Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Maddesi uyarınca tasfiye sonucu ticaret sicilinden terkin edilen şirketin derdest dava nedeniyle tüzel kişiliğinin ihyası istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiş, bu karara karşı davalı tasfiye memuru tarafından, istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. TTK'nın 547. maddesi gereğince "(1) Tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa, son tasfiye memurları, yönetim kurulu üyeleri, pay sahipleri veya alacaklılar, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinden, bu ek işlemler sonuçlandırılıncaya kadar, şirketin yeniden tescilini isteyebilirler. (2) Mahkeme istemin yerinde olduğuna kanaat getirirse, şirketin ek tasfiye için yeniden tesciline karar verir ve bu işlemlerini yapmaları için son tasfiye memurlarını veya yeni bir veya birkaç kişiyi tasfiye memuru olarak atayarak tescil ve ilan ettirir"....

Davacı vekili birleşen davada aynı beyanları tekrar ederek davayı Tasfiye Memuru ...'ya da yöneltmiştir. Asıl davada davalı ... temsilcisi, şirketin tasfiyesinin kanuna uygun olarak gerçekleştirilmesi ve sona erdirilmesinden tasfiye memurunun sorumlu olduğunu, Ticaret Sicil Müdürlüğü'nün yasal hasım konumunda olduğunu, davanın açılmasına sebebiyet vermediğini belirterek, kurum aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmemesini talep etmiştir. Birleşen davada davalı tasfiye memuru, davalı şirkette muhasebeci sıfatıyla sigortalı olarak çalıştığını, tasfiye sırasında tasfiye memuru olarak görevlendirildiğini beyan etmiştir. İlk derece mahkemesince tüm dosya kapsamına göre, davalı şirket hakkında açılan davanın taraf ehliyeti yokluğu nedeniyle usulden reddine; İzmir 19. İcra Müdürlüğü'nün 2020/2239 E. ve İzmir 15....

    GEREKÇE ; Dava; davalı anonim şirkete 6102 sayılı TTK'nın 536. maddesi gereğince tasfiye memuru atanması istemine ilişkindir. Dava dilekçesi ekinde sunulan davalı şirketin 29/03/2021 tarihli olağanüstü genel kurul toplantı tutanak örneği incelendiğinde; toplantının TTK'nın 416. maddesine göre çağrısız olarak yapıldığı, "-29/03/2021 tarihi itibariyle fesih ve tasfiye edilmesine, -Şirketin unvanına tasfiye halinde ibaresinin eklenmesine, -Fesih ve tasfiye işlemlerinin şirket merkezinde yürütülmesine, -Fesih ve tasfiye işlemlerini yürütmek üzere tasfiye memuru seçilmesi konusunda mutabık kalınamadığından mahkemeye başvurulmasına, ortaklardan herhangi birinin mahkeme başvurusu yapmak üzere muhtariyetine" ilişkin kararın 14.000 red ve 56.000 kabul oyu ile verildiği görülmüştür. 6102 sayılı TTK'nın 536. maddesinde; "(1) Esas sözleşme veya genel kurul kararıyla ayrıca tasfiye memuru atanmadığı takdirde, tasfiye, yönetim kurulu tarafından yapılır....

      Bu davada tasfiye memurunun hasım gösterilmesi gerektiğinden, dava dilekçesinde açıkça davalı olarak tasfiye memurunun gösterilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamaktadır. İlk derece mahkemesi tarafından, daha önce şirketi tasfiye eden tasfiye memuru atanmasında da hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Tasfiye işlemleri tamamlanıp ticaret sicilinde ilan edildiği tarihte, itirazın iptali davasına konu ticari ilişki bulunduğundan bu durumu bilebilecek durumda olan tasfiye memurunun tasfiyeyi kapatması ve HMK'nın 326. maddesi dikkate alındığında yargılama giderlerinden davalı tasfiye memurunun sorumlu tutulması da isabetli olmuştur. Açıklanan bu gerekçelerle, ilk derece mahkemesinin gerekçesi ve kararı isabetli olmakla, davalı tasfiye memuru vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1.b.1 maddesi uyarınca başvurunun esastan reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

        memurlarını veya yeni bir veya birkaç kişiyi tasfiye memuru olarak atayarak tescil ve ilan ettirir." hükmü dikkate alındığında davanın kabulüne, dava konusu şirketin ihyasına, son tasfiye memuru olan davalı ------ tasfiye memuru olarak atanmasına karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılmıştır....

