WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, toplanan delil ve tüm dosya içeriğine göre, icra takibi dayanığı çekin keşide ve dolayısı ile borcun doğum tarihinin tasarruftan önce olduğu, İİK'nun 278/3-1 maddesine göre usul ve füru arasındaki tasarruflar bağışlama niteliğinde olup iptali tabi olduğu menfi tesbit davasının davayı uzatmaya matuf olduğunun anlaşıldığından bahisle davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir....

    Mahkemece asıl davanın yani ....tarafından açılan tasarrufun iptâli davasında mahkemenin görevsizliği ile Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, karşı davanın tefriki ile ayrı bir esasa kaydına karar verilmesinden sonra karşı dava yönünden yargılamaya devam edilmiş, 26.02.2015 tarihinde verilen karar ile mahkemenin yetkisizliği ile dosyanın... Asliye Ticaret (Asliye Hukuk) Mahkemesi'ne gönderilmesine karar verilmiştir. İİK 72/son maddesine göre menfi tespit ve istirdat davaları, takibi yapan icra dairesinin bulunduğu yer mahkemesinde açılabileceği gibi, davalının ikametgâhı mahkemesinde de açılabilir. Bu madde hükmüne göre menfi tespit davaları ile ilgili yetki düzenlemesi kamu düzenine ilişkin değildir. Somut olayda alacaklı ...tasarrufun iptâli talebi ile ...'da dava açmış bu suretle ... mahkemelerinin yetkisini benimsemiştir. Karşı davayı açan davalı ...'...

      nun 278. maddesi kapsamında bağış hükmünde olduğu, dinlenen tanık beyanlarına göre dahili davalı Veli Aydın'ın dava konusu taşınmaz hisselerini satın alırken iyi niyetli olmadığı gerekçesiyle asıl davanın kabulüne, birleşen davada ise davalı borçlu Recep Dermenci'nin takibe dayanak bonodan dolayı açtığı menfi tespit davasının kabul edildiği ve bu menfi tespit davasının yasa yolundan geçmek suretiyle kesinleştiği, dolayısıyla davacının, davalı Recep Dermenci'den bir alacağı bulunmadığı gerekçesiyle birleşen dosyada açılan tasarrufun iptali davasının reddine karar verilmiştir....

      Dava İİK’nın 277. vd. maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Bu tür davaların görülebilmesi için diğer dava koşullarının yanında davacının kesinleşmiş bir alacağının olması ve diğer dava koşulları gibi yargılamanın sonuna kadar bu koşulların varlığının devam etmesi gerekir. Somut olayda, davalı borçlu tarafından tasarrufun iptali davasından hemen sonra davacı alacaklı aleyhine ... 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/213 Esas sayalı dosyasından takip dayanağı borç ile ilgili olarak menfi tesbit davası açılmış, mahkemece tasarrufun iptali davasından sonra açıldığından bekletici mesele yapılmamış ise de, yargılamadan sonra 03.07.2014 tarihinde 2014/409 sayılı karar ile davanın kabulüne ve davalı ...'ın borçlu olmadığının tesbitine karar verilmiştir. Anılan kararın UYAP kayıtlarına göre ... 13. Hukuk Dairesi tarafından 2014/38985 esas sayılı ilamı ile onandığı anlaşılmaktadır....

        Kat, 16 numaralı bağımsız bölüm’ün davalı borçlu tarafından elden çıkartılmayıp dava dışı Necati Taşdelen tarafından davalı ...’ye devredilmesi, takip borçlusu adına kayıtlı bir tapulu taşınmazın muvazaalı bir şekilde takip alacaklısının takip borçlusu nezdinde geçerli ve kesin alacağının doğduğu tarihten sonra bir 3. kişiye takip borçlusu tarafından devredilmesi gerektiği gerekçesi ile asıl ve birleşen davalar yönünden dava şartı yokluğundan davaların reddine karar verilmişse de varılan sonuç doğru görülmemiştir. 1- Dava İİK 277 ve devamı maddelerine göre açılmış tasarrufun iptali davasıdır. İcra ve İflas Kanununun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz ya da iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır....

