Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

alınacak rapor sonucuna göre davalı 3.kişi şirket hakkında İİK 283/2 madde kapsamında karar verilmesi gerekirken eksik incelemeye dayalı hüküm tesisi isabetli görülmemiştir....

    Mahkemece iddia, savunma, toplanan delillere göre, davalı borçlu ile eşi arasındaki tasarrufun iyiniyete bakılmaksızın iptale tabi olduğu, davalı 3.kişi Sevim'in dava konusu taşınmazı elden çıkardığı anlaşıldığından hakkındaki davanın İİK 283.madde gereğince bedele dönüştüğü gerekçesiyle davanın kabulüne, davalılar arasındaki dava konusu taşınmazın 1/2 hissesinin satışına ilişkin tasarrufun iptali gerekmekte ise de ...'in bu taşınmazı elden çıkarmış olması nedeniyle İİK 283 madde gereğince talep bedele dönüştüğünden Sevim'in taşınmazı elden çıkardığı tarih olan 5.4.2004 tarihindeki değeri olan 57.306,00 TL'nin davacının alacağından fazla olmamak üzere davalı ...'den tah siline karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ve davalılar tarafından temyiz edilmiştir....

      Somut olayda; Dava İİK.'nın 277. ve devamı maddeleri gereğince açılan tasarrufun iptali davasıdır. Tasarrufun iptali davasında TBK’nın 19. maddesi gereğince ve İİK’nın kıyasen uygulanması istemli olarak açılan davalarda alacaklı ile borçlu taraflar arasındaki ticari nitelikteki alım satım ya da banka alacağını oluşturan ticari ya da genel kredi sözleşmeleri görevin belirlenmesinde dikkate alınamayacaktır. Ne tasarrufun iptali davası, ne de TBK m. 19 gereğince İİK’nin 283. Maddesinin kıyasen uygulanması istemli muvazaa davası TTK’nın 4. maddesinde belirtilen mutlak ya da nispi ticari dava niteliğine haiz olduğundan 6100 sayılı HMK’nin 2. maddesi gereğince genel görevli Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görev alanında kaldığından (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2014/17-2389 esas 2016/129 karar, Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2016/20437 esas 2019/8861 karar sayılı ilamları) mahkememizin görevsizliğine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir. HÜKÜM....

        Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde, davanın davalı ... yönünden kabulü ile İİK 283/2 maddesi uyarınca takip konusu alacakla sınırlı olmak üzere 24.165,00 TL'nin davalı ...'dan alınarak davacıya verilmesine, davanın davalı ... yönünden kötü niyeti ispatlanamadığından reddine, davanın davalılar ..., ... ve ... yönünden pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiş olup, karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, kararın gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bent haricindeki sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. 2- Dava İİK 277 ve devamına dayalı olarak açılmış tasarrufun iptali davasıdır....

          Davalı ... vekilinin vekaletnamesinde temyizden feragate yetkili olduğu da anlaşıldığından temyiz isteminin feragat nedeniyle reddi gerekmiştir. 2-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerintakdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 3-Dava İİK 277 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Davacının bu davadaki amacı, yaptığı icra takibi nedeniyle alacağını tahsil edebilmek için yapılan taşınmaz satışının kendisi yönünden geçersizliğini sağlamak olduğu, davacının bu hakkının ayni değil şahsi sonuç doğurduğu, davada tasarrufun iptali sebeplerinin olması halinde İİK'nun 283/1. maddesi uyarınca iptal ve tescil olmaksızın, dava konusu gayrımenkule ilişkin hisselerin haciz ve satışına karar verilmesi gerekir....

