İş Mahkemesi'nde menfi tespit davası açtığını, yerel mahkemece menfi tespit davasının bekletici mesele yapılmasına gerek olmadığı gerekçesiyle o davanın sonucu beklenmeden karar verildiğini; T2 yönünden ise davalı Tevfik'in açtığı menfi tespit ve imzaya itiraz davasında, 2013 tarihinde müvekkili Muhammer'e 65.000- TL kredi çektirip sonra kendisine senet verdiğinin belli olduğunu, bu halde borcun doğum tarihinin göstermelik tasarruf tarihinden önce olduğunun anlaşıldığını, davalı Tevfik'in diğer davalı komşusu ile samimiyeti ve tapudaki devir bedeli ile gerçek bedeli arasındaki 4 kat fark gözetildiğinde davanın her iki müvekkili yönünden reddinin hatalı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir. Dava; tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Dava İİK 277 ve devamına dayalı olarak açılmış tasarrufun iptali davasıdır....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili dava dilekçesiyle, davalı borçlu ...'nun amme alacağının tahsilini imkansız hale getirmek amacıyla ..., 290 Ada, 33 ve 34 parsel nolu taşınmazlarını 7.6.2004 tarihinde davalı ... ...'e sattığını belirterek, tasarrufun iptalini talep etmiştir. Davalı ... takip konusu alacakla ilgili açılan menfi tespit davası sonucu borçlu olmadığının tespitine karar verildiğini ve hükmün kesinleştiğini belirterek, davanın reddini savunmuştur. Davalı ... ..., dava konusu taşınmazları 30.000.00 YTL bedelle ve iyiniyetle aldığını belirterek davanın reddini istemiştir....
fahiş farkın bulunduğu hallerde 3. kişilerin iyi niyet iddiasının dinlenemeyeceğine, davadan sonra açılan menfi tespit davalarının reddedilmiş olmasına ve kararda yazılı diğer gerekçelere göre davalılar vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 734,40 TL kalan onama harcının temyiz eden davalılardan alınmasına 25.10.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı mahkemenin yetkisizliğine dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, dava borçlu ...’ın alacaklılarından mal kaçırmak amacıyla adına kayıtlı taşınmazı 13.1.2016 tarihinde arkadaşı davalı ...'a sattığını belirterek davalılar arasındaki tasarrufun iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı borçlu ... vekili, ikametgah yeri itibarıyla ... Mahkemelerinin yetkili olduğunu, davacı banka yabancı olduğundan teminat alınması gerektiğini, takip konusu alacakla ilgili asıl borçlu tarafından menfi tespit davası açıldığından sonucunun beklenmesini, alacağın ispatlanması gerektiğini, dava konusu taşınmazı 600.000 TL bedelle sattıklarını belirterek davanın reddini savunmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Hükmüne uyulan Dairemizin bozma ilamında özetle; davanın İİK.nun 277 ve devamı maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali isteğine ilişkin olduğu, tasarrufun iptali davasının ön şartının borçlu davalı hakkında yapılmış ve kesinleşmiş bir icra takibinin bulunması, davacı tarafından borçlunun aciz halini gösterir aciz belgesi ibraz edilmesi ve borcun tasarruf tarihinden önce doğmuş olması gerektiğidir. Somut olayda, alacaklı davacı tarafından borçlu davalı aleyhine Şişli 4. İcra Müdürlüğünün 2003/7546 sayılı dosyası ile takip yapılmış olduğu, bu takibin Şişli 3....
a olan borçlarını ödemek için dava konusu taşınmazları sattığını, ... 1.ASLHM'nin 2011/61 Esas sayılı dava dosyası ile borçlu olmadığının tespiti ve söz konusu bononun iptali için dava açtığını bu nedenlerle açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, ... vekili tarafından, ... aleyhine açılmış menfi tespit davası olduğu, 23/10/2013 tarihinde davanın kabulü ile davacının ... İcra Müdürlüğü'nün 2011/367 sayılı dosyası ile takibe konu edilen 04/02/2011 keşide tarihli 185.000,00 TL bedelli bonodan dolayı davacının borçlu olmadığının tespitine, ......
Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/208 Esas sayılı dosyası ile menfi tespit davası açtığını, yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulüne karar verildiğini, mahkeme kararından sonra davalı ... vekiline 18/03/2013 tarihinde 4-5 örnek ödeme emri tebliğ edildiğini ve haciz kesinleştikten sonra 27/03/2013 tarihinde davalı ... adına kayıtlı olan ... Mah. 714 ada 561 parsel sayılı taşınmazda bulunan 3.kat 11 nolu bağımsız bölümün tapu kayıtları üzerine haciz konulduğunu, bunun üzerine davalı ...'in davacı aleyhine ... İcra Hukuk Mahkemesinin 2013/75 Esas sayılı dosyası ile takibin iptali davası açtığını, yapılan yargılama sonucunda menfi tespit davasının kesinleşmeden icra takibi yapılmış olması nedeniyle takibin iptaline karar verildiğini, borçlu ...'e ait olan bu taşınmazın hacizli iken 05/06/2013 tarihinde 40.000,00 TL bedelle diğer davalı ...'a temlik edildiğini, davalı ...'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen davada; Davacılar, 726, 727, 728 parsel sayılı taşınmazların davacılardan ...’a ait iken, 727 parselini davacı... r’e, 726 ve 728 parsellerini de davacı ...’e devrettiğini, davalı banka tarafından genel kredi sözleşmesine istinaden ... aleyhine icra takibi başlatıldığını, takibin kesinleşmesi üzerine Antalya 1.Asliye Hukuk Mahkemesinde 2007/607 esas sayılı dava ile anılan parseller hakkında tasarrufun iptali davası açıldığını mahkemece borç ve ferilerini karşılayacak miktarda tasarrufun iptaline karar verildiğini, taşınmazların satışa çıkarılarak davalı banka tarafından satın alındığını, davacı ... tarafından davalı banka aleyhine Antalya 1.Asliye Ticaret Mahkemesinde menfi tespit davası açıldığını, davada kredi sözleşmesinde kefil sıfatı ile yer alan ...’nın parmak izinin ona ait olmadığı, kredi sözleşmesinin köy, mahalle ihtiyar heyeti ve iki tanık tarafından imzalanmaması nedeni ile geçersiz olduğunun...
Davalılar vekili, her iki davalı şirketin kurucularının, faaliyet adreslerinin farklı olduğunu, dava konusu icra dosyasındaki alacağın henüz kesinleşmediğini, müvekkili borçlu şirketin davacıya herhangi bir borcunun bulunmadığını, bu yönde menfi tespit davası açtıklarını, satışların gerçek olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece tarafların tacir olmasına rağmen davanın ticari bir alacaktan kaynaklanmadığı, davanın danışıklı işlemin iptaline yönelik tasarrufun iptali davası olduğu davanın BK'nun 18. maddesinde mi yoksa İİK.'...
e muvazaalı olarak temlik ettiğini belirterek senedin bedelsiz olduğunun tespiti ile senedin ve bu doğrultuda icra takibinin iptali talebiyle Fethiye 3. Asliye Hukuk Mahkemesinde menfi tespit davası açıldığını belirterek sonucunun beklenmesini talep etmiştir. Davalı borçlu ... tarafından davacı aleyhine açılan menfi tespit davasında (Fethiye 3.Asliye Hukuk Mahkemesi 2016/6-2017/17) mahkeme dışı ikrar ile ...'ın borçlu olmadığını beyan eden ...'ın Cumhuriyet Başsavcılığındaki ifadesine itibar edilerek ...'ın borçlu olmadığı kanaatine varılarak davanın kabulü ile; ...'ın dava konusu 20/06/2013 vade tarihli, 20/06/2010 tanzim tarihli olan senetten ötürü borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş ancak verilen kararın henüz kesinleşmediği anlaşılmıştır. Bu durumda mahkemece; somut olayın özelliğine göre Fethiye 3....