          Dava, İİK 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. 1- Dosya içeriğine kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, borçlu hakkındaki icra takibinin kesinleşmiş olmasına, takip konusu borçla ilgili davalı borçlu tarafından menfi tespit davası açılmamasına, davalı borçlunun kardeşi lehine yaptığı tasarrufun İİK 278/1-2.maddesi gereğince bağış hükmünde olup iyiniyet ve bedel farkına bakılmaksızın, iptale tabi olmasına, davalı 3.kişinin borçlunun kardeşi olması nedeniyle borçlunun durumunu ve amacını bilebilecek kişilerden olması nedeniyle İİK 280/1-2.maddeleri gereğince tasarrufun iptale tabi olmasına göre davalılar Mustafa ve ... vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2- İİK 283/II.maddeye göre iptal davası, üçüncü şahsın elinden çıkarmış olduğu mallar yerine geçen değere taalluk ediyorsa, bu değer nisbetinde üçüncü şahıs nakten tazmine mahkum edilir....

            e sattığını bu tasarrufun iptaline karar verilmesini istemiştir. Davalı ... duruşmada, borçlu babasının sağır ve dilsiz olduğunu, anne ve babasının engelli oldukları için sık sık böyle mağduriyetlere uğradıklarından dava konusu taşınmazı üzerine aldığını, haksız açılan davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. Davalı borçlu...., tercuman vasıtası ile alınan ifadesinde, davacının hergün heryerde para istediği bu ısrarlı tutum karşısında endişelendiğini ve malına zarar gelmesin diye oğluna devrettiğini belirtmiştir. Mahkemece, davalı baba-oğul arasındaki tasarrufun İİK'nun 278/3-1 maddesine göre bağış niteliğinde olup iptali gerektiği, tasarrufun iptali davası devam ederken açılan menfi tesbit davasının bekletici mesele yapılmasına gerek olmadığından bahisle davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalılar tarafından temyiz edilmiştir....

              ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO:2020/630 Esas KARAR NO:2021/390 DAVA:Menfi Tespit DAVA TARİHİ:20/11/2020 KARAR TARİHİ:31/05/2021 Mahkememizde görülmekte olan menfi tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacılar aleyhine, alacaklısı ... A.Ş olan ... İcra Müdürlüğünün ... esas sayılı dosyası ile 06/08/2013 vade tarihli 1 adet senet bonoya dayalı olarak 108.504,42-TL için icra takibi başlatılmış ve takibin kesinleşmiş olduğunu, davalı tarafından, ... A.Ş temlik alacaklısı olarak 02/06/2020 tarihinde ... Asliye Hukuk Mahkemesinin ... esas sayılı dosyası ile davacı İsmail Salas aleyhine '' BK 19. Maddesine göre Tasarrufun İptali ile İİK 283/2 gereğince tazminat talebi'' ile dava açılmış olduğunu, bu davanın dayanaklarından olan ......

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit, alacak ve tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın usulden reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü....

                  Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/141 Esas sayılı dosyası üzerinden açılan menfi tespit davasının kabul edilerek kesinleştiği ve bu şekilde davalının davacı tarafa borçlu olmadığının tespitine karar verildiği gerekçesiyle davanın reddi ile karşı taraf lehine maktu vekalet ücretine hükmedilmesine karar verilmiştir. Karara karşı davalı T4 vekili tarafından vekalet ücretinin maktu olarak belirlenmesinin doğru olmadığı, mahkemece nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği gerekçesiyle istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Tasarrufun iptali davalarında, davacının davalı borçludan kesinleşmiş bir alacağının mevcut olması dava ön şartıdır. Eldeki dava, davacının, davalıdan bir alacağının mevcut olmaması nedeniyle reddedildiğine ve tasarrufun iptali şartları yönünden esas bakımından bir değerlendirme yapılmadığına göre maktu vekalet ücretine hükmedilmiş olmasında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamaktadır....

                  UYAP Entegrasyonu