Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hukuk Dairesi'nin 17.12.2015 tarih, 2015/45144 E 2015/37148 K. , 03.04.2017 tarih 2015/17885 E 2017/3902 K vs kararları) satıcının üstlendiği şekilde teslimin yapılmadığı, konuttaki eksik işler değerinin 37.963,89- TL olduğu , davalıların eksik işler nedeniyle yapılan harcamalardan müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları, anlaşıldığından kredi sözleşmesinin feshi, ödenen kredilerin iadesi ve ipoteğin kaldırılması taleplerinin reddine, eksik işler nedeni ile yapılan harcamalar yönünden talebin kabulüne, kira kaybına yönelik talebin davalı banka yönünden reddine, davalı şirket yönünden kabulüne... karar verilmiştir....

Taraflar arasında; 10.02.2021 tarihinde ... ve... plakalı araçları konu alan 2 ayrı araç kiralama sözleşmesinin imzalandığı; 20.03.2021 tarihinde ise ... plakalı aracı konu alan araç kira sözleşmesinin imzalandığı, kira sözleşmeleri ile araçların 1 yıllık süre ile davalıya kiralandığı anlaşılmıştır. Davalı şirketin, kira sözleşmelerinde öngörülen kiralama süresi ve kira bitim tarihlerine uymayarak araçları 31.07.2021 ve 02.08.2021 tarihlerinde davacıya sözleşmelerin bitmesine yaklaşık 8 ay olmasına rağmen erken şekilde davacı şirkete teslim edildiği iddia edilmiştir. Kira sözleşmeleri uyarınca; "Sözleşme tarihi sona ermeden teslim edilen araçlardan %25 Cayma bedeli uygulanacaktır." Yine sözleşme uyarınca aracın kullanım dolayısıyla uğradığı zarar ve hasarın tazmini ve köprü, geçiş vs. trafik ücretleri kiracıya ait olacağı iddia edilmiştir....

    Davacı tarafından 07/12/2006 tarihinde başlatılan icra takibinde, Kasım 2006-Mart 2007 dönemine ait beş aylık kira bedeli 35.000 TL alacağın tahsili istenmiştir. Kiracı tarafından, kiralananın anahtarının 09/10/2006 tarihli emanet teslim tutanağı ile notere tevdi edildiği, emanet tespit tutanağının davacıya 13/10/2006 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmaktadır. Kira sözleşmesinin 13. maddesinde "Taraflardan herbiri tarafından kira döneminin hitamında bir ay önceden feshi ihbarda bulunulmadığı takdirde kira sözleşmesi yukarıdaki maddeler çerçevesinde birer yıl temdit edilir." düzenlenmesi yer almaktadır. Mahkemece yapılan keşif sonucunda alınan bilirkişi raporunda, davaya konu taşınmazın aynı şartlarla 3 aylık süre içerisinde kiraya verilebileceği belirtilmiştir....

      Dairemizin yerleşik içtihatlarında da vurgulandığı üzere, davalı banka tacir olup, yaptığı masrafları tüketiciden isteme hakkı bulunduğu anlaşılmakta ise de, somut uyuşmazlığın tüketici hukukundan kaynaklandığı da gözetildiğinde, bankanın ancak davaya konu kredinin verilmesi için zorunlu, makul ve belgeli dosya masraflarını tüketiciden isteyebileceğinin kabulü gerekir. 4077 sayılı Kanunun 10/B maddesinde, “Tüketici, konut finansmanı kuruluşuna borçlandığı toplam miktarı önceden ödeyebileceği gibi aynı zamanda bir ya da birden çok ödemeyi vadesinden önce yapabilir. Faiz oranının sabit olarak belirlenmesi halinde, sözleşmede yer verilmek suretiyle, bir ya da birden fazla ödemenin vadesinden önce yapılması durumunda konut finansmanı kuruluşu tarafından tüketiciden erken ödeme ücreti talep edilebilir. Erken ödeme ücreti gerekli faiz indirimi yapılarak hesaplanan ve tüketici tarafından konut finansmanı kuruluşuna erken ödenen tutarın yüzde ikisini geçemez....

        Davalı şirket vekili cevap dilekçesinde özetle; davalının tüm taleplerinin zamanaşımına uğradığını, davacının iddialarının haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, dava dilekçesinde bahsi geçen ödemenin yapılmadığını, davacının sözleşme konusu taşınmazın teslimini talep edebilmesi için sözleşmesel yükümlülüklerini yerine getirmesi gerektiğini, sözleşme hükümlerinde resmi mercilerce onay gerektirecek haller nedeniyle teslim süresinin uzayabileceğini belirterek; davanın reddine karar verilmesini istemiştir. İlk Derece Mahkemesince; "Sözleşmenin feshi ve sözleşme nedeniyle ödenen bedelin iadesi yönünden davanın konusuz kaldığı anlaşılmakla karar verilmesine yer olmadığına, maddi tazminat talebi yönünden ispatlanamayan davanın reddine," karar verilmiştir. Karar davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir....

