"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi -K A R A R- Dava 6183 sayılı Yasanın 24 ve devamı maddelerine göre açılmış tasarrufun iptali davasıdır. Dairenin geri çevirme kararı ile İncelenmesine ihtiyaç duyulan davacı tarafından davalı mükellef ... aleyhine 6183 sayılı Yasa kapsamında yapılan takibe ilişkin takip evrakları, ödeme emirlerinin bulunduğu yerden getirtilmesi istenmişse de, geri çevirmenin gereğinin tam olarak yerine getirilmediği anlaşılmştır. Bu itibarla, geri çevrilen dosyayla ilgili işlemlerin titizlikle yapılması, davalı mükellef ... aleyhine 6183 sayılı Yasa kapsamında yapılan takibe ilişkin takip evrakları, ödeme emirlerinin bulunduğu yerden getirtilerek evraka eklendikten sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE 11/12/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Dava 6183 sayılı AATÜH kanunun 24 ve devamı maddelerinde açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir....
Kabule göre davanın 6183 sayılı Yasanın 24 ve devamı maddelerine göre açılmış tasarrufun iptali davası olmasına rağmen gerekçede davanın İİK 277 ve devamı maddelerine göre açılmış tasarrufun iptali olarak nitelendirilmesi doğru görülmemiştir. Yine kabule göre de 6183 sayılı Yasının 38. maddesi ve 1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun 168. maddesinde 16/06/2009 tarihinde ve 5904 sayılı Kanun’un 35. maddesi ile yapılan değişiklik sonucu hazırlanan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinde 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun uygulanmasından doğan her türlü davalar için avukatlık ücreti tutarının maktu olarak belirlenmesi gerekirken nisbi vekalet ücretine hükmedilmesi de doğru olmamıştır. SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... ’ın temyiz dilekçesinin REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün resen BOZULMASINA, (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle de davalı ...'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava 6183 sayılı yasanın 24 ve devamı maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali istemine ilişkindir....
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, davanın 6183 Sayılı Yasanın 24 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkin olup bu davalardaki amacın;borçlunun haciz ya da iflasından önce yaptığı bazı tasarrufların geçersiz yada iyiniyet kurallarına aykırılık nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalması ve dolayısıyla o mal üzerinde cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaya yönelik olmasına,bu niteliği itibarıyla ticaret mahkemesinin görevi içinde sayılan ticari davalardan olmamasına ve uyuşmazlığının 5411 Sayılı Bankacılık Yasasından kaynaklanan bir itilaf olmamasına göre göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve 19.12.2005 gün ve 5411 Sayılı Bankacılık Kanunu'nun 140.maddesi gereğince davacı harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına 13.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi...
Maddesi uyarınca 6183 sayılı kanun hükümleri uyarınca prim borçlusu şirketlerin yönetim kurulu üyeleri hakkında takip başlatılmış ve adı geçenlere murislerinden kalan taşınmazın muvazaalı satışından dolayı 6183 sayılı kanunun 26 ve devamı maddeleri uyarınca tasarrufun iptali davası açılmıştır. Dava tarihi itibari ile İş Mahkemesinin görevli olduğu açıktır. Zira 88. Maddenin 16. Fıkrasında “kurumun süresi içinde ödenmeyen prim ve diğer alacaklarının tahsilinde, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usûlü Hakkında Kanunun 51 inci, 102 nci ve 106 ncı maddeleri hariç, diğer maddeleri uygulanacağı” belirtilirken, açıkça 26 ve devamı tasarrufun iptali ile ilgili hükümler hariç bırakılmamıştır. Aynı maddenin 19. Fıkrası ise açıklandığı gibi “Kurumun prim ve diğer alacaklarının tahsilinde, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usûlü Hakkında Kanunun uygulamasından doğacak uyuşmazlıkların çözümlenmesinde Kurumun alacaklı biriminin bulunduğu yer iş mahkemesini yetkili kılmıştır....
Dava, 6183 sayılı Yasa'nın 24 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davasına ilişkindir. HMK'nun 331. maddesine göre davanın konusuz kalması halinde hakim davanın açıldığı tarihteki taraflarını haklılık durumuna göre yargılama giderini takdir ve hükmeder. Somut olayda, dava konusu taşınmaz 2008-2012 dönemine ait vergi borcunun doğumundan sonra 13.02.2012 tarihinde borçlunun kardeşi Kadir’e devredildiğinden 6183 sayılı Yasa’nın 28/1. maddesine göre tasarrufun hükümsüz olduğu yine taşınmazın 01.07.2013 tarihinde bu kez yiğen Metin’e satışının da anılan Yasanın 30. maddesine göre iptali gerektiği bu hali ile davalıların haksız oldukları sabit olduğundan, yargılama giderinin davalılar aleyhine hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 21/05/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi....
e ... olması nedeniyle tasarrufun iptalini gerektirir taşınmaz olmadığı, ...'e dava açılmadığı, devrin dava sırasında yapılmış olmaması nedeniyle davalı ...'a karşı bedel davası açılmayacağı gerekçesiyle tasarrufun iptali ve alacak davalarının reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava 6183 sayılı AATÜHK'nun 24 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Bu tür davalar yasanın 25. maddesi ile İİK'nun 282. maddesi gereğince borçlu ve onunla hukuki işlemde bulunan 3. kişiler aleyhine açılır. Borçlu ile hukuki işlemde bulunan 3. kişi iptale tabi tasarrufu dördüncü kişiye devretmişse, davacı dördüncü kişinin kötüniyetli olduğu iddiası ile davasını ona karşı da yöneltebilir....
Ltd.Şti. ile ortakları olan ..., ... ve ... aleyhine 6183 sayılı Yasa hükümleri uyarınca icra takibi yaptıklarını, ancak dava dışı ...’un borçlu ... ile diğer borçlu ...’ın sağlığında kendisine verdiği vekaletname ile ... plakalı aracı ölümünden sonra davalı ...'ya sattığını öne sürerek 6183 sayılı Yasanın 27 vd. maddeleri uyarınca geçersiz vekaletname ile yapılan satışın iptalini, araç elden çıkarılmış ise takdir edilecek bedelinin ödenmesini talep ettiği, geçersiz vekaletname ile yapılan satışın 6183 sayılı Yasanın 24 vd maddeleri uyarınca iptale konu olabilecek bir tasarruf olmadığı, ölüm ile vekalet ilişkisi son bulduğuna göre olayda hukuken geçerli bir tasarruftan söz edilemeyeceği, bu durumda borçlu ......
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi -K A R A R- Davada, 6183 sayılı Yasanın 24 ve devamı maddelerine göre tasarrufun iptali değil, aynı yasanın 67. maddesine göre, istihkak iddiasının kaldırılması isteğinde bulunulmuştur. Bu nedenle, hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi, Yargıtay Yüksek 15.Hukuk Dairesine ait ise de, aynı Daire tarafından da gönderme kararı verilmiş olduğundan, temyiz inceleme merciinin belirlenmesi için, dosyanın Hukuk Daireleri Başkanlar Kurulu'na gönderilmek üzere, yüksek Yargıtay 1.Başkanlığına SUNULMASINA 12.2.2009 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....