Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İİK'nın 277 ve devamı maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davaları, alacaklıya alacağını tahsil olanağını sağlayan, nispi nitelikteki bir dava türü olup, İİK'nın 281/2.maddesine göre, hakim, iptale tabi tasarrufların konusu olan mallar hakkında alacaklının talebi üzerine ihtiyati haciz kararı verebilir....

Dava, İİK'nun 277. maddesi ve devamına göre açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. İİK'nun 281/2. maddesi gereğince "Hakim, iptale tabi tasarrufların konusu olan mallar hakkında alacaklının talebi üzerine ihtiyati haciz kararı verebilir. Teminatın lüzum ve miktarı mahkemece takdir ve tayin olunur. Şu kadar ki, davanın elden çıkarılmış mallar yerine kaim olan kıymete taalluku halinde, teminat göstermeksizin ihtiyati haciz kararı verilemez." amir hükmünü içermekte olup, taraflar arasındaki dava, davalılar arasındaki tasarrufun, İİK'nın 277 ve devam maddeleri uyarınca iptali talebine ilişkin olup, tasarrufun iptal şartlarının oluşup oluşmadığı yargılama ile belli olacaktır. Mahkeme yeterli inceleme yapmadan da olsa Cumhuriyet mah. 2271 ada, 56 parsel B blok 1....

İstinaf nedenleri; yasal şartları oluşmadan verilen ihtiyati haciz kararının usul ve yasaya aykırı olduğu, bu nedenle ihtiyati haciz talebinin reddi gerekirken, kabulüne karar verilmiş olmasının ve yapmış oldukları itirazın da reddedilmiş bulunmasının isabetsiz olduğuna yöneliktir. Dava ileri sürülüş biçimine göre öncelikle, İİK'nın 277 ve devamı madde hükümleri uyarınca davalılar arasında yapılan tasarruf işleminin iptali, olmadığı takdirde de TBK'nın 19.madde hükmü kapsamında muvazaa nedenine dayalı iptal isteğine ilişkindir. Gerek İİK.m.277 ve devamı madde hükümleri uyarınca açılmış tasarrufun iptali davaları, gerekse TBK.m.19'da düzenlenen muvazaa hukuksal nedenine dayanılarak açılan iptal davaları tasarrufa konu malların aynı ile ilgili olmayıp, alacaklıya alacağını temin imkanı sağlayan nispi nitelikteki dava türleridir....

(HUMK m.76) Dava dilekçesinde, davacı, açıkça davanın 277 vd maddelerine ilişkin olduğunu belirtmemiş ise de, bir alacağının bulunduğunu, alacağını tahsil için takip başlattığını ve alacağının tahsilini sağlamak için davayı açtığını beyan etmiştir. Açıkça belirtilmese de iddianın ileri sürülüş biçimi ve dayanılan maddi vakıalar karşısında, davacının yazılı isteminin içinde ve özünde, İİK 277 vd maddeleri içeriğinin yer aldığının kabulü gerekir. Bu itibarla dosya içinde açıklanan maddi ve hukuki olgulara göre dava 277 vd. maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir....

    taşınmaz üzerine ihtiyati haciz konulmasını ve muvazaalı işlemlerin İİK'nin 277 ve devamı, TBK'nin 19'uncu maddesi uyarınca iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    Şu kadar ki, davanın elden çıkarılmış mallar yerine kaim olan kıymete taalluku halinde, teminat göstermeksizin ihtiyati haciz kararı verilemez." amir hükmünü içermekte olup, taraflar arasındaki dava, davalılar arasındaki tasarrufun, İİK'nın 277 ve devam maddeleri uyarınca iptali talebine ilişkin olup, tasarrufun iptal şartlarının oluşup oluşmadığı yargılama ile belli olacaktır. İhtiyati haciz kararları esas hakkında kesin bir kanaat oluşmadan ve tam bir ispat aranmadan verilen geçici nitelikte hukuki korumaya ilişkin kararlardır. Diğer bir anlatımla ihtiyati haciz, devam etmekte olan dava sonunda davacının hükmedilecek alacağının tahsilini garanti altına almak için davalının mallarına geçici olarak el konulmasıdır. Somut olayda, tasarrufa konu taşınmazlar üzerine ihtiyati haciz koymuş itirazı red etmiş ancak daha sonra teminat karşılığında hacizleri kaldırdığı görülmüştür. Artık bu aşamadan mahkemenin değiştirme ve başkalaştırmasına karşı istinaf yoluna gidilemez....