        950,00 TL + KDV olduğunu, kiralanan araçların davalı kiracı tarafından erken teslim edildiğini, erken teslim nedeniyle bahse konu cezai şart bedelinin tahsili amacıyla İstanbul 7....

          K A R A R Asıl davada davacı; davalı ile 23.05.2011 tarihinde gayrimenkul satış sözleşmesi akdedildiğini, teslim tutanağı ile sözleşme konusu konutun davalıya teslim edildiğini, davalının sözleşme hükümlerine uymayıp sözleşme gereği ödemesi gereken taksitleri ödemediğini, davalıya gönderilen 24.03.2015 ve 08.06.2015 tarihli iki ihtarnameye rağmen de borcun ödenmediğini, davalıya borcun ödenmemesi halinde sözleşmenin 9. maddesi gereği sözleşmenin feshedilerek taşınmazın stoka alınacağının bildirilerek konutun 15 gün içinde boşaltılması gerektiğinin aksi halde yasal yollara başvurulacağının ihtar edildiğini, sözleşmede belirtilen fesih nedenlerinin gerçekleştiğini ileri sürerek satış sözleşmesinin feshi ile mülkiyetlerinde bulunan ancak davalı tarafından işgal edilen taşınmaza vaki el atmanın önlenmesine ve taşınmazın tahliyesine karar verilmesini istemiştir. Davalı; davaya cevap vermemiştir....

            Vaadi Sözleşmesi" başlıklı devre mülk sözleşmesinin resmi şekilde yapılmaması nedeniyle sözleşmenin geçersiz olduğunun tespitine, bu sözleşme nedeniyle taraflar arasında düzenlenen 10.850,00 TL bedelli senetler nedeni ile davacının borçlu olmadığının tespitine, 08.04.2012 - 26.10.2014 vade tarihli, 10.850,00 TL bedelli sıra senetlerin iptaline, davacı tarafından ödenen 10.850,00 TL'nin 17.07.2014 dava tarihinden itibaren yasal faiziyle davalılardan tahsiline, karar verilmiş; hüküm davalı ... Tur Organizasyon Turizm İnşaat Ticaret Limited Şirketi tarafından temyiz edilmiştir. Dava, devremülk satış sözleşmesinin iptali ile ödediği bedelin iadesi ve sözleşme nedeniyle imzalanan senetler nedeniyle borçlu olmadığının tespiti ile ödediği bedelin tahsili istemi ile eldeki davayı açmıştır. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Dosya kapsamında; davacının sunduğu belgelerde davalıya 6.195,00 TL ödeme yapıldığı anlaşılmaktadır....

              Ancak, davalı sözleşme hükümlerine uymayıp, sözleşme gereği ödemesi gereken taksitleri ödemediğinden kendisine aracı banka Ziraat Bankası Kangal Şubesi tarafından davalıya ihtarnameler keşide ve tebliğ edilmiştir.Söz konusu ihtarlarda, borç miktarının belirlenen süre içerisinde ödenmemesi halinde başka bir ihtar ve ihbara gerek kalmaksızın Satış Sözleşmesinin “Sözleşmenin Feshedilmesi” başlıklı 9. maddesi uyarınca sözleşmenin ve konut /işyeri hakkının feshedileceği ihtar olunmasına rağmen, davalı tarafından borç ödenmemekle birlikte konut tahliye edilmemiş ve İdaremize teslim edilmemiştir. Gayrimenkul Satış Sözleşmesinin “Son Hükümler” başlıklı 10.4. maddesine göre; “ALICI’nın işbu sözleşmedeki adresini İDARE yasal ikametgah olarak kabul eder....

              Davacı vekili taraflar arasında yapılan sözleşmenin resmi şekilde yapılmaması sebebi ile geçersiz olduğunu, ödenen bedelin tahsilini istemiştir. 6502 sayılı Kanun'un 41. maddesi gereğince; Ön ödemeli konut satışının tapu siciline tescil edilmesi, satış vaadi sözleşmesinin ise noterde düzenleme şeklinde yapılması zorunludur. Aksi hâlde satıcı, sonradan sözleşmenin geçersizliğini tüketicinin aleyhine olacak şekilde ileri süremez. 2- Satıcı, geçerli bir sözleşme yapılmış olmadıkça tüketiciden herhangi bir isim altında ödeme yapmasını veya tüketiciyi borç altına sokan herhangi bir belge vermesini isteyemez. Yukarıda maddede düzenlendiği gibi taşınmaz satış vaadi sözleşmesi yada ön ödemeli konut satış sözleşmesinin yazılı yapılması zorunludur. Taraflar arasında yapılan gayrimenkul satış vaadi niteliğinde Emlak Rezervasyon Sözleşmesi'nin adi şekilde yapıldığı anlaşılmıştır. Sözleşme zorunlu şekil şartlarını taşımadığından TBK. 27. maddesi gereğince geçersiz olacaktır....

              UYAP Entegrasyonu