Mahkemece, baba-oğul olan davalılar arasındaki dava konusu taşınmaz satışına ilişkin tasarrufun muvazaalı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne; dava konusu ... ili ....parselde bulunan 21 nolu bağımsız bölümün IIK 283/1 maddesi gereği borca yeter tutarda haciz ve satışını isteyebilmek yönünde cebri icra yetkisi tanınmasına, karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava BK 19. maddesi gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı ... vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Tasarrufun iptali davalarında davanın kabulüne karar verilmesi halinde, alacaklının icra dosyasındaki alacak ve ferilerine şamil olmak üzere tasarrufun iptali ile davacıya haciz ve satış yetkisi verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru değildir....
Hukuk Dairesinin 03/05/2016 tarih, 2016/2431 E. ve 2016/5353 K. sayılı kararında da "... davacının davasını özellikle BK'nın 18.maddesine dayalı olarak açtığını bildirmesi ve dava açma hakkını muvazaa yönünde tercih etmiş olması karşısında mahkemece davanın BK.nun 18.maddesindeki (Yeni TBK'nın 19.maddesi) genel muvazaaya dayalı tapu iptal ve tescil istemi doğrultusunda değerlendirilmesi, iptal kararı verilmesi halinde İİK' nın 283/1 maddesinin kıyas yoluyla uygulanması, tarafların iddia, savunma ve delillerinin bu yönde incelenip sonuçlandırılması gerekir." şeklinde karar verilerek TBK'nın 19. maddesi uyarınca açılan muvazaa hukuksal olgusuna dayalı tasarrufun iptali davalarında İİK' nın 283/1 maddesinin kıyas yoluyla uygulanacağı kabul edilmiştir....
Asıl dava, üçüncü kişinin İİK'nın 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak açtığı istihkak davası ile alacaklının karşı dava olarak İİK'nın 97/17. maddesi gereğince açtığı tasarrufun iptali talebine ilişkindir. Hemen belirtilmelidir ki; İİK’nin 277 vd. maddelerine dayalı olarak doğrudan açılan tasarrufun iptali davaları genel mahkemelerde görülür. (İİK mad.281) Ancak, üçüncü kişi hacze dayalı istihkak davası açmışsa (İİK mad.97/6-9) davalı takip alacaklısı geçici veya kesin aciz belgesi sunmak zorunda olmaksızın, bu davaya karşılık tasarrufun iptali davası açabilir. (İİK mad.97/17) Bu durumda, karşı dava olarak açılan tasarrufun iptali davası istihkak davasına bakan icra mahkemesinde incelenerek karara bağlanır. Öte yandan, karşı dava, HMK’nin133. maddesi gereğince cevap dilekçesiyle veya esasa cevap süresi içinde ayrı bir dilekçe verilmek sureti ile açılır....
in dava konusu satın aldığı işletmede müdür olarak çalıştığı, dolayısıyla borçlunun durumunu ve amacının bilebilecek kişilerden olması nedeniyle dava konusu tasarrufun İİK'nun 280/1 madde kapsamında, davalılar arasındaki devir sözleşmesinin ticari işletme niteliğinde olması nedeniyle İİK 280/son madde kapsamında iptale tabi olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili ve ... tarafından temyiz edilmiştir....
Ancak davanın konusu İİK.nun 283/2.maddesi gereğince, üçüncü kişinin elinden çıkardığı malların değerine ilişkin ise, güvence gösterilmesi zorunludur (İİK.nun 281/2.maddesi).İİK.nun 281/2.maddesinde düzenlenmiş olan ihtiyati haczin, İİK.nun 257 ve devamı maddelerinde düzenlenen ihtiyati hacizden farklı olduğundan, davayı kazanan davacı alacaklının, İİK.nun 281/2.maddesi kapsamındaki ihtiyati haczin dayanağı olan ilamı bir aylık süre içinde, icra dairesine ibraz etmesinin zorunluluğu bulunmamaktadır. İİK.nun 264/3. maddesi hükmü burada uygulanmayacağından, tasarrufun iptali davası sırasında verilen ihtiyati haciz, tasarrufun iptali kararı ile kesin hacze dönüşür. Alacaklı tasarrufun iptali ilamını asıl icra dosyasına ibraz ederek cebri icraya devam edebilir. İİK.nun 281/2.maddesine dayalı olarak konulan ihtiyati haciz kararları 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 389 ve devamı maddelerinde düzenlenen ihtiyati tedbir niteliğinde değildir....
