WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil-Aile Konutu Şerhi Konulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Aile konutunun, hak sahibi eş tarafından devri ve konut üzerindeki hakların sınırlandırılması, diğer eşin açık rızasına bağlıdır. (TMK. md. 194/1). Bu rıza alınmadan konutla ilgili yapılan tasarruf işlemi geçersizdir. Bu geçersizliği, rızası gereken eş, konutun bu vasfını devam ettirmesi koşuluyla evlilik birliği süresince ileri sürebilir. Evlilik, ölümle veya boşanma yahut da iptal kararıyla sona ermiş ise, Türk Medeni Kanununun 194. maddesinin "aile konutuna" sağladığı koruma da sona erer ve diğer eşin rıza alınmadan yapılan tasarruf işlemi yapıldığı andan itibaren geçerlilik kazanır....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Aile konutunun, hak sahibi eş tarafından devri ve konut üzerindeki hakların sınırlandırılması, diğer eşin açık rızasına bağlıdır. (TMK m. 194). Bu rıza alınmadan konutla ilgili yapılan tasarruf işlemi geçersizdir. Bu geçersizliği, rızası gereken eş, konutun bu vasfını devam ettirmesi koşuluyla evlilik birliği süresince ileri sürebilir. Evlilik, ölümle veya boşanma ya da iptal kararıyla sona ermiş ise, Türk Medeni Kanununun 194. maddesinin "aile konutuna" sağladığı koruma da sona erer ve diğer eşin rıza alınmadan yapılan tasarruf işlemi yapıldığı andan itibaren geçerlilik kazanır....

      Aile konutunun, hak sahibi eş tarafından devri ve konut üzerindeki hakların sınırlandırılması, diğer eşin açık rızasına bağlıdır (TMK m. 194). Bu rıza alınmadan konutla ilgili yapılan tasarruf işlemi geçersizdir. Bu geçersizliği, rızası gereken eş konutun bu vasfını devam ettirmesi koşuluyla evlilik birliği süresince ileri sürülebilir. Evlilik, boşanma yahut da iptal kararıyla sona ermiş ise, Türk Medeni Kanunu'nun 194. maddesinin "Aile konutuna" sağladığı koruma da sona erer, diğer eşin rızası alınmadan yapılan tasarruf işlemi yapıldığı andan itibaren geçerlilik kazanır. Toplanan delillerden, tarafların yargılama sırasında 01.12.2015 tarihinde kesinleşen kararla boşandıkları anlaşılmaktadır. Evlilik boşanma ile sona erdiğine göre dava konusu taşınmaz aile konutu olma niteliğini kaybetmiştir....

        Aile konutunun, hak sahibi eş tarafından devri ve konut üzerindeki hakların sınırlandırılması, diğer eşin açık rızasına bağlıdır (TMK m. 194). Bu rıza alınmadan konutla ilgili yapılan tasarruf işlemi geçersizdir. Bu geçersizliği, rızası gereken eş konutun bu vasfını devam ettirmesi koşuluyla evlilik birliği süresince ileri sürülebilir. Evlilik, boşanma yahut da iptal kararıyla sona ermiş ise, Türk Medeni Kanunu'nun 194. maddesinin "Aile konutuna" sağladığı koruma da sona erer, diğer eşin rızası alınmadan yapılan tasarruf işlemi yapıldığı andan itibaren geçerlilik kazanır. Toplanan delillerden, tarafların dava tarihinden sonra 07.05.2014 tarihinde kesinleşen kararla boşandıkları anlaşılmaktadır. Evlilik boşanma ile sona erdiğine göre dava konusu taşınmaz aile konutu olma niteliğini kaybetmiştir....

          "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Tasarruf Yetkisinin Sınırlandırılmasının Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı tarafından; 08.02.2013 tarihli ek karar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle Türk Medeni Kanununun 199. maddesi uyarınca verilip kesinleşen eşin tasarruf yetkisinin sınırlanması kararının ancak usulünce harcı da yatırılmak suretiyle açılacak bir dava ile ortadan kaldırılmasının talep edilebileceğine; kararı veren mahkemenin ek kararla daha önce kesinleşmiş kararını ortadan kaldırmasının mümkün bulunmamasına göre; yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 119.00 TL. temyiz...

