Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :........Asliye Hukuk Mahkemesi -K A R A R- Mahkemenin 16.05.2012 tarih, 2008/353 esas, 2012/256 sayılı gerekçeli kararının tasfiye halinde olduğu anlaşılan davalı .......'ye atanan tasfiye memuru ....'ın bildirilen adresine (.........), bu tasfiye memurunun görev süresi bitmiş ve başka bir tasfiye memuru atanmış ise yeni atanan tasfiye memurunun tespit edilen adresine usulüne uygun şekilde tebliğ ile temyiz süresinin beklenmesi, ondan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 02.03.2016 gününde oybirliği ile karar verildi....

    ‘ın tayin edildiği, dosya kapsamından ...’in vefat ettiği, bu nedenle giyabi hükmün tebliğ edilmediği anlaşılmakla; yeniden Ticaret Sicil Memurluğundan şirkete atanan tasfiye memuru sorulmalı, atanmış ise, tasfiye memuruna, atanmamış ise; gerçek şahıs tasfiye memurunun atanması sağlanarak atanacak tasfiye memuruna, gıyabi hükmün usulüne uygun olarak tebliğ edilip, temyiz süresi geçtikten ve gerektiğinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun geçici 3. maddesi gereği, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 432. maddesindeki prosedür işletildikten sonra gönderilmek üzere, dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, temyiz itirazlarının bu noksanlıklar giderilip dosya geldikten sonra incelenmesine 02.05.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Diğer yandan 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 547/2. maddesi gereğince talebin kabulü halinde, ek tasfiye işlemlerini yapması için son tasfiye memuru yahut memurlarının yahut da yeni bir veya birkaç kişinin tasfiye memuru olarak atanıp, keyfiyetin tescil ve ilanına karar verilmesi gerekir. Terkinden önceki tasfiye memuru olan ...'nın ve şirket ortaklarından ...'nın vefat ettiği anlaşılmış, mahkemece şirket ortaklarından ...'nın tasfiye memuru olarak atanması uygun bulunmuştur. Hal böyle olunca ek tasfiye koşulları mevcut olduğundan aşağıdaki hüküm kurulmuştur. HÜKÜM: Yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davanın kabulü ile İstanbul Ticaret sicilinin ... numarasında kayıtlı iken tasfiye yolu ile terkin edilen ......

        Madde uyarınca terkin tarihinden itibaren 5 yıl içinde dava açılabileceğini,süre geçtiğinden davanın reddi gerektiğini, tasfiye sürecinde yetki ve sorumluluğun tasfiye memurunda olmadığını, ek tasfiye davasında mahkemece yeni bir tasfiye memuru olarak atanması gerektiğini, tasfiyenin tamamlanıp şirket kaydının kapandığı tarihte henüz açılan bir dava olmaması sebebiyle tasfiyenin usulüne uygun ve eksiksiz yapıldığını, müvekkilinin tasfiye memuru atanarak yargı gideri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu,kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE: Dava; tasfiyesi tamamlanarak sicilden terkin edilen şirketin ihyası talebine ilişkindir....

          İş Mahkemesinin 2022/44 Esas sayılı dosyasında dava açıldığını ve dosya derdest olduğundan anılan davada taraf teşkilinin sağlanması açısından şirketin ihyasını istemekte hukuki yararlarının bulunduğunu, şirketin ihyasına karar verilmesi gerektiğini, TTK'nın 547/2 maddesi uyarınca ihyasına karar verilen şirkete tasfiye memuru atanması gerekli ise de TTK'nın 547/(2). maddesi uyarınca ihyasına karar verilen şirkete ek tasfiye işlemleri için son tasfiye memurunun atanması gerekirken şirket dışından birinin tasfiye memuru olarak atanması ve tasfiye memuru ücretinin davacı tarafça karşılanmasına karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, Yerel mahkemece ek tasfiyeyi sağlamak üzere mali müşavir ...'in tasfiye memuru olarak atanması ve Tasfiye memuru için 2.000-TL ücret takdiri ile tasfiye memuru ücret avansının davacı tarafça karşılanmasına dair hüküm kurulmuş ise de tasfiye memurları görevlerinin gereğini yerine getirmekle yükümlü olduklarını, işbu davada Tasfiye Memuru ...'...

