Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, davalı borçlu ...'ın alacaklılarından mal kaçırmak amacıyla adına kayıtlı iki taşınmazı 23.1.2009 tarihinde davalı ... Yapı Elemanları San ve Tic Ltd. Şti'ne sattığını belirterek davalılar arasındaki tasarrufun iptaline, taşınmazlar davalı şirket tarafından elden çıkarılmış ise davalı şirketin nakden tazminatla sorumlu tutulmasına karar verilmesini talep etmiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili davalı ...’un müvekkiline olan borcu nedeniyle hakkında yaptıkları ... takibi sırasında borcuna yetecek haczi kabil malının bulunmadığını ancak alacaklılardan mal kaçırmak amacı ile kendisine ait taşınmazı davalı ...’a sattığını onun da diğer davalı ...’ya sattığını öne sürerek yapılan tasarrufların iptalini talep etmiştir. Davalılar davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece kanıtlanamayan davanın reddine ... verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava İİK.nun 277 ve devamı maddeleri uyarınca açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir....

      Bu itibarla dosya içinde açıklanan maddi ve hukuki olgulara göre dava 277 vd. maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. 1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, borçlunun mal beyanında, taşınır veya taşınmaz malının bulunmadığını açıklamasına, borcu ödeyecek durumda olmadığını vurgulamasına ve icra dosyası kapsamına göre borçlunun aciz halinin anlaşılmasına ayrıca davalı ...’nın 3.kişi durumunda bulunduğu tasarruflarda borçlu Hacı’nın eşi olması nedeniyle İİY'nın 278/1 maddesinde bu derece akrabalar arasında yapılan tasarrufların bağışlama hükmünde sayıldığının ve iptale tabi olduğunun öngörülmesine, buna ilaveten Havva’nın borçlu olan kocası Hacı’nın alacaklılarından mal kaçırmak ya da alacaklılarını ızrar kastı ile hareket ettiğini bilebilecek kişilerden olması nedeniyle de tasarrufun iptali gerekeceğine (İİY. 280/II), İİK’nın 283/2 maddesine göre iptal davası, üçüncü şahsın...

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı ihtiyati haciz talebinin kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı alacaklı vekili, borçlu aleyhinde yürütülen takipte borca yeterli malvarlığının tespit edilemediğini, borçlunun alacaklıdan mal kaçırmak amacıyla dava konusu taşınmazını 26/05/2011 tarihinde davalı eşi ...’a devrettiğini, davalı ...’ın da taşınmazı elden çıkararak dava dışı 4.kişilere devrettiğini beyan ederek bu tasarrufun iptali, 3.kişi taşınmazı elden çıkardığından tasarrufun devir tarihindeki gerçek değerinin davalı ...’dan nakden tazminini ve İİK'nun 281/2.maddesi uyarınca alacağı teminat altına almak amacıyla davalı ...’ın alacağı karşılayacak miktardaki menkul gayrimenkul malları ile 3.kişilerdeki hak ve alacaklarının yatırılacak...

          TAŞ ile davalılar 1-... 2-... 3-... arasındaki davadan dolayı ... 8.Asliye Hukuk Hakimliğince verilen 22.02.2005 gün ve 2003/216-2005/50 sayılı hükmü bozan Dairemizin 24.05.2006 gün ve 2005/4298-2006/3070 sayılı ilamı aleyhinde davacı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: K A R A R Dava, İİK.nun 277 ve devamı maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Mahkemenin davanın kabulüne dair kararı davalı tarafın temyizi üzerine Dairemizce bozulmuş, davacının karar düzeltme istemi üzerine dosya yeniden incelenmiştir....

            HMK'nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Dava İİK’nın 277 ve devamı maddeleri uyarınca tasarrufun iptali istemine ilişkindir. İcra ve İflas Kanununun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz ya da iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyi niyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır. Davacı, iptal davası sabit olduğu takdirde, tasarruf konusu mal üzerinde cebri icra yolu ile hakkını almak yetkisini elde eder ve tasarruf konusu taşınmaz mal ise, davalı üçüncü şahıs üzerindeki kaydın düzeltilmesine gerek olmadan o taşınmazın haciz ve satışını isteyebilir....

            ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2022/92 ESAS DAVA KONUSU : TASARRUFUN İPTALİ KARAR : İlk derece mahkemesince verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı Ali'nin kefil olduğu kredi borcunun ödenmediğini, icra takibinin kesinleştiğini, borcu karşılayacak malvarlığı bulunamadığını, sahip olduğu taşınmazları davalılara muvazaalı devrettiğinin tespit edildiğini, onların da başkasına sattıklarını, borçlu ile davalı Erol'un aynı sektörde faaliyet gösterdiklerini, işyerlerinin de aynı mahallede olduğunu, sosyal medya arkadaşlıkları bulunduğunu, davalı İsmail ile borçlu arasında da sosyal medya arkadaşlığı olduğunu belirterek tasarrufun iptali ile nakden tazmine ve ihtiyati hacze (davalılar Erol ve İsmail için) karar verilmesini talep etmiştir. Mahkeme 18/03/2022 tarihli ara kararıyla ihtiyati haciz talebini reddetmiştir....

            Dava İİK’nın 277 vd. maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali isteğine ilişkindir. İİK’nın 280. maddesinde göre, malvarlığı borçlarına yetmeyen bir borçlunun, alacaklılarına zarar verme kastıyla yaptığı tüm işlemler, borçlunun içinde bulunduğu malî durumun ve zarar verme kastının, işlemin diğer tarafınca bilindiği veya bilinmesini gerektiren açık emarelerin bulunduğu hâllerde iptal edilebileceği hükmüne yer verilmiştir. Somut olayda davalı, taşınmazların satış tarihindeki gerçek değeri 290.000 YTL civarında olup, üzerlerinde bulunan 1.530.000 YTL bedelli hacizlere rağmen 3. kişi tarafından 40.000 YTL bedel ile satın alınmış olması, davalı 3. kişinin borçlunun içinde bulunduğu durumu ile zarar verme kastını bildiği ve kötüniyetli olduğunu göstermektedir. Ne var ki dava konusu taşınmazların, 07/05/2007 tarihli cebri satış ile dava dışı ...’a geçtiği anlaşılmaktadır....

              Dava, İİK 277 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. İcra ve İflas Kanununun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz ya da iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır. Bu tür davaların dinlenebilmesi için,davacının borçludaki alacağının gerçek olması, borçlu hakkındaki icra takibinin kesinleşmiş olması, iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılmış olması ve borçlu hakkında alınmış kesin veya geçici aciz belgesinin (İİK.nun 277 md) bulunması gerekir.Bu ön koşulların bulunması halinde ise İİK.nun 278, 279 ve 280. maddelerinde yazılı iptal şartlarının bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır....

                DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava İİK 277 ve devamı maddesince verilmiş tasarrufun iptali davasıdır. İlk derece mahkemesi, 5 yıllık zaman aşımı süresi dolduğundan bahisle zaman aşımı sebebiyle davayı red ettiği görülmüştür. Bu red kararı temyiz edilmiş ve dairemize geldiğinde İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 5.Hukuk Dairesinin 26/01/2022 tarih ve 2021/3557 E. 2022/221 K. Sayılı ilamı ile dava tarihi 07/02/2017 olması dolayısıyla tasarrufun iptali davaları mutlak ticari dava niteliğinde olmayıp, şahsi nitelikte ve borçlunun tasarruflarına yönelik olduğundan Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevine girdiği ve öte yandan 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun yürürlüğe girdiği 01/07/2012 tarihinden itibaren açılan davalarda artık Asliye Ticaret Mahkemesi ile Asliye Hukuk Mahkemesi arasında iş bölümü değil görev ilişkisi olduğundan 01/07/2012 tarihinde sonra açılacak tasarrufun iptali davaları artık Ticaret Mahkemesinde açılamaz. Asliye hukuk mahkemesinde açılması gereklidir....

                  UYAP Entegrasyonu