Mahkemece iddia, savunma ve toplanan delillere göre; tanık beyanları, tapu kaydı ve devir sözleşmesinden, tüm mirasçıların evdeki hisselerini davalı ...'e devrettiği, bu halde davalı ...'nın taşınmazdaki hissesini mal kaçırmak amacıyla değil babasının vasiyetini yerine getirmek amacıyla yaptığının sabit olduğu, 6183 sayılı Yasanın 26 ve 27. maddelerine göre de borcun ödenmesi için ilk tebligatın 14/10/2009 tarihinde yapıldığı, tebligata göre ödeme zamanı 14/11/2009 olduğundan ödeme zamanından önce iki yıl içerisinde yapılan tasarrufların iptali istenebileceğinden, devrin ise 13/12/2006 tarihinde yapıldığı dikkate alındığında zamanaşımı nedeniyle de tasarrufun iptali istenemeyeceği belirtilerek davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı İdare vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava 6183 sayılı Yasanın 24 ve devamı maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali isteğine ilişkindir. Mahkemece, davalı ...'...
Dava 6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkındaki Kanunun 24 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Bu davaların görülebilmesi için diğer genel dava koşullarının yanında davacı alacaklının, davalı borçlu hakkında kesinleşmiş bir takibin bulunması dava koşuludur ve mahkemece resen araştırılması gereken bir husus olup temyiz edenin sıfatına bakılmaksızın bozma nedenidir. Bozma ilamından sonra, davalı borçlu aleyhine düzenlenmiş ödeme emirlerinin dosyaya ibraz edildiği, bu ödeme emirlerinin de 20/02/2014 tarihinde davalı borçluya tebliğ edildiği anlaşılmıştır. Bu halde, ön koşul eksikliğinin giderildiğinin kabulü ile davanın esasına girilerek 6183 sayılı yasanın 24 ve devamı maddeleri tartışılarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi için kararın bozulması gerekmiştir....
Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, dava 6183 sayılı Yasanın 24 ve devamı maddelerine göre açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkin olup, kamu alacağı veya kurum alacağı nedeniyle açılan tasarrufun iptali davasının dinlenebilmesi için kamu alacağı borçlusuna tebliğ edilmiş olmasına karşın yasal süre içerisinde itiraz edilmemesi veya yaptığı itirazın vergi mahkemesince reddedilmesi üzerine kesinleşmiş ve ödenmemiş bir kurum veya kamu alacağının bulunmasının gerekmesine, somut olayda kamu alacağı borçlusu ...'...
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, davanın 6183 Sayılı Yasanın 24 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkin olup bu davalardaki amacın; borçlunun haciz ya da iflasından önce yaptığı bazı tasarrufların geçersiz yada iyiniyet kurallarına aykırılık nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalması ve dolayısıyla o mal üzerinde cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaya yönelik olmasına,bu niteliği itibarıyla ticaret mahkemesinin görevi içinde sayılan ticari davalardan olmamasına ve uyuşmazlığının 5411 Sayılı Bankacılık Yasasından kaynaklanan bir itilaf olmamasına göre göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve 19.12.2005 gün ve 5411 Sayılı Bankacılık Kanunu'nun 140.maddesi gereğince davacıdan harç alınmamasına 17.4.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Dava 6183 sayılı yasanın 24. ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davasına ilişkindir. 1-Dosyadaki yazılara toplanan delillere hükmün dayandığı gerektirici sebeplere ve 6183 sayılı Yasa’nın 28/1 maddesi geriğince üçüncü dereceye kadar kan hısımları ile eşler ve ikinci dereceye kadar (bu derece dahil) sıhri (kayın)hısımları arasındaki tasarruflar bağış niteliğinde olup iptali gerekmesine göre davalıların aşağıda yazılı bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Dosya içeriğinden anılan davalıya ait ... ve ... aracın haczedildiği 1...plakalı aracın 15.050,00 TL ye satıldığı diğer araç satışının olup olmadığının tesbit edilmediği anlaşıldığından, satış veya başka şekilde tahsil edilen paralarda dikkate alınarak dava konusu taşınmazın devir edildiği 02.09.2010 tarihindeki davalı ...'...