    süre ya da zamanaşımı süresi söz konusu olmayacağı hususunun sabit olduğunu, muvazaa nedenine dayalı tasarrufun iptali davaları dahil, tüm tasarrufun iptali davaları hakkında Yargıtay kararlarında davacının kendisinin alacağını akim bırakan bir işleme karşı, takip yapılmamış olması halinde ve İİK. 284. maddedeki hak düşürücü sürenin geçmiş olması gibi durumlarda T.B.K 19 . maddeye dayalı olarak bir dava açabileceği gibi aynı işlem için koşulların varlığı halinde İİK. 277 vd maddelerine göre bir tasarrufun iptali davası açmasının da mümkün olduğunu belirttiğini" öne sürerek kanun yoluna başvurmuştur....

    İstinaf nedenleri; iptali istenen tasarrufun tarafları olan davalıların karı koca oldukları, taşınmazın borçlu T4'e mirasen 17/04/2018 tarihinde intikal etmesinden sadece 1 gün sonra diğer davalıya devredilmiş olduğu gözetildiğinde, muvazaanın varlığı açık olduğu halde ihtiyati hacze ilişkin taleplerin yazılı biçim ve şekilde reddedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğuna yöneliktir. Dava, İİK'nun 277 ve devamı madde hükümleri uyarınca, olmadığı takdirde de TBK'nun 19. madde hükmü gereğince davalılar arasındaki tasarrufun iptali isteğine ilişkin olup, terditli talep içermektedir. Gerek İİK'nun 277 ve devamı maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali, gerekse TBK'nun 19.maddesine dayalı iptal davaları, tasarruf konusu malların aynı ile ilgili olmayıp, alacaklıya alacağının temini imkanı sağlayan nispi nitelikteki bir dava türü olup, ihtiyati haciz İİK'nın 281/2 maddesinde ayrıca ve açıkça düzenlenmiştir....

    Mahkemece davalı T5 vekili tarafından yapılan ihtiyati hacze ilişkin itiraz 11/10/2022 günlü duruşma oturumunda değerlendirilerek somut olayda ihtiyati haciz kararının İİK'nun 277 ve devamı madde hükümlerine göre verildiği, ihtiyati haciz şartlarının mevcut olduğu, kararın yerinde bulunduğu, açıklanarak davalı T5 vekilinin ihtiyati haczin kaldırılmasına yönelik talebin reddine karar verilmiştir. 11/10/2022 günlü bu ara karara karşı davalı T5 vekili tarafından süresi içerisinde istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. İstinaf nedenleri; ihtiyati hacze itiraza ilişkin dilekçedeki beyanlara paraleldir....

    Karara karşı davalılar vekili tarafından sunulan cevap dilekçesi ile birlikte itiraz edilerek, ihtiyati haciz şartlarının somut olayda gerçekleşmediği, bu nedenle ihtiyati haczin kaldırılmasını istediklerini bildirmiştir. Mahkemece hacze itiraz, 08/12/2020 günlü ön inceleme duruşmasında değerlendirilerek; 23/12/2020 günlü ara kararı ile davanın, İİK'nun hükümleri uyarınca açılan tasarrufun iptali davası olduğu, yaklaşık ispat şartlarının somut olayda bulunduğu, haciz kaldırılmasını gerektiren bir durumun mevcut olmadığı gerekçesiyle reddedilmiştir. 23/12/2020 günlü ara kararına karşı davalılar vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. İstinaf nedenleri; görülmekte olan davanın, zamanaşımı ve hak düşümü sürelerinin geçirilmesinden sonra açıldığı, aciz vesikasının ibraz edilmediği, ayrıca iptali istenen tasarruf gerçek bir satış niteliğinde olduğu halde ihtiyati haciz kararı verilmesinin ve ihtiyati hacze itirazın reddedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğuna yöneliktir....

    UYAP Entegrasyonu