Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki kooperatif tasfiye memurunun azli davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R- Davacı vekili, davalı kooperatif tasfiye memurunun göreve getirilmesinin üzerinden dört sene geçmesine rağmen görev ve sorumluluklarının hiçbirini yerine getirmediğini, bitmemiş işleri tamamlamak yerine yeni girişimlerde bulunduğunu, yapılan işler hakkında üyelere bilgi sunmayarak güven sarsıcı davranışlarda bulunduğunu ileri sürerek, davalının tasfiye memurluğundan azli ile yerine isimleri bildirilen kişilerin atanmasını talep ve dava etmiştir....

    Bu nedenle yeniden ihya ve tescil edilen şirkete tasfiye memuru atanması kanunun emredici hükmü gereğidir. Dolayısıyla tasfiye memuru yerine şirkete Tebligat Kanunu'nun 35. maddesine göre yapılan tebligat usulsüzdür. Davacı tarafça davalı ... Sıhhi Tes. Taah. ve San. Ltd. Şti.'ne tasfiye memuru atanması sağlanarak gerekçeli kararın tasfiye memuruna yöntemince tebliğ edilerek temyiz süresi geçtikten ve gerektiğinde Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 432. (HMK 366.) maddesindeki prosedür işletildikten sonra gönderilmek üzere dosyanın mahal mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 11/03/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Kararı, davalı tasfiye memuru temyiz etmiştir. 1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı tasfiye memurunun tüm temyiz itirazları yerinde değildir. 2- Ancak, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 547/2. maddesi "Mahkeme istemin yerinde olduğuna kanaat getirirse, şirketin ek tasfiye için yeniden tesciline karar verir ve bu işlemlerini yapmaları için son tasfiye memurlarını veya yeni bir veya birkaç kişiyi tasfiye memuru olarak atayarak tescil ve ilan ettirir." hükmünü haiz olup, mahkemece, şirketin ihyasına karar verilmesinin yanı sıra 6102 sayılı TTK'nın 547/2. maddesi uyarınca tasfiye memuru atanması ile tescil ve ilanı gerektiğinin gözetilmemesi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Davalı ...Ltd.Şti.’nin 01/06/2009 tarihinde tasfiyeye girdiği, şirkete atanan tasfiye memurunun da akıl hastalığı nedeniyle vesayet altında olduğu anlaşılmakla, vesayet altında tasfiye memuru olamayacağından usule uygun tasfiye memuru atanması sağlanarak , hükmün atanacak tasfiye memuruna yöntemince tebliğ edilip, temyiz süresi geçtikten sonra ve gerektiğinde HMUK'nun 432. maddesindeki prosedür işletildikten sonra gönderilmek üzere mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, 30.09.2014 günü oybirliği ile karar verildi....

          Mahkemece davanın kabulü ile şirket tüzel kişiliğinin ihyasına karar verilmiştir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 547/2. maddesi "Mahkeme istemin yerinde olduğuna kanaat getirirse, şirketin ek tasfiyesi için yeniden tesciline karar verir ve bu işlemlerini yapmaları için son tasfiye memurlarını veya yeni bir veya birkaç kişiyi tasfiye memuru olarak atayarak tescil ve ilan ettirir." hükmünü haiz olup, mahkemece, şirketin ihyasına karar verilmesinin yanı sıra 6102 sayılı TTK'nın 547/2. maddesi uyarınca tasfiye memuru atanması ile tescil ve ilanı gerektiğinin gözetilmemesi doğru görülmemiş, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir." belirtmiştir. Tüm dosya kapsamından kesinleşen ihya kararında şirketin tasfiyesi amacı ile ihya kararı verildiği anlaşılmakla şirkete tasfiye memuru atanması gerektiği anlaşılmış, davanın kabulüne dair aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur....

            Şirketi'nin tasfiye memuru ...’in dava tarihinden sonra ve fakat karar tarihinden önce 22.08.2013 tarihinde vefat ettiğinin anlaşılması karşısında, şirkete yeni bir tasfiye memuru atanmasına ilişkin gerekli işlemler yürütülerek, atanan yeni tasfiye memuruna gerekçeli kararın yönetimince tebliğ edilmesi hususu geri çevirme kararında belirtilmişse de vefat eden tasfiye memuru ...yerine yeni tasfiye memurunun atanmasına yönelik işlemlerin yürütülmediği görülmekle, Yeni bir geri çevirme kararına mahal verilmeksizin vefat eden tasfiye memurunun yerine adı geçen Şirkete yeni bir tasfiye memurunun atanmasına yönelik işlemlerin yürütülerek atanacak tasfiye meuruna gerekçeli kararın yönetimince tebliğ edilmesi, temyiz süresi geçtikten ve gerektiğinde 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun geçici 3. maddesi uyarınca 1086 sayılı Hukuk Usûlü Muhakemeleri Kanununun 432. maddesindeki prosedür işletildikten sonra gönderilmek üzere dosyanın yerel mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, temyiz itirazlarının...

              Esas sayılı dosyası kapsamında yasal işlemlere devam edilebilmesi için yeniden tesciline ve ihyasına karar verilen şirkete, tasfiye memuru atanmasını talep ve dava etmişlerdir. Dava; .... Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 25/03/2021 tarih ve 2020/... Esas, 2021/... Karar sayılı dosyasından TTK 547. maddesi gereğince tesciline ve ihyasına karar verilen ... Ltd. Şti.''ne tasfiye memuru atanması istemine ilişkindir....

                Hukuk Dairesi’nin 2017/710 Esas-2017/1359 Karar sayılı emsal kararlarında da görüleceği üzere fesih ve tasfiye kararını veren mahkemeler ile tasfiye memurunun azline karar veren mahkemeler aynı ticaret mahkemeleri değildir. Bu kararlar, tasfiye memurunun azli davasının mutlaka (zorunlu) ve özel olarak mahkememizde görülmesi gerekmediğini ortaya koyan nitelikte kararlardır. Aksi düşünce; tasfiye işlemleri ile ilgili ya da tasfiye memurunun taraf olduğu tüm ticari davaların mahkememizde görülmesi gerektiği sonucunu doğurur. Bu nitelikteki davalar, mahkememizce karara bağlanan fesih ve tasfiye davasının devamı olarak nitelendirilemez. Mahkememiz kararla birlikte davadan el çekmiştir. Mahkememizin tasfiye memurunu denetleme, gözetleme ve talimat verme gibi bir görevi ve yetkisi söz konusu değildir. Böyle bir yetkinin varlığı, tasfiye memurunun hukuki sorumluluğuna gidilemeyeceği sonucuna vardırır ki bu durum tasfiye kurumunun ruhuna aykırılık oluşturur....

                  Hukuk Dairesi’nin 2017/710 Esas-2017/1359 Karar sayılı emsal kararlarında da görüleceği üzere fesih ve tasfiye kararını veren mahkemeler ile tasfiye memurunun azline karar veren mahkemeler aynı ticaret mahkemeleri değildir. Bu kararlar, tasfiye memurunun azli davasının mutlaka (zorunlu) ve özel olarak mahkememizde görülmesi gerekmediğini ortaya koyan nitelikte kararlardır. Aksi düşünce; tasfiye işlemleri ile ilgili ya da tasfiye memurunun taraf olduğu tüm ticari davaların mahkememizde görülmesi gerektiği sonucunu doğurur. Bu nitelikteki davalar, mahkememizce karara bağlanan fesih ve tasfiye davasının devamı olarak nitelendirilemez. Mahkememiz kararla birlikte davadan el çekmiştir. Mahkememizin tasfiye memurunu denetleme, gözetleme ve talimat verme gibi bir görevi ve yetkisi söz konusu değildir. Böyle bir yetkinin varlığı, tasfiye memurunun hukuki sorumluluğuna gidilemeyeceği sonucuna vardırır ki bu durum tasfiye kurumunun ruhuna aykırılık oluşturur....

                    Tasfiye memuru tasfiye işlemleri bitmeden vefat etmiş ve genel kurul tarafından yeni bir tasfiye memuru da atanmamıştır. Şirketin başka ortağı bulunmadığından ve miras reddedildiğinden tasfiye halindeki şirketin genel kurulunun toplanarak yeni bir tasfiye memuru ataması fiilen mümkün bulunmamaktadır. Bu itibarla davalı şirketin tasfiyesinin tamamlanması amacıyla Mahkememizce tasfiye memuru atanmasına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis kılınmıştır. HÜKÜM-Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: 1-Davanın kabulü ile Diyarbakır Ticaret Sicil Müdürlüğü'nün ... sicil numarasına kayıtlı Tasfiye Halinde ... Ticaret Limited Şirketi'ne tasfiye memuru olarak mali müşavir ... atanmasına, 2-Göreve başladığı tarihten itibaren tasfiye memuruna aylık ......

                      UYAP Entegrasyonu