WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut olaya gelince; eşler, 22.01.2007 tarihinde evlenmiş, 19.09.2008 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün, 09.03.2011 tarihinde kesinleşmesiyle boşanmışlardır. Mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarih itibarıyla sona ermiştir (TMK m. 225/son). Sözleşmeyle başka mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğinden evlilik tarihinden 4721 sayılı TMK'nun yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı (743 sayılı TKM m. 170), bu tarihten mal rejiminin sona erdiği tarihe kadar ise, edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (4722 sayılı yasanın m. 10, TMK m. 202/1). Tasfiyeye konu 511 parsel sayılı taşınmazın tamamı, eşler arasında edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu 19.02.2008 tarihinde, 473 parsel sayılı taşınmazın 1/4 hissesi, 30.04.2008 tarihinde, 474 parsel sayılı taşınmazın 1/4 hissesi, 30.04.2008 tarihinde satın alınarak, davalı eş adına tescil edilmiştir....

    un mirasçılarının mirası reddettikleri dosya içeriğinden anlaşılmakta ise de mirasın reddine ilişkin kararın dosya arasında olmadığı ve mirasın iflas hükümleri uyarınca tasfiyeye tabi tutulup tutulmadığı anlaşılamamktadır. Bu nedenle davacı ... mirasçılarının mirasın reddine ilişkin mahkeme kararının ve red kesinleşmiş ise iflas hükümlerine göre tasfiye işlemi yapılıp yapılmadığının araştırılarak varsa dosyasının getirtilip dosya arasına konulması ondan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE 25.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      Tasfiyeye konu birden fazla malın bulunması durumunda, her biri için aynı yöntem uygulanır. Somut olaya gelince; eşler, 02.03.1984 tarihinde evlenmiş, 18.04.2011 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün, kesinleşmesiyle boşanmışlardır. Mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarih itibarıyla sona ermiştir (TMK 225/son). Sözleşmeyle başka mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğinden evlilik tarihinden 4721 sayılı TMK'nun yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı (TKM 170.m), bu tarihten mal rejiminin sona erdiği tarihe kadar ise, edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (4722 sayılı yasanın 10, TMK 202/1.m). Tasfiyeye konu 2865 ada 2 parseldeki 13 nolu bağımsız bölüm, eşler arasında mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu 13.07.1999 tarihinde satın alınarak, davalı eş adına tescil edilmiştir. Davacı kadın, yakınlarından aldığı paraları ve ziynetlerini vermek suretiyle katkıda bulunduğunu iddia etmiştir....

        Şirketi'nin ihyasına ilişkin mahkememiz kararının iş bu hükmü gereğince şirketin yeniden yapılacak sicil kaydının ......

          Davalı şirketin tasfiyeye girmeden önce .... Ldt. Şti’ni temsilen yetkili ...’in Av. ...’a verdiği vekaletname ibraz edilerek tasfiyeye giren davalı şirketi Av. ...’ın temsil ettiği ve gıyabi hükmün Av. ...’a tebliğ edildiği anlaşılmakla, tasfiye memuru olarak ...’in Av. ...’a verilmiş bir vekaletnamesi olup olmadığı sorulmalı, şayet vekaletname yoksa tasfiye memuruna usûlüne uygun olarak gerekçeli karar tebliğ edilerek, temyiz süresi geçtikten ve gerektiğinde 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun geçici 3. maddesi gereğince, Hukuk Usûlü Muhakemeleri Kanunu'nun 432. maddesindeki prosedür işletildikten sonra gönderilmek üzere dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, temyiz itirazlarının bu noksanlıklar giderilip dosya geldikten sonra incelenmesine, 21.11.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi. ......

            Yukarıda açıklanan yöntemlerden yararlanılarak ayrı ayrı tespit edilen toplu para ve düzenli gelirlerle yapılan katkı oranları, birleştirmek suretiyle değerlendirilerek, tasfiyeye konu malvarlığının dava tarihindeki sürüm(rayiç) değeri ile çarpılmak suretiyle, her bir eşin katkı payı alacak miktarı bulunur. Açıklanan değer tespiti, belirleme ve hesaplamaların yapılabilmesi için gerek görülmesi durumunda konusunun uzmanı bilirkişi veya bilirkişilerden de yardım alınmalıdır. Tasfiyeye konu birden fazla malın bulunması durumunda, her biri için aynı yöntem uygulanır. Somut olaya gelince; eşler, 22.01.1976 tarihinde evlenmiş, 02.04.2012 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün, kesinleşmesiyle boşanmışlardır. Mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarih itibarıyla sona ermiştir (TMK 225/son)....