          Mahkemece tüm dosya kapsamına göre, davacının sayılı dosyasında kredi alacağının tahsili davası açtığı ve şirketin bu davada davalı olarak gösterildiği, anılan dosyada taraf teşkilinin sağlanabilmesi için şirketin ihyasının zorunlu olduğu gerekçesiyle davalı olarak gösterilen tasfiye memuru ve hakkındaki davanın kabulüne, hyasına ve daha önceki tasfiye memuru ...'in ek tasfiye işlemlerini yapmasını teminen tasfiye memuru olarak atanmasına, ihyanın ve tasfiye memuru tayininin sicile tescil ve ilanına karar verilmiştir. Kararı, davalı tasfiye memuru temyiz etmiştir. Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı tasfiye memurunun tüm temyiz itirazları yerinde değildir....

            Mahkemece davalı şirket adına tasfiye işlemlerine kimin devam ettiği, yeni bir tasfiye memurunun atanıp atanmadığı hususu araştırılarak yeni bir tasfiye memuru atanmış ise gerekçeli karar ve davacı tarafın temyiz başvuru dilekçesinin usulüne uygun tebliği yapılarak temyiz süresi dolduktan sonra dosyanın gönderilmesi gerekmektedir. Şu halde, geri çevirme kararında belirtilen şekilde ve bir daha geri çevirmeye sebep olunmaksızın işlem yapılmak üzere dosyanın mahalline geri çevrilmesi gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda belirtilen şekilde işlem yapılmak üzere dosyanın yeniden mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE 25/09/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              E sayılı dosyasında dava açıldığı, taraf teşkili yönünden tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu, TTK 547 maddesi uyarınca anılan dava dosyası ile sınırlı olmak üzere şirketin ihyasına ve tasfiye memuru olarak son tasfiye memuru ...'nun atanmasına, davalı Ticaret Sicil Müdürlüğü'nün yasal hasım olduğu, tasfiye ve terkin işleminin usulüne uygun yapıldığı anlaşılmakla yargılama giderlerinden tasfiye memurunun sorumlu tutulmasına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir. HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davanın kabulü ile, Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğü'nün ... sicil nosunda kayıtlı iken 11/12/2020 tarihli genel kurul kararı ile tasfiye kapanışı yapılan ve sicilden terkin edilen " Tasfiye Halinde ... Yapı İthalat İhracat Turizm Gıda Ticaret ve Sanayi Limited Şirketi"nin Ankara ... Mahkemesinin ......

                Getirtilen Ticaret Sicil kayıtlarına göre ihyası istenen şirketin terkinden önceki tasfiye işlemlerini T5'in yürüttüğü ve şirketi temsil ve ilzama yetkili bulunduğu belirlenmiş, ek tasfiye işlemlerinin yürütülebilmesi için adı geçenin yeniden tasfiye memuru olarak atanmasına karar verilmiştir. ... '' gerekçesiyle, davanın kabulü ile Tasfiye Halinde Şahin İnşaat Turizm Tekstil Temizlik Hizmetleri ve Güvenlik Sistemleri San. Tic. Ltd. Şti.'nin İstanbul 19. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/230 Esas sayılı dava dosyası ile sınırlı olmak üzere yeniden ihyasına, tasfiye memuru olarak T5'in atanmasına, kararın tescil ve ilanına karar verilmiştir. Bu karara karşı, tasfiye memuru T5 vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Tasfiye memuru T5 vekili, istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Yargıtay 11....

                Davalı ... tasfiye halinde olması nedeniyle gıyabi hüküm tasfiye memuru adına tebliğe çıkarılmış ise de, tasfiye memurunun ölümüyle görevi sona ereceğinden 30.04.1996 tarihinde vefat ettiği anlaşılan tasfiye memurunun mirasçılarına yapılan tebligat usulsüz olmakla, bu durumda, davacıya davalı şirkete yöntemince tasfiye memuru atanmasını sağlamak üzere süre verilerek, tasfiye memuru atandıktan sonra, gıyabi hükmün usulünce tebliği sağlanarak temyiz süresi geçtikten ve gerektiğinde 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun geçici 3.maddesi gereği, 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 432. maddesindeki prosedür işletildikten sonra gönderilmek üzere, dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, temyiz itirazlarının bu noksanlıklar giderilip dosya geldikten sonra incelenmesine, 28.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  UYAP Entegrasyonu