Karara karşı davacı vekili cevap dilekçesini tekrarla, açık bir yasal düzenleme yok ise de mirastan feragat eden mirasçıya karşı açılan tasarrufun iptali davası koşulları varsa İİK'nin 280. maddesine dayandırılabileceğini, İİK'nin 280.maddesinde ise dava şartı olarak ölümün bir neden olarak aranmadığını, dava konusu işlemin iptali sürecinin ölüme bağlı tasarrufun iptali şeklinde değil de İİK. 280 ve devamı maddelerinde yer alan düzenlemeler kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini belirterek istinaf başvurusunda bulunmuştur. HMK'nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Dava İİK’nın 277 ve devamı maddeleri uyarınca tasarrufun iptali istemine ilişkindir....
Şti. aleyhine açılan menfi tespit davası sonucunda ... Asliye Ticaret Mahkemesinin 04.02.2015 tarih ve 2014/490-2015/98 sayılı kararı ile alacaklının dayandığı senetteki imzanın davalı ...'a ait olmadığının anlaşılmasına, söz konusu mahkeme kararının kesinleşmiş olmasına göre davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 23,40 TL kalan onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına 03/02/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi....
nın 277 ve devamı maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali isteğine ilişkindir. 1-Dosyadaki yazılara toplanan delillere hükmün dayandığı gerektirici sebeplere ve ıslahın, tahkikat aşamasında yapılmış olan hatalı taraf usul işlemlerini, bir defaya mahsus olmak üzere düzeltme hakkı veren hukuki bir çare olmasına ve ıslahın amacının dava sebebinin değiştirilmesi, delillerin ileri sürülmesi ve davaya dâhil edilmemiş vakıaların davaya dâhil edilmesi olup, borçlunun açtığı menfi tesbit davası varken davacının yeniden alacak davası açmakta hukuki yararının da olmamasına göre davacı vekilinin aşağıda yazılı bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Bu davaların görülebilirlik şartlarından birisi borçlu hakkında kesinleşmiş bir takip olmasıdır. Ayrıca diğer dava koşulları gibi davanın sonuna kadar varlığını devam ettirmesi gerekir. Somut olayda davalı borçlu tarafın .......
Diğer bir deyişle davacının gerçekten bir alacağının mevcut olması ve bu alacağın tasarrufun iptali davası sonunda davacı lehine verilen karar kesinleşinceye kadar varlığını devam ettirmesi, tasarrufun iptali davasının şartlarındardır. Yukarıda yapılan açıklamalar ışığında somut uyuşmazlık değerlendirildiğinde; Davalı T6 hakkında başlatılan icra takibinin kesinleştiği, böylece tasarrufun iptali davası bakımından bulunması gereken ön koşullardan takibin kesinleşmesi şartının oluştuğunun anlaşılması karşısında; tahkatikat aşamasına geçilerek tarafların ileri sürdükleri kanıtların toplanmasından sonra oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, tasarrufun iptali davasında icra takibinin kesinleşmesi koşulunun bulunması durumunda mahkemenin borcun varlığına ilişkin bir araştırmaya girişmesine olanak bulunmadığı gözetilmeden yazılı biçimde karar verilmesi doğru kabul edilmemiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacılar vekili, müvekkillerinin işyerinin davalı ... tarafından haksız ve hukuka aykırı olarak haczedildiğini, müvekkilinin de yapılan hacizden dolayı ticari itibarının sarsılmaması için davalı ...'in avukatlarına çekler verdiğini, ancak müvekkillerinin söz konusu borç ve borçlularla ilgisinin bulunmadığını, ....Asliye Ticaret Mahkemesinin 2003/670 Esas sayılı dosyasıyla menfi tespit ve sebepsiz zenginleşme davası açtığını ve lehine sonuçlandığını, bu karar ile davalı ... hakkında icra takibi başlattıklarını, ancak davalı ...'...
