Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Süresinden sonra yapılan temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 01.06.1990 gün ve 3/4 Sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca, Yargıtayca da bu yolda karar verilebileceğinden, davacı-karşı davalı vekili tararfından süresinden sonra yapılan temyiz isteminin reddi gerekmiştir. 2-Basit yargılama usulüne tabi tasarrufun iptali davasına karşı açılan menfi tespit davasının yazılı yargılama usulüne tabi olması, tasarrufun iptali davasının temyiz inceleme yeri ile menfi tespit davasının temyiz inceleme yerinin farklı olması nedeniyle karşı dava olarak açılan menfi tespit davasının tasarrufun iptali davasından tefrik edilerek ayrı bir esasa kaydedilmesi yargılamaya ayrı esas üzerinden devam edilip taraf delillerinin toplanması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken her iki davanın birlikte görülmesi isabetli görülmemiştir....

    Esas sayılı dosyasında davacı aleyhine açılan tasarrufun iptali davasına konu araç satım tarihi olan... tarihi itibari ile borçlu olmadığının tespiti taleplerine ilişkindir. Gerçekte var olmayan bir borç ya da geçersiz bir hukuki ilişki nedeniyle icra takibine maruz kalması muhtemel olan veya icra takibine maruz kalan bir kimsenin (borçlunun) gerçekte borçlu bulunmadığını ispat için açacağı dava, menfi tespit olarak adlandırılmaktadır. Menfi tespit ve istirdat davalarına ilişkin hususlar 2004 sayılı İcra İflas Kanunu'nun 72. maddesinde; ''Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tesbit davası açabilir....

      Somut olayda davalı borçlu ... ile davalı ... vekili, takip konusu alacağın gerçek bir alacak-borç ilişkisine dayanmadığını, kumar borcuna istinaden alınmış ve sonradan dolduran senede dayandığını,bu konuda davacı aleyhine açılan menfi tespit davası ile Savcılık soruşturmasının devam ettiğini belirterek sonuçlarının beklenmesini talep etmiştir. Ceza dosyasında zamanaşımı nedeniyle düşme kararı verilmiş ise de davalı borçlu tarafından davacı aleyhine açılan menfi tespit davası derdest olduğu ve takip konusu alacağın gerçek bir alacak olmadığı iddia edildiğinden somut olayın özelliğine göre Mahkemece ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2015/589 sayılı menfi tespit davasının sonucu ve kesinleşmesi beklenerek tüm delillerin birlikte değerlendirilmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik incelemeye dayalı hüküm tesisi isabetli görülmemiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalılar tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, davalı borçlu ... aleyhine icra takibi yaptıklarını, borcu karşılayacak malı bulunamadığını ileri sürerek borçlunun, dava konusu hisselerini davalı ağabeyi ...’a satışına ilişkin tasarrufun iptalini talep ve dava etmiştir. Davalılar usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen duruşmalara gelmemiş ve davaya cevap vermemiştir. Mahkemece, tasarrufun kardeşler arasında yapıldığı gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalılar tarafından temyiz edilmiştir. Dava İİK’nın 277 vd. maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir....

          Borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin haksız ve kötü niyetli olduğu anlaşılırsa, talebi üzerine, borçlunun dava sebebi ile uğradığı zararın da alacaklıdan tahsiline karar verilir. Takdir edilecek zarar, haksızlığı anlaşılan takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olamaz. ...” hükmünü içermektedir. İcra Mahkemeleri, önlerine gelen uyuşmazlığı hızlı ve seri olan takip hukuku kurallarına göre çözümlerken, genel mahkemede görülen menfi tespit davasının sonuçlanmasını bekletici mesele yapamaz ise de genel mahkemenin menfi tespit davasının kabulüne yönelik kesinleşmiş hükmünü HMK 114/1- i maddesi gereğince göz ardı edemez. Davacı tarafça dava dilekçesi açmış olduğu menfi tespit davasının bekletici mesele yapılmasını talep etmiştir. Menfi tespit davasının sonucunun bekletici mesele yapılması gerekmez ise de menfi tespit davasına ilişkin kesinleşmiş mahkeme ilamı icra hukuk mahkemesini bağlar....

          Dava İİK'nun 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemi ile ayrı bir dava olarak açılmış menfi tespit istemine ilişkindir. Tasarrufun iptali davaları basit yargılama usulüne tabi menfi tespit davası ise yazılı yargılama usulüne tabidir. Ayrıca tasarrufun iptali davasının temyiz inceleme yeri ile menfi tespit davasının temyiz inceleme yerinin farklı olması nedeniyle ayrı bir dava olarak açılan menfi tespit davasının tasarrufun iptali ile birleştirilmesi doğru değildir. Mahkemece, menfi tespit davasının tefrik edildikten ve ayrı esasa kaydı yapıldıktan sonra, tasarrufun iptali davasının diğer ön koşullarının gerçekleşmiş olduğunun anlaşılması halinde, gerçek bir borç ilişkisinin varlığı tasarrufun iptali davasını etkileyeceğinden bekletici mesele yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır." gerekçesi ile karar bozularak dosya kararı veren Mahkemeye gönderilmiştir. B....

            Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 1997/429 Esas sayılı dosyasında tasarrufun iptali talebinin davalı ... yönünden kabulüne karar verildiği, Pamukbank A.Ş.tarafından açılan İstanbul 3.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 1997/134 Esas sayılı dosyasında da davanın davalı ... yönünden kabulüne karar verildiği anlaşılmıştır. Tasarrufun iptali davasında davacı olan Pamukbank A.Ş., ... yönünden ilamın icrasını istemiş, borçlu ... iş bu menfi tespit davasını açarak, diğer tasarrufun iptali davalarını açan Yapı Kredi Bankası A.Ş.ve Tekstil Bank A.Ş.ne ödeme yaptığını, Pamukbank A.Ş.nin bu kişilerden talepte bulunması gerektiğini ileri sürerek borçlu olmadığının tespitini istemiştir. Tasarrufun iptali davasının birden fazla alacaklı tarafından açılması ve davaların kabulü halinde dava açan alacaklılara hacze iştirak koşulları gözetilerek ödeme yapılmalıdır. Hacze iştirak koşullarının belirlenmesinde İİK.nun 100. ve 268.maddesi hükümleri gözetilmelidir....

              AHM 2022/1597E sayılı dosyasında menfi tespit davası açıldığı davalı tarafından 24/01/2023 tarihli duruşmada bildirilmiş olup menfi tespit davasının sonucunun beklenip beklenmeyeceğinin de tartışılması gerekmektedir. Davalı borçlu tarafından açılan menfi tespit davasının esası 2022 yılına ait olup menfi tespit davasının tasarrufun iptali dosyasının açılmasından sonra açıldığı hususu sabittir. Yargıtay 17. HD 2017/3604E 2018/5264K sayılı ilamında da belirtildiği üzere menfi tespit davası tasarrufun iptali dosyasından sonra açıldığından menfi tespit dosyasının beklenmesi zorunlu değildir.(Aynı yönde Adana BAM 3. HD 2020/1765E 2021/114K Sayılı ilamı, Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2007/626 E- 2007/330K sayılı kararı). Karar tarihi itibari ile menfi tespit davasından davalı borçlu lehine verilmiş bir karar da bulunmadığı dikkate alınarak dosyanın beklenmesi yönündeki davalı talebi kabul edilmemiş yargılamaya devam edilmiştir....

              Yargısal uygulamalarda tasarrufun iptali davalarından sonra açılan menfi tespit davalarının sırf davayı uzatma amaçlı olduğu gerekçesi ile beklenmesine gerek görülmemekle birlikte, her davanın somut özelliğine göre değerlendirme yapılmak gerektiği, bu cümleden olarak, İstanbul Anadolu 28. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/91 Esas sayılı dosyasında görülen menfi tespit davasında, davalı T4'in katılan, davacı T7 ise sanık sıfatıyla yer aldığı resmi belgede sahtecilik ve dolandırıcılık suçlarından İstanbul Anadolu 27. Asliye Ceza Mahkemesinin 2019/581 Esas sayılı dosyasında yapılan kovuşturmasının sonucunun beklenmesine karar verildiği ve bu itibarla eldeki iptal davası bakımından menfi tespit davasının ciddi olduğunun kabul edilmesi gerektiği değerlendirilmiştir....

              Tasarrufun iptali davasının esastan karar bağlanabilmesi için davacının, davalı borçlu nezdinde gerçek ve kesinleşmiş bir alacağının mevcut olması gerekir. Bu husus dava ön şartıdır. İcra takibi kesinleştikten sonraki aşamada menfi tespit davası açılması halinde ise, durum ve koşullara göre, bu dava, eldeki dava bakımından bekletici mesele teşkil edebilir. Somut olayda, davalı/takip borçlusu T6 tarafından işbu dava açıldıktan sonra, 02/03/2018 tarihinde, takibe dayanak senetten dolayı İstanbul Anadolu 28. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/91 Esas sayılı dosyası ile menfi tespit davası açılmıştır Yargısal uygulamalarda tasarrufun iptali davalarından sonra açılan menfi tespit davalarının sırf davayı uzatma amaçlı olduğu gerekçesi ile beklenmesine gerek görülmemekle birlikte, her davanın somut özelliğine göre değerlendirme yapılmak gerektiği, bu cümleden olarak, İstanbul Anadolu 28....

              UYAP Entegrasyonu