            Davacı vekili 08.02.2018 tarihli öninceleme duruşmasında "...tasarruf yetkisinin sınırlandırılması talebi ile ilgili gerekirse ayrı dava açacaklarını" beyan etmiştir. Mahkemesince neticeten "...tasarruf yetkisinin sınırlandırılması ile ilgili olarak harcı yatırılarak açılan bir dava bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına, nafaka taleplerinin kısmen kabulü ile çocuk için aylık 1.500 TL, davacı kadın için aylık 3.500 TL.tedbir nafakasının dava tarihinden itibaren davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazla talebin reddine" karar verilmiş, karara karşı her iki yan istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davacı tarafın istinaf başvurusu katılma yolu ile istinaf niteliğindedir....

            İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının evlilik birliğinin getirdiği mali yükümlülükleri yerine getirmediğini, kanunun öngördüğü şekilde mali yükümlülüklerini yerine getirmeyen davalıya karşı gerekli tedbirleri almak, evlilikleri devam eden tarafların evlilik birliklerinin ekonomik varlığını korumak, evlilik boşanma ile sonuçlanırsa davalı hakkında malvarlığının paylaşımına yönelik açılabilecek davalara konu malvarlığı değerini korumak adına evlilik birliği içerisinde edinilmiş malvarlığının 3. şahıslara devrini önlemek amacıyla davalı eşin taşınmazlar ve banka hesapları üzerindeki tasarruflarını davacı eşin rızası ile yapabileceği yönünde tasarruf yetkisinin sınırlandırılması gerektiğini, hatalı yerel mahkeme kararının kaldırılarak, istinaf masrafı dahil yargılama giderlerinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ederek kararı istinaf etmiştir....

            DAVA Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların ayrı yaşadıklarını, davalı erkeğin bu süreçte birçok taşınmaz ve taşınırını elinden çıkardığını, çocukların masraflarına dahi katılmadığını, evlilik birliği içinde 63 taşınmazı elinden çıkardığını belirterek davalı erkek adına kayıtlı bankalarda bulunan tüm mevduat malvarlığına tedbir konulması ve davalının tasarruf yetkisinin sınırlanmasını, davalının Sky Moon Star Projesi ve Akkent Doğa Konutları Projesinde bulunan tüm daireler için tedbir konularak davalının tasarruf yetkisinin sınırlanmasını ve davalı adına kayıtlı tüm menkul ve gayrimenkul mallara özellikle Şanlıurfa`daki taşınmaz ve Audi A3 markalaı araca tedbir konulması ve davalının tasarruf yetkisinin sınırlanmasını talep etmiştir. II. CEVAP Davalı erkek davaya cevap dilekçesi sunmamış, 10.06.2021 tarihli duruşmada aralarında boşanma davası olduğunu, dava açılmadan önce araba aldığını, mal kaçırma niyeti olsaydı bu arabayı almayacağını beyan etmiştir. III....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki uyuşmazlık, tedbir nafakası ve davalı adına olan taşınmaz üzerinde, davalının tasarruf yetkisini kısıtlanması talebine ait olup, mahkemece tasarruf yetkisinin kısıtlanması talebi reddedilmiş olup, davacı taraf kararın bu yönü ile temyiz etmektedir. Uyuşmazlık, bağımsız olarak açılan nafaka talebine ilişkin bulunmamaktadır. Davanın bu niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 2.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 2.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 14.01.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi. ....

                Aile konutunun, hak sahibi eş tarafından devri ve konut üzerindeki hakların sınırlandırılması, diğer eşin açık rızasına bağlıdır (TMK m. 194). Bu rıza alınmadan konutla ilgili yapılan tasarruf işlemi geçersizdir. Bu geçersizliği, rızası gereken eş konutun bu vasfını devam ettirmesi koşuluyla evlilik birliği süresince ileri sürebilir. Ayrıca, malik olmayan eş yararına, Türk Medeni Kanunu'nun 194. maddesinin "Aile konutuna" sağladığı haklar mirasçısına geçmez. Aile konutuna malik olmayan eşin ölümüyle birlikte diğer eşin rızası alınmadan yapılan tasarruf işlemi yapıldığı andan itibaren geçerlilik kazanır. Somut olayda, davacı erkek davanın devamında 05.12.2018 tarihinde ölmüştür. Evlilik malik olmayan eşin ölümüyle sona erdiğine göre dava konusu taşınmaz aile konutu olma niteliğini kaybetmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu