İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın terditli açıldığını davalı 3kişinin tasarrufa konu taşınmazı devrettiğini, 28/09/2021 tarihli dilekçe ile tazmin talepli açıldığı belirtildiği halde pasif husumetten red kararı verilmesinin yanlış olduğunu belirterek istinaf kanun yoluna başvurduğu anlaşılmıştır. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Dava; İİK'nun 277 ve devamı maddeleri olmadığı takdirde TBK 19.madde uyarınca tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Mahkemece pasif husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verdiği görülmüştür. Dairemiz İİK 277 ve devamı maddeleri uyasınca açılan tasarrufun iptali davalarına bakmaktadır. İlk talep İİK 277 maddesidir. Bu nedenle mahkeme öncelikle İİK 277 md. Şartlarını araştırmak zorundadır....
Maddesi gereğince her iki müvekkilinin alacaklı olduğu icra takiplerine konu alacak miktarının her iki davalıdan nakden tazminine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. SAVUNMA: Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle;Davacılar tarafından İcra ve İflas Kanunu'nun 283/2 maddesi gereği nakden tazmin talebi adı altında açılan dava Tasarrufun İptali davası olduğunu, İİK 277 m. Vd hükümlerinde ele alındığını, davanın esasında davacılar tarafından dava dışı olarak bırakılan ancak icra dosyalarının asıl borçlusu Doğan Nalbantoğlu hakkında takip başlatıldığını, akabinde asıl borçlunun müvekkili T4 borcun doğum tarihinden önce 04/03/2013 tarihinde satmış olduğu İzmir İli, Menemen İlçesi, Musabey Köyü, 68 Ada, 13 Parselde kayıtlı taşınmazın tasarrufunun iptali istenmiş ve dava kabul edilerek Menemen 1....
a karşı açmış olduğu davanın kabulü ile; açılan dava nakden tazminat davasına dönüştüğünden, İzmir İli ... İlçesi ... Mahallesinde bulunan 26 Ada 146 Parsel sayılı taşınmazın ... tarafından ...'a yapılan satışı ile ilgili ilk tasarrufun yapıldığı tarihe kadar (26/05/2006) tahakkuk eden vergi asılları ve bunlara işleyecek faiz ve eklentileri miktarı olan 63.900,92 TL ile sınırlı olmak üzere tasarrufa konu taşınmazın satış tarihi olan 30.01.2008 tarihindeki gerçek değeri olan 56.000,00 TL tazminatın İİK'nun 283/2 maddesi uyarınca davalı ...'dan alınarak davacıya verilmesine, Davacının davalı ...'a karşı açmış olduğu davanın kabulü ile; açılan dava nakden tazminat davasına dönüştüğünden, İzmir İli ... İlçesi ... Mahallesinde bulunan 26 Ada 146 Parsel sayılı taşınmazın ... tarafından ...'...
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2022/55 ESAS DAVA KONUSU : Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı) KARAR : İzmir 4. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2022/55 Esas sayılı dosyası üzerinden verilen 24/02/2022 tarihli ara kararının hükmünün, istinaf başvurusu yoluyla incelenmesinin davacı şirket vekili tarafından istenilmesi üzerine, daireye gönderilen dosya incelendi gereği düşünüldü: İDDİA: Davacı şirket vekili dava dilekçesinde özetle; tasarrufun iptali istemi ile açtıkları davada, tasarrufun iptaline konu olan İzmir İli, Balçova İlçesi, 198 ada, 1001 parsel 2. kat, 3 nolu bağımsız bölümde kayıtlı taşınmazın, dava dışı 4. kişiye devredilmiş olması nedeniyle, 106.041,62- TL takip alacağına yeter miktarda, davalılar T9 ve T13 menkul, gayrimenkul malları ile 3. şahıslardaki hak ve alacaklarına takip dosyasındaki alacak ve fer'îlerle sınırlı olmak üzere, İİK'nun 281/2- son maddesi gereğince ihtiyati haciz konulması talep etmiştir....