Mahkemece iddia, toplanan delillere göre davalı borçlunun düşük bedelle ve yeğenine yaptığı tasarrufun İİK 278 madde kapsamında bağışlama hükmünde olup iptale tabi olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne takip konusu alacak ve fer'ileriyle sınırlı olarak davalılar arasında yapılan dava konusu taşınmazla ilgili 26.5.2008 tarihli satış tasarrufunun iptaline, davacıya cebri icra yetkisi tanınmasına karar verilmiş; hüküm, davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Dava İİK 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Dosya içeriğine kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere delillerin takdirinde ve davalı borçluya yapılan tebligatlarda bir usulsüzlük bulunmamasına borçlunun yeğenine yaptığı tasarrufun bağış hükmünde olmasına, dava konusu taşınmazın satışa rağmen borçlunun kullanımında olmasının hayatın olağan akışına uygun bulunmamasına göre, davalı ...'...
nun 19. maddesi kapsamında muvazaa hukuksal nedenine dayalı olarak açılmasına rağmen ilk derece mahkemesince İİK.'nun 276. maddesi kapsamındaki tasarrufun iptali davası olarak nitelendirildiği, kararın eksik inceleme ile verildiğini beyanla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir. İSTİNAFA CEVAP : Davalılar vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; İİK.'nun 277 vd. maddelerinin kıyasen uygulanması gerektiği, aciz belgesi sunulmadığını beyanla istinaf talebinin reddini istemiştir. G E R E K Ç E Uyuşmazlık, TBK.'nun 19. maddesine dayalı olarak açılan muvazaalı işlemin iptaline ilişkindir....
İş Mahkemesinin 2014/796 Esas 2015/22 Karar sayılı ilamı ile dava maddi tazminat kısmen kabul edilerek yine davacılar lehine red edilen kısım yönünden vekalet ücretine hükmedilmiş, bu karar da Yargıtay 9.hukuk Dairesinin 2015/9903 Esas 2017/950 Karar sayılı ilamı ile manevi tazminatistemi yönünden bozulmuş ancak maddi tazminat yani davacıların alacaklarının doğduğu tazminat yönünden temyiz istemi red edilmiş ve bu karar aleyhine yapılan karar düzeltme isteği de red olmuştur. Bu durumda davacıların vekalet ücreti alacakları bulunduğu da sabit olmuştur....
HMK'nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Dava, İİK.'nın 277 ve devamı maddeleri kapsamında tasarrufun iptali istemine ilişkindir. İİK'nın 277 ve devamı maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz ya da iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz yada "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır. Davacı, iptal davası sabit olduğu takdirde, tasarruf konusu mal üzerinde cebri icra yolu ile hakkını almak yetkisini elde eder ve tasarruf konusu taşınmaz mal ise davalı üçüncü şahıs üzerindeki kaydın düzeltilmesine gerek olmadan o taşınmazın haciz ve satışını isteyebilir....
Mahkemece, davanın İİK. 277 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkin olduğu, aciz belgesinin sunulmadığı ve hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili, aşamalarda davanın İİK 277 vd maddelerine ilişkin olduğu yolunda bir beyanda bulunulmamıştır. Davacının kendisinin alacağını akim bırakan bir işleme karşı, takip yapılmamış olması halinde ve İİK. 284. maddedeki hak düşürücü sürenin geçmiş olması gibi durumlarda 818 sayılı BK 18.(6098 sayılı T.B.K 19.) maddeye dayalı olarak bir dava açabileceği gibi aynı işlem için koşulların varlığı halinde İİK. 277 vd maddelerine göre bir tasarrufun iptali davası açması da mümkündür. Davacının bu seçimlik haklarından BK 18. maddeye dayalı iptal yolunu seçtiği dava dilekçesinde özellikle vurgulanmış, bunun nedeni olarak da İİK 277 vd maddelerine dayalı iptal için hak düşürücü sürenin geçmiş olması gösterilmiştir....