            a alacaklılarından kaçırmak amacıyla devir ve temlik ettiği bu surette İİK 277 ve devamı maddelerinde öngörülen yasal şartların davacı lehine oluştuğu gerekçesiyle İİK 283/1 madde gereğince davalılar arasındaki tasarrufun iptali ile davacıya dava konusu takip dosyasından cebri icra hakkı tanınmasına karar verilmiş; hüküm, davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına,dava konusu taşınmazın halen borçlu tarafından kullanılmasının hayatın olağan akışına uygun bulunmamasına göre davalılar vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 1.598,04 TL kalan onama harcının temyiz eden davalılardan alınmasına 6.11.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              a alacaklılarından kaçırmak amacıyla devir ve temlik ettiği bu surette İİK 277 ve devamı maddelerinde öngörülen yasal şartların davacı lehine oluştuğu gerekçesiyle İİK 283/1 madde gereğince davalılar arasındaki tasarrufun iptali ile davacıya dava konusu takip dosyasından cebri icra hakkı tanınmasına karar verilmiş; hüküm, davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına,dava konusu taşınmazın halen borçlu tarafından kullanılmasının hayatın olağan akışına uygun bulunmamasına göre davalılar vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 1.598,04 TL kalan onama harcının temyiz eden davalılardan alınmasına 6.11.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                Mahkemece, Dairemizin 16/06/2016 tarih ve 2014/14219 Esas, 2016/7367 Karar sayılı bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda, davanın kabulü ile dava konusu taşınmazlarda davalılar arasındaki tasarrufların iptali şartlarının gerçekleştiği; ancak taşınmazların el değiştirdiği anlaşıldığından, satışı yapılan dava konusu tasarrufların iptali gerekmekte ise de İİK.'nun 283/2 maddesi gereğince 3. şahsın elinden çıkardığı mallar yerine geçeceğinden, İstanbul 10.icra Müdürlüğü’nün 2011-2553 sayılı dosyasından dava konusu taşınmazların satış işlemleri yapıldığı, yapılan ihale neticesinde her iki taşınmaz toplam 147.000,00 TL bedelle 3.şahsa satıldığı, satış bedelinden davalı ... Karacaya 112.100,00 TL'lik bakiye kısım kaldığı anlaşılmakla, İİK.'nun 283/2 maddesi gereğince davacının İstanbul 4....

                  Muvazaa davası, yani yapılan işl.... muvazaa nedeniyle hükümsüz olduğunu belirtmek için açılan dava ile tasarrufun iptali davası amaçları bakımından birbirlerine yaklaşırlarsa da gerçekte nitelikleri, koşulları, doğurduğu sonuçlar bakımından birbirinden farklıdırlar. Tasarrufun iptali davası, borçlunun tasarruf işlemlerinden zarar gören ve elinde aciz belgesi bulunan alacaklılar tarafından açılabilir. Ne var ki, tasarrufun iptali davası, borçlu tarafından geçerli olarak yapılan tasarruf işlemlerin davacı bakımından hükümsüz olduğunu tespit ettirmek için açıldığı hâlde, muvazaa davasında borçlunun yaptığı tasarruf işl....in gerçekte hiç yapılmamış olduğunun tespiti istenir. Yani yapılan işl.... geçersizliği ileri sürülür. Tasarrufun iptali davası, ayni nitelikte olmayıp kişisel (şahsi) bir dava olduğu hâlde, muvazaa davası ayni nitelikte bir davadır. Muvazaanın kanıtlanması hâlinde dava konusu mal, borçlunun mal varlığından hiç çıkmamış hâle gelir....

                    Özellikle vurgulandığı gibi tasarrufun iptali davasında ya da somut olayda olduğu gibi TBK’nın 19. maddesi gereğince ve İİK’nın kıyasen uygulanması istemli olarak açılan davalarda alacaklı ile borçlu taraflar arasındaki ticari nitelikteki alım satım ya da banka alacağını oluşturan ticari ya da genel kredi sözleşmeleri görevin belirlenmesinde dikkate alınamayacaktır. Ne tasarrufun iptali davası, ne de TBK m. 19 gereğince İİK’nin 283. Maddesinin kıyasen uygulanması istemli muvazaa davası TTK’nın 4. maddesinde belirtilen mutlak ya da nispi ticari dava niteliğine haiz olduğundan 6100 sayılı HMK’nin 2. maddesi gereğince genel görevli Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görev alanında kalmaktadır....

                      UYAP Entegrasyonu