Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Sayılı dosyasında ilgili şirkete tebligat yapılabilmesi için yasal mevzuat uyarınca tebligat memuru atanması gerektiği, ancak mahkeme tarafından resen tasfiye memuru atanması gerekirken, tasfiye memuru hakkında karar verilmediği gerekçesiyle mahkememizden tasfiye memuru atanması talebinde bulunduğu; ancak İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ----- Hukuk Dairesinin ------ Karar sayılı ilamının kesin olarak verildiği ve ihya hususunun söz konusu dosyada değerlendirilerek sonuca bağlandığı, şirkete tebligat yapılması hususunun söz konusu hükmün icrasına ilişkin olduğu, bu konuda davacı vekilinin HMK'nun 305. Maddesi uyarınca hükmün icrasının tereddütü dolayısıyla ihya kararını veren mahkemeden tavzih talebinde bulunması veya HMK'nun 305/A maddesi uyarınca hükmün tamamlaması talebinde bulunması mümkün iken mahkememizde hasımsız,------ atanmasına ilişkin davayı açmakta hukuki yararın bulunmadığı sonuç ve kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

    mevcut olmasının şirkete TTK'nin 536. maddesi uyarınca tasfiye memuru atanması zorunluluğunu ortadan kaldırmayacağı sabittir....

      .- Tasfiye Halinde ... ... ... ... ... San. ve Tic. Ltd. Şti. Tasfiye Memuru: ... aralarındaki dava hakkında, ... .... İş Mahkemesi tarafından verilen ........2013 günlü ve 2010/663-2013/945 sayılı hükmün temyizen incelenmesi, davalı Kurum vekili tarafından istenilmesi üzerine, dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. 7201 sayılı Tebligat Kanununun ... inci maddesine göre, tüzel kişilere tebligat yetkili temsilcilerine yapılır. Davalılardan Tasfiye Halinde .... ... ... ... ... San. ve Tic.Ltd.Şti.ne tasfiye memuru olarak atanan ...'in vefat ettiği, gıyabi hükmün ise şirket ortağı ...'...

        Kararı, tasfiye memuru temyiz etmiştir. Tasfiye Memuru ... ilk derece mahkemesine hasta ve yaşlı olduğu için tasfiye memurluğu görevini ifa edemeyeceğini bildirmiş olup mahkemece bu hususta bir delil sunulmadığı gerekçesiyle tasfiye memurunun başka bir kişinin tasfiye memuru olarak atanması yönündeki talebi kabul edilmemiştir. Tasfiye memuru bu kez bölge adliye mahkemesine verdiği istinaf dilekçesinde hastalığına ilişkin evrakları ibraz etmiş ise de bölge adliye mahkemesi tarafından bu talep hususunda ilk derece mahkemesinin her zaman karar verebileceği gerekçesiyle tasfiye memurunun istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Tasfiye memuru olarak atanan kişinin bu görevi yerine getirip getiremeyeceği mahkemece re’sen değerlendirilmesi gereken bir husus olup ilk derece mahkemesince bu konuda bir araştırma yapılmadan veya tasfiye memuruna bu yöndeki delillerini ibraz etmesi için süre verilmeden bu yöndeki talebin reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir....

          Asliye Hukuk Mahkemesi'nde Ticaret Mahkemesi sıfatıyla görüldüğünü ve mahkemenin 2009/176 Esas 2010/135 Karar sayılı dava sonucunda şirketin fesih ve tasfiyesine karar verildiğini, verilen kararın kesinleştiğini, ancak kararın infaz edilebilmesi için tasfiye memuru atanması gerektiğini ileri sürerek ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nce fesih ve tasfiyesine karar verilen davalı ... Unlu Mamuller Kaf. Tur. İnş. San. Tic. Ltd. Şti'ye tasfiye memuru atanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2009/176 Esas, 2010/135 Karar sayılı dosyasıyla davalı ... Unlu Mamuller Kaf. Tur. İnş. San. Tic. Ltd. Şti'nin TTK'nın 549. ve devamı maddeleri gereğince feshine ve tasfiyesine karar verildiği, ancak ne var ki fesih ve tasfiye kararı ile birlikte şirkete talep olmasa dahi tasfiye memuru atanması gerekirken atanmadığı gerekçesiyle davalılardan ...'...

