WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava İİK 277 ve devamı maddelerine göre açılmış tasarrufun iptali davasıdır., Tasarrufun iptali davalarında vekalet ücreti takip konusu alacak miktarı ile iptali istenen tasarrufun tasarruf tarihindeki değeri karşılaştırılarak düşük olan değer üzerinden nispi olarak hesaplanması gerekir. Somut olayda takip konusunun 2.043.773,69 TL olduuğu, gayrımenkulün tasarruf tarihindeki gerçek değerinin ise 52.000,00 TL olduğu tespit edilmiştir. Bu durumda ... lehine tasarruf tarihindeki gerçek değeri üzerinden nisbi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken vekalet ücretinin maktu hesaplanması doğru değil bozma nedeni ise de yapılan yanlışlığın giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden hükmün 6100 sayılı HMK'nın geçici 3/2 maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK'nun 438/7. maddesi gereğince düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir....

    Dava İİK'nun 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davasına ilişkindir. ...-Dosyadaki yazılara toplanan delillere ve bozma ilamı gereğince hükmün verilmiş bulunmasına göre davacı alacaklının temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. ...-Tasarrufun iptali davalarının esastan reddi halinde davalılar lehine dava konusu iptali istenilen tasarrufun değeri ile takip konusu alacak miktarından hangisi az ise o miktar üzerinden nisbi vekalet ücreti takdir edilmesi gerekir. Somut olayda iptali istenilen temlik miktarı ....033,624,82 TL, takip konusu alacak ise ödemeler dikkate alıdığında dava tarihi itibari ile 252.800,91 TL olduğundan bu miktar üzerinden nisbi vekalet ücreti takdir edilmesi gerekirken hatalı değerlendirme ile davacının eksik vekalet ücretine hükmedilmesi usul ve yasaya aykırıdır....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali istemine ilişkin davada ... Asliye Hukuk ve ... Asliye Ticaret Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, tasarrufun iptali (İİK 277 ve devamı) istemine ilişkindir. ... Asliye Hukuk Mahkemesince, uyuşmazlığın tarafları tacir olup, iptali istenen tasarrufun da ticari bir işleme ilişkin olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. ... Asliye Ticaret Mahkemesi ise İİK'nın 27 maddesine göre açılan tasarrufun iptali davasının ticari nitelikte olmadığı gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir....

        "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :İstanbul(Kapatılan) 49.Asliye Ticaret Mahkemesi TARİHİ :25/12/2013 NUMARASI :2013/114-2013/318 Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, davalılardan M.Tıbbi Cihazlar San ve Tic. AŞ'den taşınmaz satın aldığını, davalı S.. O.. tarafından bu satış ile ilgili olarak açılan tasarrufun iptali davasının kabul edildiğini, ancak bu davanın dayanağı takipteki 350.000,00 TL bedelli bononun ve bunağlı icra takibinin muvazaa nedeni ile iptaline karar verilmesini istemiştir. Davalı S. vekili, tasarrufun iptali davasında da ileri sürdüğünü ancak kabul edilmediğini davanın kesin hüküm nedeni ile reddi gerektiğini savunmuştur. Davalı M., duruşmalara katılmamış ve cevap dilekçesi sunmamıştır....

          e devrettiği tespit edilerek açılan tasarrufun iptali davasının kabul edildiğini, tasarrufun iptali sırasında konulan ihtiyati haczin tarihi daha sonra olsa bile davayı kazanan alacaklı sonraki malikin haciz koydurmuş alacaklılarından daha önce tatmin edilmesi gerektiğini, tasarrufun iptali kararı ile satışa konu mallar sanki borçluya aitmiş gibi kabul edileceğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile her ne kadar davacının İzmir 1....

            Mahkemece, tüm dosya kapsamından borçlunun borcun doğumundan sonra gerçek değeri altında fahiş farkla diğer borçlunun kayınbiraderi olan üçüncü kişiye satış yapıldığının anlaşıldığından bahisle davanın kabulüne karar vermiş; hüküm, davalı borçlu vekili ve kararda satış yetkisi verilmesi gerektiği iddiası ile davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, İİY'nın 278/2 maddesinde edimler arasındaki aşırı farkın bağışlama hükmünde sayılıp yapılan tasarrufun iptali tabi olduğunun öngörülmesine, göre davalı borçlu vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Tasarrufun iptali davalarında davanın kabulüne karar verilmesi halinde alacaklının icra dosyasındaki alacak ve ferilerine şamil olmak üzere tasarrufun iptali ile davacıya haciz ve satış yetkisi verilmesi gerekirken miktar ve takip...

              Tasarrufun iptali davalarında kural olarak, tasarrufun iptal edilebilmesi için borcun doğum tarihinin iptali istenilen tasarruf tarihinden önce olması gerekir. Somut olayda davalılardan ... vekili takibe konu olan senetlerin tasarruf tarihinden sonra tanzim edildiğini öne sürmüş, dosya içeriğinden de davacı alacaklının ... icra müdürlüğünün 2008/1048 sayılı dosyası ile icra takibine giriştiği, takibin dayanağının 21.03.2008 tanzim tarihli bono olup davaya konu edilen taşınmazın ise borçlu tarafından davalılardan ...’a 17.01.2008 tarihinde satıldığı, Duran tarafından da 09.05.2008 tarihinde diğer davalı ...’a satılmış olduğu, böylece tasarruf tarihinin borcun doğum tarihinden önce olduğu anlaşılmıştır....

                Bu durumda her iki davanın da konusu kalmadığından "istihkak davası ile karşılık olarak açılan tasarrufun iptali davası hakkında karar verilmesine yer olmadığına" karar verilmesi ve dava açılmasına neden olan tarafın yargılama giderleriyle sorumlu tutulması gerekmektedir. 2.Kabule göre Ise, karşılık dava olarak icra mahkemesinde açılan tasarrufun iptali davalarında, bağımsız olanak açılan iptal davalarında farklı olarak aciz belgesi aranmadığı halde bu belgenin bulunmadığı gerekçesi ile tasarrufun iptali davasının reddine karar verilmesi de isabetsizdir. Mahkemece bu maddi ve hukuki olgu dikkate alınmadan yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı karşılık davacı alacaklı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı karşılık davacı alacaklıya geri verilmesine 19.10.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  Asliye Hukuk Mahkemesince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeniyle yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, TBK 19. maddesinde düzenlenen muvazaa iddiasına dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. ...3. Asliye Ticaret Mahkemesince, davacı şahıs, davalı diğer bir şahıs olan ...'dan maliki olduğu, kooperatiften edindiği taşınmazını "bağımsız bölümünü" davacıya sattığı, daha sonra davalı kooperatif tarafından davaya konu bağımsız bölümle ilgili tasarrufun iptali davası açılmıştır....

                    Mahkemece, davalı borçlunun borcun doğmundan sonra dava konusu taşınmazı alacaklıları ızrar kastı ile davalı bacanağı sattığı, daha sonra da diğer davalı 'a devrettiğinden, borçlu ve arasındaki tasarrufun iptali ile devir tarihindeki taşınmaz bedeli 100.000,00 TL nin davalı 'dan tahsiline karar vermiş, hüküm davalı ve vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava İİK’nın 277 vd. maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. İcra ve İflas Kanununun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun aciz ya da iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden alacak miktarı ile sınırlı olarak cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır. Dava konusu taşınmazın borcun doğmundan sonra borçlunun bacanağı olan .....'...

                      UYAP Entegrasyonu