a devrettiğini, bu nedenle haciz bildirisine itiraz ettiklerinin anlaşıldığını, borçlunun emekli maaşının 1/3'üne haciz konulduğunu, başkaca bir mal varlığına da rastlanmadığını, borçlunun malı bulunmadığını beyan ettiğini, 6183 Sayılı Yasanın 24 ve devamı maddeleri uyarınca tasarrufun iptali şartlarının oluştuğunu, borçlunun mevcudunu eksilttiğinin ... Asliye Hukuk Mahkemesinin... Esas sayılı dosyasında görülen davada kendisine miras kalan taşınmaz ile ilgili müteveffa babanın saklı payına yönelik tasarrufuna rıza gösterdiğini ve kendisinin de pay sahibi olduğu taşınmazın ... vakfına tesciline imkan sağlamasıyla anlaşıldığını, bu tasarrufun iptali yönünde de ... Asliye Hukuk Mahkemesinin ... Esas sayılı dosyasında da taraflarınca açılmış dava bulunduğunu, borçlu ... ile aralarında tasarruf bulunan ... arasında akrabalık, arkadaşlık ya da iş ortaklığının mevcut olma durumunun söz konusu olduğunu belirterek kurum borçlusu ...'...
Dava 6183 sayılı yasanın 24 ve devamı maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali isteğine ilişkindir. Mahkemece davalı ... tarafından diğer davalı ...'ya yapılan satışta bağış kastının bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş ise de, varılan sonuç dosya kapsamına uygun değildir. 6183 sayılı Yasanın 28/1 maddesine göre “üçüncü dereceye kadar (bu derece dahil) kan hısımlarıyla, eşler ve ikinci dereceye kadar (bu derece dahil) sıhri hısımlar arasında yapılan ivazlı tasarruflar” bağışlama hükmünde olup davalıların iyi niyetli olmaları önem arz etmemektedir. Somut olayda davalı borçlu Kamuran, davalı ...'in annesi olup, bu durum dosya kapsamı ve nüfus kaydından da anlaşılmaktadır....
Mahkemece iddia, savunma, toplanan delillere göre dava konusu taşınmazın tapudaki satış bedeliyle gerçek değeri arasında fahiş fark olduğu ve davalıların baba-oğul olması nedeniyle tasarrufun 6183 sayılı Kanunun 28. maddesi gereğince bağışlama hükmünde olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, davalı ...'nın Ankara, ... ilçesi, ... Köyü, 825 parseldeki 6900/557500 payının babası ...'a devrine ilişkin tasarrufun davacı yönünden iptaline, davacıya alacağın tahsili yönünden cebr-i icra yetkisi tanınmasına karar verilmiş; hüküm, davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 6183 sayılı yasanın 24 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Yasanın 28/1.maddesinde borçlunun üçüncü dereceye kadar kan hısımlarıyla eşler veya ikinci dereceye kadar sıhrı hısımlarıyla yaptığı ivazlı tasarrufların bağışlama hükmünde olup, iptale tabi olduğu belirtilmiştir....
Dava 6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkındaki Kanunun 24 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. 1-Dosyadaki yazılara toplanan delillere hükmün dayandığı gerektirici sebeplere ve 6183 sayılı Yasa’nın 30.maddesine göre de kamu alacaklarının bir kısmını veya tamamının tahsiline olanak bırakmamak amacı ile borçlu tarafından bir taraflı tasarruflar ile borçlunun maksadını bilen veya bilmesi gereken kimseler ile yaptığı tasarruflar tarihleri ne olarsa olusun geçersiz olacağından ve kamu borç miktarı dikkate alındığında teminat olarak gösterilen aracın alacağı karşılamasının imkansız bulunmasına göre davalılar vekilinin tüm davacı vekilinin ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-HMK’nun 297/2 maddesi gereğince hükmün sonuç kısmında taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların sıra numarası altında açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir....
Dava 6183 sayılı yasanın 24 ve devamı maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali isteğine ilişkindir....