            Asliye Ticaret Mahkemesi'nin ... esas sayılı dosyasında tasfiye memuru atanması talepli dava açıldığı, tasfiye halindeki kooperatifin tasfiye memuru ya da memurları tarafından temsil edilmeleri gerekmesine rağmen tasfiye memurlarının ölümü nedeniyle yeni tasfiye memuru atanması amacıyla davanın açıldığı, bu davada kooperatifin temsil edilemediği gerekçesiyle mahkemece davacı tarafa TMK'nun 426(3) maddesi uyarınca dava ile ilgili sınırlı olmak ve kooperatifin temsili amacıyla temsil kayyımı atanması konusunda yetki ve süre verilmesine ilişkin verilen kararın usul ve yasaya uygun olup, karar gereğince mahkememizde görülen davanın açıldığı, İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin ... esas sayılı dosyasındaki davanın davalı kooperatife temsil kayyımı atanmadan görülebilmesinin ve sonuçlandırılabilmesinin mümkün bulunmadığını dikkate alınarak; davanın kabulü ile davalı kooperatife, görülen dava ile sınırlı olmak üzere temsil kayyımı atanmasına karar vermek gerekmiştir....

              Somut olayda; ihya davasında yapılan yargılama; şirketin terkin edilme nedeni araştırılmaksızın tasfiye memuru atanmasına karar verilmişse de, anılan karar istinaf konusu olmadığından sadece bu yanlışlığa işaret edilmekle yetinilmiştir. İstinafa konu uyuşmazlık, ihya kararı ile atanan tasfiye memurunun karardan hatta davadan önce ölü kişi olmasına göre, ihyasına karar verilen şirketin davalı olduğu mahkeme tarafından; atanan tasfiye memurunun öncesinde vefat etmiş olduğunun ihbar edilmesi üzerine yeniden tasfiye memurunu atanmasına ilişkin yargılamada davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olup olmadığı konusundadır. İlk derece mahkemesince, ihya davasının açıldığı tarih itibarıyla ölü olan ...'nın tasfiye memuru olarak atanmasına ilişkin karar kesinleşmiş olsa bile; atanan tasfiye memurunun ölü kişi olması nedeniyle atama kararı hüküm ve sonuç doğurmaz....

                İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk derece mahkemesince; "....Tasfiye memuru Himmet Yaşar'ın tasfiye memurluğu görevinden azledilmesi talebinin REDDİNE...." şeklinde hüküm kurulmuştur. İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalılar T5 T4 ve Ticaret A.Ş., T13 T8 T10 T7 ve T9 vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; şirketin S.G.K borcu bulunmadığını, bu nedenle 7326 sayılı yasa hükümlerinden faydalanmasını gerektiren borcu olmadığını, arz edilen nedenlerle tasfiye memurunun kararın kesinleşmesinden itibaren uzun süre tasfiye işlemlerini başlatmaması, işinin yoğunluğunu ileri sürmesi nedeni ile değiştirilmesini, mevcut kayyım T14 in tasfiye memuru olarak görevine devam etmesi açısından tasfiye memurunun T.T.K.275- 276- 277 maddeleri gereğince değiştirilmesine karar verilmesini talep ettiklerini belirterek, kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep ve istinaf etmişlerdir....

                Davalı tasfiye memuru her ne kadar yetki itirazında bulunmuş ise de; sicilden kaydı silinen şirketin merkezinin Çankaya Ankara olması nedeniyle iş bu davaya bakmaya mahkememiz yetkili olup, tasfiye memuru davalı Halit Serhat Çoruh'un pasif husumet ehliyeti vardır. Davalının derdestlik itirazı da yerinde değildir. Dava zamanaşımına uğramamıştır. Sicilden kaydı silinen şirketin her ne kadar tasfiye sonucunda sicilden kaydı silinmiş ise de; tasfiye aşamasında dosyamızın davacısı tarafından açılan itirazın iptali davasının devam ettiği, buna ilişkin alacağın tasfiye edilmesi için TTK'nun 547.maddesine göre sicilden kaydı silinen borçlu şirketin yeniden tescilini talep edebilecekleri, aynı yasaya göre yeniden sicile kaydı yapılan şirketin ek tasfiyesi için tasfiye memuru atanması gereklidir....

                  Asliye Ticaret Mahkemesinden talepte bulunduklarını, mahkemenin taleplerini yeni bir tasfiye memuru atanması için dava yolu ile karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle reddettiğini, ilk derece mahkemesi kararında her ne kadar ihya kararı veren mahkemenin ek karar ile farklı bir tasfiye memuru atanması gerektiğine karar vermiş ise de tasfiye memurunun atanmasının ihya kararını ve mahkemenin tasfiye memuru atanması şartı bulunmadığını, bu nedenle kararın kaldırılması gerektiğini belirterek istinaf isteminde bulunmuştur. HMK'nın 353.maddesine göre inceleme yapıldığından duruşma açılmamıştır. İstinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK'nın 355. maddesi hükmü uyarınca, istinaf edenin sıfatı, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Dava, şirketin ihyasına karar verildiği halde ihya işlemlerini tamamlamayan tasfiye memurlarının değiştirilmesi istemine ilişkindir....

                    UYAP Entegrasyonu