parsel sayılı taşınmaz, eşler arasında edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu 28.04.2005 tarihinde, tasfiyeye konu...... plakalı araç da eşler arasında edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu 05.01.2004 tarihinde satın alınarak, davalı eş adına tescil edilmiştir. Davalı eş, taşınmazı 31.08.2005 tarihinde, aracı da 02.11.2009 tarihinde 3. kişiye devretmiştir....
Tasfiyeye konu 5689 ada 5 parselde 9 nolu bağımsız bölüm , eşler arasında edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu 02.02.2010 tarihinde satın alınarak, davalı eş adına tescil edilmiştir. Mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı bulunduğu rejime ilişkin hükümler uygulanır (TMK mad.179)....
nin seçilmiş olduğunu, bu kararın 03/06/2022 tarih ve 10591 sayılı Ticaret Sicili Gazetesinde tescil ve ilan edildiğini, Tasfiyeye girdiğine dair alacaklılara çağrı yapılan üç ilan gazeteleri yayımlanmış olduğunu, son 3. ilan olan 21/06/2022'den 3 ay süre geçtikten sonra, 28/09/2022 tarihli şirketin tasfiyesinin sonlandığına dair aldığı genel kurul kararının tescili 28/10/2022'de yapıldığını, Söz konusu şirketin terkini 28/10/2022 tarih ve 10692 sayılı .... sicili gazetesinde ilan edilerek şirketin kapatıldığı anlaşılmıştır. Mahkeme ihyaya ilişkin istemin yerinde olduğuna kanaat getirirse, şirketin ek tasfiye için yeniden tesciline karar verir ve bu işlemlerini yapmaları için son tasfiye memurlarını veya yeni bir veya birkaç kişiyi tasfiye memuru olarak atayarak tescil ve ilan ettirir (6102 s. TTK m.547)....
Ticaret Sicil Müdürlüğü'nün işbu davanın açılmasına sebebiyet vermediğini, kanundaki öngörülen usullere uygun şekilde ticaret sicilinden silinen şirketin, sonrasında borçları veya sonuçlandırılması gereken hukuki ilişkilerinin gerektirmesi halinde ihyası değil; 6102 sayılı TTK'nin 547.maddesi uyarınca ek tasfiyeye ilişkin hükümlerin esas alınması gerekmekte olduğunu, zira şirketin sona söz konusu şirket yukarıda bahsedildiği üzere hukuka uygun bir şekilde kapatıldığını ve ihya söz konusu olmadığını, 6102 sayılı TTK'nin 547.maddesi uyarınca ek tasfiyeye karar verilmesi ve TTK'nin 547/2.maddesi uyarınca tasfiye memuru atanması gerekmekte olduğunu, Ticaret sicili müdürlüğü tescile dair verilen kararlara karşı açılan davalarda yasadan doğan zorunlu hasım durumunda olduğunu, zorunlu hasım olmamız nedeniyle tarafına yargılama gideri ve vekâlet ücretine hükmedilmemesi gerektiğini, bu nedenle ek tasfiyeye karar verilmesi halinde TTK'nin 547/2.maddesi uyarınca tasfiye memuru atanmasına, müdürlüğünün...
Mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu dönemde satın alınan tasfiyeye konu mala çalışma karşılığı elde edilen gelirlerle (maaş, gündelik, kar payı vb.) katkıda bulunulduğunun ileri sürüldüğü durumlarda; çalışarak, düzenli ve sürekli gelire sahip eşin, aksi kanıtlanmadıkça, yapabileceği tasarruf oranında katkıda bulunduğunun kabulü gerekir. Yargıtay'ın ve Dairemizin devamlılık gösteren uygulamaları da bu yöndedir. Bu açıklamalar doğrultusunda; öncelikle evlenme tarihinden, malın edinildiği tarihe kadar, eşlerin çalışma sürelerine ve gelirlerine ilişkin belgeler bulundukları yerlerden eksiksiz olarak getirtilmelidir. Çalışmanın sabit olmasına rağmen, bir kısım döneme ilişkin belgelere ulaşılamaması durumunda, ilgili meslek kuruluşlarından ve/veya bilirkişilerden o döneme ilişkin yaklaşık gelir durumu sorulup öğrenilerek, malın edinildiği tarihe kadar ki eşlerin tüm gelirleri ayrı ayrı belirlenmelidir....