              Bu durumda, tasfiyeye girmeksizin 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun geçici 7.maddesi uyarınca re'sen kaydı silinen şirket kanuni temsilcisi hakkında 5520 sayılı Kanun'un 17. maddesinin 9. fıkrasında öngörülen tasfiye koşulu gerçekleşmediği dikkate alındığında salınan cezalı vergi hukuka uygun düşmediğinden Vergi Mahkemesi kararının, geçici vergi üzerinden kesilen bir kat vergi ziyaı cezası yönünden davanın reddine ilişkin hüküm fıkrasına yöneltilen istinaf başvurusunun reddi yolundaki Vergi Dava Dairesinin değinilen hüküm fıkrasında hukuka uygunluk bulunmamıştır....

                Buna göre; öncelikle, tasfiyeye konu taşınmazın satın alma bedeli, bunun kredi ile ve varsa kredi dışında eşlerin kendi imkanları ile karşıladıkları miktarlar ve oranları ile tasfiye (karara en yakın) tarihindeki sürüm(rayiç) değeri ayrı ayrı belirlenmelidir. Açıklamalar doğrultusunda hesaplama yapılabilmesi için, iddia ve savunma çerçevesinde, taşınmazın satın alınmasına ilişkin akit tablosuyla birlikte tapu kaydı, kredi sözleşmesi ve kredi borcu ödeme tablosu dahil finans kuruluşu kayıtları, ihtiyaç duyulması halinde eşlerin malın alınmasında katkı olarak kullandıklarını ileri sürdükleri malvarlıklarına ilişkin sair belgeler bulundukları yerlerden getirtilerek uyuşmazlığın çözümünde göz önünde bulundurulmalıdır....

                  Dava konusu malvarlığına, başka malvarlıklarından elde edilen toplu para ile yapılan katkının dışında kalan bölümüne eşlerin çalışmaları karşılığı elde edilen düzenli gelirlerle yapılan katkı oranının belirlenmesi bakımından ise; öncelikle evlenme tarihinden, malın edinildiği tarihe kadar, eşlerin çalışma sürelerine ve gelirlerine ilişkin belgeler bulundukları yerlerden eksiksiz olarak getirtilmelidir. Çalışmanın sabit olunmasına rağmen, çalışılan bir kısım döneme ilişkin belgelere ulaşılamaması durumunda, ilgili meslek kuruluşlarından ve/veya bilirkişilerden o döneme ilişkin yaklaşık gelir durumu sorulup belirlenerek, malın edinildiği tarihe kadar ki eşlerin tüm gelirleri ayrı ayrı saptanmalıdır....

                    Şöyle ki, ilgili kooperatiften gelen yazı cevaplarında ‘...’ün 06.02.1997 tarihinde üyelikten doğan tüm hak ve hisse alacağını alarak çıktığı, kooperatiften hiç bir hak ve hisse alacağının bulunmadığının’ bildirildiği, 06.07.2011 tarihinde kooperatifin ...’e meskeni boşaltması için ihtarname gönderdiği, dosya kapsamında davalı erkeğin kooperatifte hak sahibi olduğuna yönelik herhangi bir bilgi ve belge olmadığı, davalı erkeğin taşınmazları kullanıyor olmasının tek başına onun hak sahibi olduğu anlamına gelmeyeceğine, mal rejiminin sona erdiği sırada mevcut olan edinilmiş mallar tasfiye edilebileceğine göre (TMK mad.235/1), tasfiyeye konu malın mal rejiminin sona erdiği boşanma dava tarihinde (25.06.2010) mevcut olduğunun mevcut delil itibariyle ispatlanamadığı anlaşılmaktadır. O halde, mahkemece tasfiyeye konu ...Konut Yapı Kooperatifi’nde bulunan mesken ve dükkan yönünden davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olmuş, bozmayı gerektirmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu