İcra Müdürlüğü'nün 2010/7292 sayılı dosyasındaki alacak ve fer'ileriyle sınırlı olarak haciz ve satış yetkisi verilmesine karar verilmesi gerekirken kararda sadece tasarrufun iptaline karar verilmesi doğru değil resen bozma nedeni ise de yapılan yanlışlığın giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden hükmün 6100 sayılı HMK'nın geçici 3/2 maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK'nun 438/7. maddesi gereğince düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir. SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının reddine (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasının 3. bendindeki “tasarrufların iptali suretiyle davanın kabulüne” ifadesinden sonra gelmek üzere hükme “davacı alacaklıya bu taşınmazlar üzerinde ... 13....
Aynı Yasanın 283.maddesi uyarınca davanın sabit olması halinde 3.şahıs adına oluşturulan kaydın tashihine gerek olmadan dava konusu malın alacak ve ferileri ile sınırlı olarak haciz ve satış yetkisi tanınmak üzere tasarrufun iptaline karar verilmesi gerekir. Somut olayda sacede tasarrufun iptaline ilişkin hüküm kurulması doğru olmamış, bu nedenle hükmün bozulması gerekmişse de bu yanlışlığın düzeltilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden hükmün 6100 sayılı HMK'nun geçici 3/2.maddesi göndermesiyle HUMK'nun 438/7.maddesi uyarınca düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir....
süre ya da zamanaşımı süresi söz konusu olmayacağı hususunun sabit olduğunu, muvazaa nedenine dayalı tasarrufun iptali davaları dahil, tüm tasarrufun iptali davaları hakkında Yargıtay kararlarında davacının kendisinin alacağını akim bırakan bir işleme karşı, takip yapılmamış olması halinde ve İİK. 284. maddedeki hak düşürücü sürenin geçmiş olması gibi durumlarda T.B.K 19 . maddeye dayalı olarak bir dava açabileceği gibi aynı işlem için koşulların varlığı halinde İİK. 277 vd maddelerine göre bir tasarrufun iptali davası açmasının da mümkün olduğunu belirttiğini" öne sürerek kanun yoluna başvurmuştur....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2022/261 ESAS VE 2023/223 KARAR DAVA KONUSU : TBK 19 maddesi uyarınca açılmış tasarrufun iptali KARAR : Samsun 4....
Aynı Yasa'nın 283.maddesine göre taşınmazın tasarrufun iptaline konu edilmesi, üçüncü şahıs üzerindeki kaydın tashihine mahal olmadan borçlunun tasarrufa konu ettiği taşınmazdan alacaklıya haciz ve satışını isteyebilme hakkı verdiğinden taşınmazın aynı ile ilgili değil şahsi hak doğurucu niteliktedir. 1086 sayılı HUMK'nun 443/4. (HMK. m. 367/2.) maddesi kapsamında kalmadığından dayanak ilamın icrası için kesinleşme şartı aranmaz. Bu durumda Mahkemece şikayetin reddi yerine, yazılı gerekçeyle kabulü ile takibin iptali yönünden hüküm kurulması isabetsizdir. SONUÇ: Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3.maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4....
Maddesine dayalı muvazaa nedeni ile tasarrufun iptali istemine ilişkin olup davalılar arasında yapılan Afyonkarahisar İli Merkez İlçesi Erkmen Köyü 2993 ada 7 Parselde kayıtlı taşınmazın borçlu T6'ın 28/02/2014 tarih ve 4285 yev. Nosu ile T3 300.000,00- TL bedel karşılığında satış ve temlikinin muvazaalı işlem iddiasına dayalı tasarrufun iptali ile cebri icra istemine ilişkindir. Tasarrufun iptali davalarında kural olarak, tasarrufun iptal edilebilmesi için borcun doğum tarihinin iptali istenilen tasarruf tarihinden önce olması gerekir....
İİK 277 ve devamı maddelerine dayalı açılmış tasarrufun iptali davaların dinlenebilmesi için, davacının borçludaki alacağının gerçek olması, borçlu hakkındaki icra takibinin kesinleşmiş olması, iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılmış olması ve borçlu hakkında alınmış kesin veya geçici aciz belgesinin (İİK.nun 277 md) bulunması gerekir. Bu ön koşulların bulunması halinde ise İİK.nun 278, 279 ve 280. maddelerinde yazılı iptal şartlarının bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır. Özellikle İİK.nun 278.maddesinde akdin yapıldığı sırada kendi verdiği şeyin değerine göre borçlunun ivaz olarak pek aşağı bir fiyat kabul ettiği ve yasanın bağışlama hükmünde olarak iptale tâbi tuttuğu tasarrufların iptali gerektiğinden mahkemece ivazlar arasında fark bulunup bulunmadığı incelenmelidir. Aynı maddede sayılan akrabalık derecesi vs. araştırılmalıdır....
Dava BK 18. maddesine dayalı olarak açılmış iptal davasıdır. Davalı ... tarafından ağabeyine yapılan satışların gerçek bir satış olduğundan bahisle reddine karar verilmiş ise de varılan sonuç dosya kapsamına uygun düşmemektedir. İptali istenen tasarrufların davacı alacağının doğum tarihi olan 01/02/2010 tarihinden sonra yapıldığı tartışmasız olup 7 adet taşınmazın da borçlunun ağabeyine aynı gün içeri- sinde devredildiği getirtilen akit tablosundan anlaşılmaktadır. Davalı ... tarafından kredi çekilerek taşınmazların alındığı yolundaki iddia ise alacağın doğum tarihi, satışların yapıldığı tarih ve taşınmaz üzerindeki takyidatlar nazara alındığında hayatın olağan akışına uygun düşmemektedir. Davalılar arasında yapılan satışların, olayların gelişimi ile dosya kapsamı değerlendirildiğinde, davacı alacağının tahsiline engel olmaya yönelik ve muvazaalı olduğu anlaşılmaktadır....
Dosya içeriğine göre davacının, davalılar arasında yapılan tasarrufun muvazaalı olduğunu ileri sürerek tasarrufun iptali istemiyle eldeki davayı açtığı, öncelikle tasarrufun iptali davalarında genel yetkili asliye hukuk mahkemelerinin görevli olduğu ve borçlunun haciz ya da iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da iyi niyet kurallarına aykırılık sebebiyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamasının amaçlandığı, davacının iptal davası sabit olduğu takdirde dava konusu mal üzerinde cebri icra yolu ile hakkını alma yetkisini elde edeceği, tasarrufun iptali davasında hukuki koruma ihtiyati haciz olup 6100 sayılı HMK’nin 389 vd. maddelerinde düzenlenen ihtiyati tedbir kararı verilmesi için yasal koşulların bulunmadığı tespit edilmek suretiyle yazılı şekilde ihtiyati tedbir isteminin reddine karar verilmiş olmasında sonucu itibariyle bir isabetsizlik bulunmamaktadır....
Asliye Hukuk Mahkemesi, "davanın "tasarrufun iptali" talebine ilişkin olduğu, dava konusu taleplerin Aile Hukuku kaynaklı olması nedeniyle, davanın aile mahkemesi görev dahilinde kaldığı, görevin dava şartı ve kamu düzenine ilişkin olup re'sen gözetilmesi gerektiği" gerekçesi ile görevsizlik kararı vererek dosyayı görevli gördüğü Silifke Aile Mahkemesi'ne göndermiştir. Silifke Aile Mahkemesi, "İİK 277 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali davasında görevli mahkeme Asliye hukuk Mahkemesi" olduğu gerekçesi ile karşı görevsizlik kararı vererek dosyayı merci tayin talebi ile Dairemize göndermiştir....