Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: Davacı, davalı adına 16 ada 5 parselde kayıtlı bulunan m.109 numaralı bağımsız bölümün evlilik birliği içerisinde ve kendisinin katkıları ile alındığını belirterek, tapu kaydının iptali ile taşınmazın adına tescilini, mümkün olmadığı takdirde dava tarihindeki değerinin tazminini ve Türk Medeni Kanununun 199. maddesi uyarınca davalı eşin tasarruf yetkisinin kısıtlanması amacıyla tapu kaydına şerh konulması isteğinde bulunmuştur. Dava, evlilik birliği içerisinde taşınmaza ilşikin olup, 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun 4. maddesi uyarınca davaya Aile Mahkemesinde görülmesi gerekir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Tasarruf Yetkisinin Sınırlanması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Dava, Türk Medeni Kanununun 199. maddesine dayanan tasarruf yetkisinin sınırlandırılmasına yöneliktir. Mahkemece talep edilen tüm taşınır ve taşınmazlar yönünden davanın kabulü ile davalının tasarruf yetkisinin sınırlandırılmasına karar verilmiş ise de; davaya konu Küçükhacılar Köyünde kain 1314 ve 1315 parsel sayılı taşınmazların 14.08.2008 tarihinde bu davadan önce satıldıkları, dosyadaki tapu kayıtlarından anlaşılmaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tedbir Nafakası-Tasarruf Yetkisinin Sınırlandırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı kadın tarafından nafaka miktarı yönünden, davalı erkek tarafından ise kabul edilen tasarruf yetkisinin sınırlandırılması talebi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacı kadının temyiz itirazlarının incelenmesinde; Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre davacı kadın yararına takdir edilen tedbir nafakası azdır. Mahkemece Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekir....
birikimi üzerindeki tasarruf yetkisinin sınırlandırılmasını, bu hak ve alacakları üzerine ihtiyati haciz konulmasını talep ve dava etmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece; davanın tasarruf yetkisinin kısıtlanması yönünden davacının talep ettiği taşınmazın tapu kaydına dair delil bildirmediği, yaklaşık ispatın olmadığı talebin reddine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ : Mahkemece verilen hükme karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuş olup, Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; tüm dosya kapsamı, ilk derece mahkemesinin tedbir taleplerinin araştırılarak kabulüne karar verilmesi gerektiğini, davalının maliki olduğu taşınır ve taşınmaz mallarla ve banka hesaplarıyla ilgili ihtiyati tedbir konularak tasarruf yetkisinin kısıtlanmasına karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE : Davaların TMK 197.maddesi gereğince açılmış tedbir nafakası ve TMK 199.maddesi gereğince açılmış tasarruf yetkisinin kısıtlanması davaları olduğu anlaşılmıştır....
İ.İ.K.m.91 hükmünce gayrimenkulün haczi ile takip konusu borç ve eşya arasında ilişki kurulur ve tasarruf yetkisi Türk Medeni Kanunu m.1010 anlamında kısıtlanmış olur. Bu tür kişisel haklar tapu kütüğüne şerh verilmekle hak sahibine eşya üzerinde dolaylı da olsa hakimiyet hakkı kurmasını sağlamaz ise de, tasarruf yetkisinin dar manada kısıtlanması sonucunu doğurduğundan taşınmaz üzerinde sonradan bu hakla bağdaşmayan hak kazanan kişilere karşı da ileri sürülebilir hale gelir. Haciz şerhinin etkileri hakkındaki bu kısa açıklamadan sonra somut olaya dönüldüğünde; Üzerinden haciz şerhi kaldırılması istenen taşınmaz Beykoz tapusunda kayıtlıdır. Dava ise taşınmazın bulunduğu Beykoz ilçesinde değil Kartal Mahkemelerinde açılmıştır. HUMK.m.13/II'de maddesinde "Gayrimenkule müteallik dava sebebi ne olursa olsun gayrimenkulün aynına veya gayrimenkul üzerinde bir hakka … …mütedair olanlardır." hükmü bulunmaktadır....
Olayda davalı erkeğin mal varlığının bir kısmını elden çıkarma yönünde girişimde bulunduğu toplanan delillerden anlaşıldığına göre, davalının tasarruf yetkisinin sınırlandırılmasında gereklilik bulunduğu gerçekleşmiştir. Ne var ki sınırlandırma ölçülü olmalıdır. Mahkemece davalıya ait tüm taşınmazlar üzerindeki tasarrufun sınırlandırılmasına karar verilmiştir. Taşınmazların sayı ve nitelikleri dikkate alındığında sınırlandırma ile ulaşılmak istenen amaç bakımından gerekli olanın üstünde ve ölçüsüz olduğu görülmektedir. Bu husus dikkate alınarak ölçülülük ilkesine uygun sınırlandırma yapılması gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir. 2-Davacı davalı eşine ait olduğunu bildirdiği 13 adet taşınmaz üzerindeki tasarruf yetkisinin sınırlandırılmasını istemiş, mahkemece istek kabul edilmiştir....
Mahkemece davalı karşı davacı adına kayıtlı .... taşınmaz ile ....sayılı taşınmazlardaki davalı-karşı davacının tasarruf yetkisinin sınırlandırılmasına karar verilmiş ise de; Toplanan delillere göre ailenin ekonomik varlığının tehlikede olduğu veya evlilik birliğinden doğan bir yükümlülüğün yerine getirilmesi gerektiği ispatlanamamıştır. Ne var ki, davalı-davacı erkek temyizinde sadece adına kayıtlı .... taşınmaz üzerindeki tasarruf yetkisinin sınırlandırılmasının kaldırılmasını talep etmiştir. Bu husus nazara alınarak davacı-davalı kadının ... nolu taşınmaz üzerinde tasarruf yetkisinin sınırlandırılmasına ilişkin talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir. .../......
İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı - karşı davalı kadın; kusur belirlemesi, kocanın davası, tazminat ve lehine takdir edilen nafakaların miktarı ile tasarruf yetkisinin kısıtlanması davası ve bu dava nedeni ile aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesi yönlerinden istinaf yasa yoluna başvurmuştur....
İ....m.91 hükmünce gayrimenkulün haczi ile takip konusu borç ve eşya arasında ilişki kurulur ve tasarruf yetkisi Türk Medeni Kanunu m.1010 anlamında kısıtlanmış olur. Bu tür kişisel haklar tapu kütüğüne şerh verilmekle hak sahibine eşya üzerinde dolaylı da olsa hakimiyet hakkı kurmasını sağlamaz ise de, tasarruf yetkisinin dar manada kısıtlanması sonucunu doğurduğundan taşınmaz üzerinde sonradan bu hakla bağdaşmayan hak kazanan kişilere karşı da ileri sürülebilir hale gelir. Türk Medeni Kanunu’nun 1010. maddesi uyarınca haciz şerhi tapuya yazıldıktan sonra lehtarının talebi ile terkin edilebilir. Borcun ödenmesi, icra takibinin düşmesi veya sona ermesi halinde ya da haciz şerhinin usulsüz kaydı 2010/8192 - 9535 hallerinde ilgilisinin terkine olur vermemesi durumunda taşınmaz maliki, şerhin terkinini dava edebilir. Davanın da şerh nedeniyle hak sahibi olan kişilere karşı yöneltilmesi gereklidir....