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasfiye memuru atanması davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın husumet nedeniyle reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R- Davacı, ... Asliye Hukuk Mahkemesi' nin 17.11.1983 tarih, 1983/273 Esas 266 Karar sayılı hükmü ile davalı kooperatifin feshine karar verildiğini, kararda tasfiye memuru atanmadığını, yönetim kurulunun ise tasfiyeyi gerçekleştirmediğini, bu nedenle davalı kooperatifin ticaret sicilindeki kaydının halen devam ettiğini ileri sürerek, yeni tasfiye kurulu atanmasını talep ve dava etmiştir. Davalı, davaya cevap vermemiştir....

              İnşaat Madencilik Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi'nin ihyasına tasfiye memuru olarak ...'ın atanmasına karar verilmiştir. Açılan işbu dava ile ise tasfiye memuru olarak atanan ...'ın görevden azlini talep ettiğinden mali müşavir ...'ın tasfiye memuru olarak atanması yönünde talepte bulunulmuştur. İhyası istenen şirket limited şirket olup çekişmede uygulanması gerekli TTK'nın 537/2.maddesinde pay sahiplerinin birinin istemiyle ve haklı sebeplerin varlığında mahkeme de tasfiye memuru kişileri görevden alabileceği ve yerlerine yenilerini atayabileceği öngörülmüş olup dosyamızda da sicilden kaydı silinen şirkete atanan tasfiye memuru çekişme talep ettiğinden bu husus yasada yazılı haklı sebep olup tasfiye memurunun talep doğrultusunda değiştirilmesine karar vermek gerekir. Tüm dosya kapsamına göre davacının tasfiye memurunu değiştirme talebi yerinde görülmekle talebin kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

                İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı tasfiye memuru vekili istinaf dilekçesinde; SGK işleminin iptali davası kapsamın şirketin ihyası için dava açmak üzere dava açmak üzere davacılara süre verilmesi üzerine açılan davada yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne karar verildiğini, tüzel kişiliğin ihyasına ve müvekkilinin yeniden tasfiye memuru olarak atanmasına karar verildiğini, ek tasfiye niteliği itibariyle tasfiyeyi sonuçlandıran bir işlem olduğu için bu konuda görevlendirilmiş kişilerin varlığına ihtiyaç duyulacağını, ek tasfiyeyi gerektiren işlemlerin yapılabilmesi için son tasfiye memurları veya yeni bir veya birkaç kişinin tasfiye memuru olarak gerçekleştirileceğini, tasfiye memuru atanması hukuken zorunlu olsa da tasfiye memuru secimi noktasında takdir yetkisinden bahsedilebileceğini, bu anlamda mahkemenin son tasfiye memurunu ek tasfiye sürecinde tasfiye memuru atamak mecburiyetinde olmadığını, hakimin gerçek kişiler yanında tüzel kişileri de tasfiye memuru olarak atayabileceğini...

                  Sayılı dosyasından davacı olduğu, davacının dosyamız davacısı olduğu, şirketin tasfiyeye girdiği ancak henüz tamamlanmadığı, şirketin tasfiye memurunun vefat ettiği, şirketi temsile yetkili kişinin tasfiye memuru olduğundan bahisle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesince verilen karar üzerine ... 20. İş mahkemesince davacıya süre ve yetki verilmiş olduğu anlaşılmıştır. Davacı taraf şirketin ihyasıyla birlikte tasfiye memuru atanmasını talep etmiş ise de, amacın tüzel kişiliğin devam ettiğine dair tasfiye memuru atanması olduğu, davayı açmakta davacının hukuki yararının bulunduğu, şirketin ihyasına karar verilemeyeceği ancak tasfiye memuru atanması gerektiği anlaşılmıştır. Mahkememizce 2021/653 E. - 2022/98 K sayılı ilamı ile; " davanın kabulüne, ...'...

                    İş Mahkemesinin ..... esas sayılı dosyasına özgü olarak vefat eden tek tasfiye memuru ... yerine şirket ortaklığı tarafından yeni bir tasfiye memuru atanana kadar mali müşavir ...'...

                      UYAP Entegrasyonu