Hukuk Dairesi'nin 2016/18256 Esas - 2019/4779; 2018/3373 Esas, 2019/12468 K; 2017/5713 Esasa - 2019/11080 sayılı kararı vb kararları) Davalı T3 vekili her ne kadar müvekkilinin borçlu olmadığına dair menfi tespit davası açtıklarını ve sonucunun bekletiği mesele yapılması gerektiğini ileri sürmüş ise de, eldeki dosyaya baktığımızda menfi tespit davası açıldığında dair herhangi bir belge ve dosya numarası olmadığı, ayrıca Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin içtihatlarında da belirtildiği üzere açılan menfi tespit davası tasarrufun iptali davasından daha sonra açıldığından bu davanın bekletici mesele yapılması talebi yerinde olmadığından bu yöndeki istinaf sebebi de yerinde görülmemiştir. (Benzer yönde Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2017/3604 E-2018/5264 K sayılı; 2007/626 E- 2007/330K sayılı kararı) İptali istenen 08/10/2018 tarihli tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapıldığı, davanın süresinde açıldığı anlaşıldığından dava ön koşuları gerçekleşmiştir....
Dava İİK’nın 277 vd. maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. İcra ve İflas Kanununun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun aciz ya da iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır. 2010/10898 2011/7393 Tasarrufun iptali davasını elinde geçici veya kesin aciz belgesi bulunan alacaklı açabilir. (İİK.m.277) Bu husus, dava şartı olup, hâkim görevi gereği doğrudan gözetmek zorundadır. Somut olayda, davacı tarafından İİK’nın 143.maddesi gereğince kesin aciz belgesi dosyaya sunulmuş değildir....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/472 E , 2015/4201 K sayılı kararı incelendiğinde, davalının davacı şirkete 2012 yılı ticari defterlerine göre borcunun bulunmadığı, hesabın kapatıldığı, Armor Madeni Yağ.Ltd.Şti ve Anadolu Ateşi Ltd Şti'nin davalıdan olan alacakları ise çeklerin kayıtlara alındıktan sonra temlik işlemi yapıldığı, bu şekilde davalı şirketin davalıdan olan alacağının 2012 yılında yapılan alacağın temliki sözleşmeleri ile oluştuğundan bahisle açılan menfi tespit davasının davacı şirket yönünden esastan reddine dava dışı Armor Madeni Yağ.Ltd.Şti ve Anadolu Ateşi Ltd Şti' yönünden ise husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir. Kural olarak tasarrufun iptali davasından önce açılan menfi tespit davalarının sonucunun beklenmesi gerekiyor ise de, menfi tespit davasında borcun ilk defa doğduğu tarih değil, çeklerin düzenlendiği tarih itibarı ile borcun var olup olmadığı araştırılmaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, davalılardan ... aleyhine başlatmış oldukları icra takibi nedeni ile adına kayıtlı olduğu tespit ettikleri ... Mahallesi 47 ada 157 parsel sayılı taşınmazı müvekkilini zarara uğratmak amacı ile muvazaalı olarak annesi davalı ...'ye sattığını, açılması muhtemel tasarrufun iptali davasının sonuçsuz kalması için ...'nün de diğer davalı kız kardeşinin oğlu ...'e sattığını belirterek muvazaalı olan tasarrufun iptalini talep etmiştir. Davalılar davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, feragat nedeniyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dava tasarrufun iptali istemine ilişkindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davası üzerine yapılan yargılama sonunda davanın reddine ilişkin verilen hüküm davacı vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, davalı borçlu ... hakkında takip yaptıklarını, takibin semeresiz kaldığını, borçlunun dava konusu taşınmazını 14.05.2009 tarihinde davalılar ... ve ...’ye sattığını belirterek davalılar arasındaki tasarrufun iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı ... ve ... vekili, müvekkillerinin taşınmazı raiç bedellerden satın aldığını belirterek haksız açılan davanın reddini talep etmiştir. Davalı ..., cevap dilekçesi sunmamıştır....