ın da araçları kısa sürede başka şahıslara satarak elden çıkartması hususları dikkate alındığında, davalılar arasındaki tasarrufun iptaline, İ.İ.K.'nun 283. maddesinin 2. bendine göre davalı üçüncü şahıs ...'ın elinden çıkardığı malların yerine geçen 35.400,00.-TL'nin davacı tarafın ... . İcra Müdürlüğü'nün 2014/14703 sayılı dosyasındaki alacak ve ferileriyle sınırlı olmak kaydıyla davalı ...'dan nakden tazmini ile davacı tarafa verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Şti. vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava, İİK.277 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. İcra ve İflas Kanununun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz yada iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır. Davacı, iptal davası sabit olduğu takdirde, tasarruf konusu mal üzerinde cebri icra yolu ile hakkını almak yetkisini elde eder ve tasarruf konusu taşınmaz mal ise, davalı üçüncü şahıs üzerindeki kaydın düzeltilmesine gerek olmadan o taşınmazın haciz ve satışını isteyebilir (İİK.md.283/1). Bu yasal nedenle iptal davası, alacaklıya alacağını tahsil olanağını sağlayan, nisbi nitelikte yasadan doğan bir dava olup; tasarrufa konu malların aynı ile ilgili değildir....
Dava İİK'nun 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir.İcra ve İflas Kanununun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz ya da iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır. İİK’nın 283/II maddesine göre de iptal davası, üçüncü şahsın elinden çıkarmış olduğu mallar yerine geçen değere taalluk ediyorsa, bu değerler nispetinde üçüncü şahıs nakden tazmine (davacının alacağından fazla olmamak üzere) mahkûm edilmesi gerekir. Bu ihtimalde 3. kişinin sorumlu olduğu miktar, elden çıkarılan malın o tarihteki gerçek değeridir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı alacaklı vekili, borçlu ... hakkında takip başlatıldığını, borçlunun alacağı karşılayacak mal varlığı bulunmadığı, alacaklılardan mal kaçırma amacı ile dava konusu taşınmazını diğer davalı kardeşi ...'ye 29.11.2011 tarihinde devrettiğini belirterek, bu tasarrufun iptaline karar verilmesini istemiştir. Davalı ... vekili, tasarrufun borcun doğumundan önce olduğunu, müvekkilinin borçtan haberi olmadığını ve iyiniyetli olarak aldığını ve haksız açılan davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Davalı borçlu, duruşmalara katılmamış ve cevap dilekçesi sunmamıştır....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacılar vekili davalılardan ...’ın müvekkiline olan borcu nedeniyle hakkında yaptıkları icra takibi sırasında borcuna yetecek haczi kabil malının bulunmadığını ancak alacaklılardan mal kaçırmak amacı ile diğer davalıya muvazaalı olarak borçlanarak icra takibi yaptırdığını öne sürerek borçlanmaya ilişkin bono ile icra takibinin iptalini talep etmiştir. Davalılar davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece kanıtlanamayan davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava İİK.nun 277 ve devamı maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali isteğine ilişkindir....
Öte yandan, tasarrufun iptali davalarında 3. kişinin borçludan satın aldığı malı elinden çıkarması ve satın alan dördüncü kişinin davaya dahil edilmemesi ya da davaya dahil edilmekle birlikte iyi niyetli olduğunun anlaşılması halinde, İİK'nun 283/2 maddesi uyarınca bedele dönüşen davada, üçüncü kişinin dava konusu malı elinden çıkardığı tarihteki gerçek değeri oranında bedelle sorumlu tutulması gerekir. Tasarrufun iptali davalarının dinlenebilmesi için borcun, iptali istenen tasarruftan önce doğması dava ön koşulu olup mahkemece re'sen araştırılmalıdır. Dava koşulu gerçekleşmediği takdirde işin esası hakkında hüküm kurulamaz. Somut olayda; davacı banka ile, davalı T4 arasında, 24/02/2016 tarihli, genel kredi ve teminat sözleşmesi düzenlendiği, sözleşmeden kaynaklanan borcunun ödenmemesi üzerine de, davalı şirket hakkında, İzmir 15....