HUKUK DAİRESİ Dava, tasarrufun iptaline yönelik açılan davalar sonucu verilen kararlara istinaden başlatılan icra takiplerinden dolayı menfi tespit, istirdat ve fazladan yapıldığı ileri sürülen ödemelerin iadesi istemine ilişkindir. İlamlı icraya konu edilen mahkeme kararlarına yönelik temyiz incelemeleri Yargıtay 17. Hukuk Dairesince yapılmıştır. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 17. Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yargıtay 17. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 24/02/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi....
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, davalılardan ... İnş.Ltd.Şti’nin ciranta, dava dışı ... ’ın keşideci ve yine dava dışı ... Mermer San.A.Ş’nin lehtar olarak yer aldığı bonoya dayalı olarak davalı şirket tarafından keşideci ve lehtar aleyhine takip başlatıldığını, haciz aşamasında borçluların mal varlığının yeterli olmaması nedeniyle daha önce ... tarafından müvekkiline satılarak tescili yapılan taşınmazla ilgili olarak müvekkili aleyhine açılan tasarrufun iptali davasının müvekkilinin aleyhine sonuçlandığını, oysa bono üzerindeki ciro imzalarının sahte olduğunu ve bonoda tahrifatlar bulunduğunu belirterek sahte olduğunun tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ: 06/07/2021 Tarihli Ara Karar NUMARASI: 2017/809 Esas DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit İSTİNAF KARAR TARİHİ: 16/09/2021 Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan ön inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Dava muvazaa nedeniyle tasarrufun iptali ve menfi tespit davasıdır. Davalı ... vekili; 06/07/2021 tarihli tedbirin kaldırılması talebinin reddine ilişkin mahkeme ara kararına karşı istinaf yoluna başvurmuştur. Davalı ... vekili istinaf dilekçesinde; ihtiyati tedbir şartlarının bulunmadığını, takas mahsup istemine ilişkin talebin reddine yönelik icra mahkemesi kararının kesinleştiğini belirterek istinaf yoluna başvurmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalılar ..., ... ve dahili davalı ... tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, davalı borçlu ...'in alacaklılarından mal kaçırmak amacıyla adına kayıtlı üç adet taşınmazı 12.3.2010 tarihinde yengesi davalı ...'e, ...'nın da 21.2.2012 tarihinde dahili davalı ...'na sattığını belirterek davalılar arasındaki tasarrufların iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı borçlu ..., davacıya borcu bulunmadığını, takip konusu senetleri tahsil için davacı ile birlikte davacının avukatı ...'...
Tasarrufun iptali davalarında tarifeye göre hesaplanacak avukatlık ücretinin takip konusu alacak miktarı ile tasarruf konusu şeyin tasarruf tarihindeki değerlerinden hangisi az ise o değer üzerinden belirlenmesi gerekir. Dava konusu olayda tasarrufun gerçek değeri tespit edilmediği gibi karar tarihindeki tarifeye göre nisbi vekalet ücreti tayini edilmemesi de isabetli değildir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 25.06.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi -K A R A R- Dosya içeriğine göre dava, 6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkındaki Kanun‘un 79/6. maddesi gereğince açılmış menfi tesbit davası olup tasarrufun iptali davası olmamasına göre; temyiz inceleme görevi 2797 sayılı Yargıtay Yasası’nın 14. maddesi ve Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 23/01/2020 tarihli ve 2020/1 Sayılı Kararı ile kabul edilen ve 28.01.2020 tarihinde 31022 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak 01.02.2020 tarihinde yürürlüğe giren İşbölümü Kararı uyarınca Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’ne ait olup dosyanın anılan Daireye gönderilmesi gerekmektedir. SONUÇ:Dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 4. Hukuk Dairesi Başkanlığı’na GÖNDERİLMESİNE, 18/02/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2013/99 Esas sayısı ile menfi tespit davası açıldığını, dava konusu taşınmazın müvekkili tarafından uzun süredir içerisinde kiracı olarak oturan ve kendisine satılmasını isteyen T5 satıldığını, davalı tarafından söz konusu taşınmazın bedeline ilişkin müvekkilinin hesabına değişik tarihlerde ödeme yapıldığını, müvekkili şirkette yapılan bu satış işlemi neticesinde T5 525.000,00 + KDV = 619.500,00 TL'lik fatura kestiğini, müvekkili şirket tarafından dava konusu taşınmazın diğer davalı T5 tapuda resmi şekilde devredildiği ve T5 taşınmazın değerini müvekkili şirket hesabına havale ettiği, dava konusu taşınmazın müvekkili şirket tarafından değerinde satıldığından dolayı tasarrufun iptali davasının şartlarının oluşmamamsı sebebi ile davacının tasarrufun iptali isteminin reddine karar verilmesini talep etmiştir....
İSTİNAF NEDENLERİ: Karara karşı davalılar; muris T5 herhangi bir borcu olsaydı kendilerinin haberinin olacağını, onlardan habersiz hiçbir işlem yapmadığını, davacıya borcu olmasının mümkün olmadığını, senet tarihi olan 01.02.2012 tarihinde davacıda böyle bir para olma ihtimalinin de olmadığını, senedin sahte olduğundan dolayı imzaya itirazda bulunduklarını ve adli tıp incelemesi sonucu imzanın borçluya ait olduğunun tam olarak tespit edilemediğini, Yayladağı Asliye Hukuk Mahkemesinde 2021/46 Esas sayılı dosyası üzerinden menfi tespit davası açıldığını, yargılamanın devam ettiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, İİK 277 ve devamı maddelerine dayanarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş olup karar davalılar vekili tarafından menfi tespit davasının bekletici mesela yapılması gerektiği, borcun olmadığı ileri sürülerek istinaf edilmiştir....
Davalı borçlu vekili, satışların gerçek olduğunu, aciz vesikası sunulmadığını ve diğer cirantalarla ilgili işlem yapılmadığını, dava dayanağı takip konusu borçla iligili menfi tesbit davası açtıklarını belirtmişlerdir. Davalı ..., duruşmalara katılmamış ve cevap dilekçesi sunmamıştır. Mahkemece, 3 nolu bağımsız bölümün satışının gerçek olduğu hususunda mahkemece kanaat oluştuğundan davanın reddine, 4 nolu bağımsız bölümün borcun doğumundan sonra gerçek değerinin çok altında bir fiyatla satış yapıldığından, satışın İİK’nun 277 ve 278.maddeleri gereğince iptaline karar verilmiş, karar davacı alacaklı, davalı 3.kişi ... ve borçlu vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, İİK’nun 277 ve devamı maddelerine göre açılan tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Tasarrufun iptali davalarında, takip konusu alacağın gerçek bir alacak olması dava şartlarından biridir....
İcra Hukuk Mahkemesi 2020/81 Esas sayılı dosyasında da tasarrufun iptali talebinde bulunmuş ancak mahkemenin 15.06.2022 tarihli gerekçeli karar ile işbu talepleri reddedildiğini, tarafları ve konusu tamamen aynı olan işbu uyuşmazlık ile ilgili daha önceden verilmiş bir karar varken yeniden yargılama yapılması ve ihtiyati haciz kararı verilmiş olması hukuka aykırı olup, verilen kararın kaldırılması gerektiğini, teminat mektubu, dosya borcu ve deliller göz önünde bulundurulduğunda müvekkilin zararını karşılayamayacağını belirterek istinaf başvurusunda bulunmuştur. Dava, tasarrufun iptali istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK'nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. Dava, İİK'nın 277 ve devamı maddelerine göre tasarrufun iptali istemine ilişkindir....