(Karşı oy) KARŞI OY 6102 sayılı TTK'nın 4/1.maddesi gereğince tarafları tacir olan ve her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılır. Aynı Yasa'nın 5/1.maddesi gereğince de Asliye Ticaret Mahkemesi tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir. TTK'nın 19.maddesi gereğince bir tacirin borçlarının ticari olması asıl olduğundan İİK'nun 277'nci maddesinde gösterilen tasarrufun iptali davalarında dahi taraflar tacir olduğu takdirde dava TTK'nın 4/1.maddesi gereğince nisbi ticari davadır. Bu nedenle de davada, Asliye Ticaret Mahkemesi görevlidir. Aksi yöndeki çoğunluk görüşüne katılmıyorum....
İİK’nın 281/2. maddesinde düzenlenmiş olan ihtiyati haciz, İİK'nın 257 ve devamı maddelerinde düzenlenen ihtiyati hacizden farklı olduğundan, davayı kazanan davacı alacaklının, İİK’nın 281/2. maddesi kapsamındaki ihtiyati haczin dayanağı olan ilamı bir aylık süre içinde, icra dairesine ibraz etmesinin zorunluluğu bulunmamaktadır. İİK’nın 264/3. maddesi hükmü burada uygulanmayacağından, tasarrufun iptali davası sırasında verilen ihtiyati haciz, tasarrufun iptali kararı ile kesin hacze dönüşür. Bu nedenle İİK'nın 281/2. maddesi uyarınca verilen ihtiyati haciz kararının, asıl icra dosyasından infazı gerekir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Davada, talep ve anlatım, İİK'nun 277 ve devamı maddelerine dayanılarak tasarrufun iptalinin, bu mümkün olmaz ise BK'nun 19 maddesi gereğince muvazaalı işlemin iptali şeklindedir. Mahkemece, İİK md 284 "İptal davası hakkını, batıl tasarrufun vukuu tarihinden itibaren beş sene geçmekle düşer." şeklinde düzenlendiği, dava konusu taşınmazların devir tarihlerinin 12/09/2014 ve 06/01/2015 olup, tasarrufun iptali davasının açıldığı tarihinin 30/04/2020 olduğu ve 5 yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş olduğundan bahisle davanın reddine karar verildiği, hükmün, davacı vekilince istinaf kanun yoluna taşınmıştır. Davacının (alacaklının) bu davayı açabilmesi bazı şartlara bağlıdır....
İcra Mahkemesince davacı yanca açılan tasarrufun iptali davasında, bedeli paylaşıma konu taşınmaz üzerine İcra ve İflas Kanunu’nun 281 nci maddesi uyarınca 20.02.2001 tarihinde ihtiyati haciz konulduğu ve bu haczin 20.10.2005 tarihinde kesin hacze dönüştüğü; davalı yanın ihtiyati haczinin 20.10.2002 olup, tasarrufun iptali davasının 25.01.2005 tarihinde sonuçlandığı, davalının talebi üzerine taşınmaz üzerine 24.03.2005 günü haciz şerhi verildiği gerekçesiyle ve anılan yasanın 268 nci maddesi uyarınca garameten paylaştırmayı teminen sıra cetvelinin iptaline karar verilmiş; hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan İcra Mahkemesi kararının İİK’nun 366.maddesi uyarınca ONANMASINA, 23.10.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/3292 KARAR NO : 2023/140 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : BAFRA 2.ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2022/88 ESAS, 2022/242 KARAR DAVA KONUSU : Tasarrufun İptali KARAR : Bafra 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2022/88 esas, 2022/242 karar sayılı dava dosyasında verilen tasarrufun iptali talebinin kabulüne karşı, davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurması üzerine, dosyanın yapılan inceleme sonucunda; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Alacaklılardan mal kaçırma ve zarar verme gayesiyle, Samsun İli Bafra İlçesi Adaköy Mah. 388 parsel ve Samsun İli Bafra İlçesi Karaburç Mah. 115 Ada 19 parsel sayılı taşınmazların davacı-alacaklı bakımından İİK. 277 ve müteakip maddelerine uygun olarak iptaline, mahkeme aksi kanaate ise TBK'nın 19. maddesi gereğince muvazaa nedeni ile iptali ve alacaklı bakımından dava konusu taşınmaz...
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 22/05/2019 NUMARASI : 2015/316 E-2019/145 K DAVA KONUSU : Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı) KARAR : İzmir 2....
ın halen davalı ... yanında işçi olarak çalıştığı bu nedenle İİK 278 madde gereğince tasarrufun muvazaalı yapıldığı kanaatına ulaşıldığı, Yargıtay 11 Hukuk Dairesinin 11.11.2002 tarih 2002/5701 Esas 2002/10298 Karar sayılı ilamında ortağın şahsi alacaklılarının ancak ortağa ait gelir gider farklarından yaralanabileceği aksi halde ona düşen payı haczedemeyeceği belirtildiğinden borçlu kooperatif üyesinin sermaye bakiyesinin haczedilebileceği anlaşıldığından davacı bankanın dava konusu kooperatif hisse devrine ilişkin tasarrufun iptali davası açmakta hukuki yararı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava İİK 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir....
Mahkemece, toplanan delillere göre, aciz halinde olan borçlunun borcun doğmundan sonra, kardeşine yaptığı tasarrufun İİK'nun 278, maddesine göre bağış niteliğinde olup iptali gerektiğinden davalı ... aleyhine açılan davanın kabulüne diğer davalı şirket ve davalı ...'in kötüniyeti ispatlanmadığından bahisle diğer davalılar yönünden davanın reddine karar verilmiş hüküm davacı, davalı ... ve .... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava İİK'nun 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali istemine ilişkindir. İcra ve İflas Kanununun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun aciz ya da iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır....
Dava, Borçlar Kanunu'nun 19. maddesinde düzenlenen dava konusu işlemin danışıklı (muvazaalı) yapıldığı iddiasına dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Davacı vekili, dava dilekçesinde davalılar arasında yapılan danışıklı satış işleminin iptalini istemiştir. Davacı tarafından yargılama sırasında davanın İİK 277 vd. maddelerine ilişkin olduğu yolunda bir beyanda da bulunulmamış aksine danışıklılık nedeni ile işlemin iptali istenmiştir. Davacının kendisinin alacağını akim bırakan bir işleme karşı, TBK 19.(mülga 818 sayılı BK.md.18) maddeye dayalı olarak bir dava açabileceği gibi aynı işlem için koşulların varlığı halinde İİK. 277 vd maddelerine göre bir tasarrufuniptali davası açması da mümkündür....
19. Hukuk Dairesi 2018/2643 E. , 2019/2779 K."İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki menfî tesbit davasının yapılan yargılaması sonucunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik verilen hükmün süresi içinde ... A.Ş. ( ... A.Ş.) (... Varlık Yönetim A.Ş. Eski ... Varlık A.Ş.) vekili ile ihbar olunan Yapı ve Kredi Bankası A.Ş. vek. Av. ... tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - KARAR - Davacı vekili, davalı tarafından davacı hakkında açılan tasarrufun iptali davasında davanın kabulüne ilişkin kararın takibe konulduğunu ve davacı hakkında haciz işlemi uygulandığını, ancak tasarrufun iptali davasına konu taşınmaza yönelik dava dışı ... Bankası, ...bank ve yine davalı tarafından açılmış bulunan tasarrufun iptali davalarının olumlu sonuçlanması ve kesinleşmesi üzerine borçların ... Bankası ve ... Bankası’na ödendiğini, davalının diğer alacaklılar ... Bankası A.Ş. ve ......