aykırı olduğu, tasarrufun iptali kararındaki borçlu bir nevi kanun - mahkeme kararı gereği sorumlu kişi olduğundan işlemden kaldırılması gereken dosyada dahi tasarrufun iptali kararı gereğince haciz tatbikinin mümkün olduğu gerekçesi ile davanın reddine, zamanaşımı sebebi ile icranın geri bırakılması başvuruları için kanunda tanımlanmış bir tazminat hükmetme düzenlemesi olmadığından davalı vekilinin tazminat talebinin reddine karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali istemine ilişkin davada Antalya 6. Asliye Hukuk ve 5. Asliye Ticaret Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, İİK’nın 277. maddesi uyarınca açılan “tasarrufun iptali” davası niteliğindedir. Asliye Hukuk Mahkemesi'nce, asıl alacağın Ticari kredi sözleşmesinden kaynaklandığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Asliye Ticaret Mahkemesi ise, 09.10.2012 gün, 2012/138–197 sayılı kararı ile 01.07.2012’de yürürlüğe giren 6335 sayılı Yasa’nın 2. maddesinde Asliye Ticaret mahkemesi ve diğer mahkemeler arasındaki ilişkinin görev ilişkisi olarak düzenlendiği, İİK’nun 277–278. maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali davasında Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görevli olduğu gerekçesi ile görevsizlik kararı vermiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili davalı ile dava dışı kişiler aleyhine açtıkları tasarrufun iptali davası sonunda 2319 ada 11 sayılı parsele ilişkin tasarrufun iptaline karar verildiğini ancak dördüncü kişi konumunda olan ve taşınmazı elinde bulunduran davalının ihtiyati haciz kararını kaldırtarak dava konusu taşınmazı elinden çıkardığını, bu nedenle tasarrufun iptali davası sonunda verilen kararın infaz edilemediğini öne sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 50.000.00 TL zararın davalıdan tahsilini talep etmiştir. Davalı davanın reddini savunmuştur....
- K A R A R - Davacı vekili, davalının dava dışı borçlular aleyhine tasarrufun iptali davası açtığını tasarrufun iptaline karar verildiğini, borçluya ait taşınmazların satışının yapıldığını, 25.12.2012 tarihinde düzenlenen sıra cetvelinde bütün alacağın davalı bankaya ayrıldığını, müvekkilin dosyasına 2. sırada yer verildiğini, müvekkili alacağının ipotek alacağı olduğunu 1. sırada yer alması gerektiğini, davalının alacağının kambiyo senedine dayandığını, alacağın gerçek bir alacak olduğunun ispatlaması gerektiğini, ileri sürerek davalının 1. sırasındaki alacağının ve sırasının iptali ile davalıya ayrılan payın müvekkili bankaya ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Hükümleri gereğince tasarrufun iptali davası açılamayacağını belirterek davanın reddini istemiştir....
Dava, İİK 277 vd. maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. İİK 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz ya da iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır. Bu tür davaların dinlenebilmesi için, davacının borçludaki alacağının gerçek olması, borçlu hakkındaki ... takibinin kesinleşmiş olması, iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılmış olması, borçlu hakkında alınmış kesin veya geçici aciz belgesinin (İİK.nun 277 md) bulunması ve davanın beş yıllık hakdüşürücü süre içinde açılmış olması gerekir....
a sattığını öne sürerek yapılan tasarrufun iptalini talep etmiştir. Davalı ..., taşınmazın bedelini ödeyerek satın aldığını, borçtan önce satış işleminin gerçekleştiğini, iyi niyetli olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir. Davalılar ... ve ..., ... yönünden davanın husumet nedeniyle reddini savunarak, borcun tasarruftan sonra doğduğunu, satışın gerçek olduğunu ve iyi niyetli olduğunu bildirerek davanın reddini istemişlerdir. Mahkemece davalı ... yönünden husumet nedeniyle davanın reddine, diğer davalılar yönünden davanın kabulü ile davaya konu taşınmazın satışına ilişkin tasarrufun iptaline, davacıya icra takip dosyalarındaki alacağın tahsili için cebri icra yetkisi verilmesine karar verilmiş, hüküm davalılardan ... ve ... tarafından temyiz edilmiştir. Dava İİK'nun 277 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali isteğine ilişkindir. Tasarrufun iptali davalarının dinlenebilmesi için borcun tasarrufun isteminden önce doğmuş olması gerekir....
ın borçlunun durumunu ve amacını bilebilecek kişilerden olduğu gerekçesiyle dava konusu ipotek tesisine ilişkin tasarrufun İİK 277 ve devamı maddeleri gereğince iptale tabi olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne davalılar arasında yapılan 10.6.2005 tarihli ipotek tesisine ilişkin tasarrufun iptaline karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava İİK 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere,delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, takip konusu alacağın 2004 yılında davalı borçluya verilen buğday bedeline ilişkin olup iptali istenen 10.6.2005 tarihli tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılmış olmasına; davalılar arasındaki ticari ilişki nedeniyle davalı 3.kişi ...'ın borçlunun durumunu ve amacını bilebilecek kişilerden olmasına, dava konusu taşınmazların satışına ilişkin olarak davacı tarafından açılan ve kabul edilen ......
ın borçlunun durumunu ve amacını bilebilecek kişilerden olduğu gerekçesiyle dava konusu ipotek tesisine ilişkin tasarrufun İİK 277 ve devamı maddeleri gereğince iptale tabi olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne davalılar arasında yapılan 10.6.2005 tarihli ipotek tesisine ilişkin tasarrufun iptaline karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava İİK 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere,delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, takip konusu alacağın 2004 yılında davalı borçluya verilen buğday bedeline ilişkin olup iptali istenen 10.6.2005 tarihli tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılmış olmasına; davalılar arasındaki ticari ilişki nedeniyle davalı 3.kişi ...'ın borçlunun durumunu ve amacını bilebilecek kişilerden olmasına, dava konusu taşınmazların satışına ilişkin olarak davacı tarafından açılan ve kabul edilen ......
Mahkemece takip konusu vergi alacağının tahakkuk tarihinin 24.11.2011 yılı olup tasarrufların ise bu tarihten önce 30.09.2010 yılında yapıldığı, tasarrufun iptali koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine verilmiş; hüküm, davacı alacaklı idare vekilince temyiz edilmiştir. Dava, 6183 sayılı Yasanın 24 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Somut olayda, dosya içerisindeki ödeme emri ve haciz tutanağı içeriğinden borçlunun vergi borcunun 2010 yılına ait dönemi de kapsadığı anlaşılmaktadır. Dava konusu tasarruf ise 30.09.2010 tarihinde yapıldığından tasarrufun borcun doğumundan önce yapıldığından söz edilmesi mümkün değildir. Bu durumda, mahkemece işin esasına girilerek, borçlu ve diğer davalı arasındaki tasarrufun iptale tabi olup olmadığı araştırılarak oluşacak sonuca göre verilmesi gerekirken aksi yöndeki gerekçesi ile yazılı şekilde verilmesi bozmayı gerektirmiştir....