Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ancak, Kanunun sistematiği nazara alındığında Kanunda zikredilen eser sözleşmelerinden kastın; ticari ve mesleki olmayan amaçlarla, salt kişisel ihtiyaçları için kullanma ve tüketme amacıyla gerçek ve tüzel kişi ile tüketici arasında yapılan eser sözleşmeleri olduğu anlaşılmaktadır. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmeleri, 818 sayılı BK'nın 155 vd. maddelerinde düzenlenen eser sözleşmelerinin kendine özgü bir türüdür. Bu sözleşmelerin bir tarafı arsa sahibi diğer tarafı yüklenicidir. Bu tür sözleşmelerde arsa sahibinin Tüketici Kanununda 3/1-k maddesindeki tüketici tanımına uymadığı anlaşılmaktadır. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde arsa sahibi açısından güdülen amaç, kullanmak için konut edinmek değil arsasını değerlendirmektir. Bu nedenle arsa sahibinin arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalarken güttüğü saikin 6502 sayılı Kanunda tanımlanan tüketicinin saikinden farklı olduğu gözden kaçırılmamalıdır....

    Asıl davada davacı arsa sahibi ile davalı yüklenici arasında 06.12.2007 tarihinde arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığı, akabinde arsa sahibi arsayı yüklenici şirkete intikal ettirdiği, yüklenici şirkette taşınmazı hisseli olarak 3.kişilere sattığı sabittir. 3.kişiler tarafından satın alına hisselerin her birinin bağımsız daire niteliğinde olduğu yapılan satışlardan anlaşılabilir haldedir. Bu durumda 3.kişiler bu taşınmazdan daire karşılığı hisse aldıklarını temlik sırasında bilmektedir. Aksi durum hayatın olağan akışına aykırıdır. Hal böyle olunca 3. kişilerin bu taşınmazı arsa payı inşaat sözleşmesi uyarınca yüklenici şirkete intikal eden bu taşınmazı yüklenicinin edimini yerine getirmeden bu hisselerin gerçek manada kendilerine ait olamayacağını, avans niteliğinde olduğunu bildikleri kabul edilmelidir....

      - KARAR - Davacı vekili, davalıların murisi ile müvekkili yüklenici arasında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, müvekkilinin sözleşme uyarınca kendisine düşen yükümlülükleri yerine getirmesine rağmen davalıların yine sözleşme gereği müvekkiline verilmesi kararlaştırılmış olan bağımsız bölümlerin tapuda devrinden kaçındıklarını ileri sürerek, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca müvekkiline verilmesi gereken ... bağımsız bölümlerin mevcut tapu kayıtlarının iptali ile davacı adına tescilini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekili, henüz inşaat tamamlanmadan sözleşmeyi feshettiklerini ve plan ve projeye onaylarının bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir....

        in de davalı yüklenici şirket ile arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi yaptığı, ancak dosyaya celbedilen devir senetlerinin hiçbirinde adına rastlanılmaması sebebiyle, işbu davacı yönünden açılan tapu iptali-tescil davasının reddinin gerektiği, davacı ... dışındaki diğer tüm davacıların davalı şirket ile yaptıkları arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca, yüklenici şirketin inşaat yapma edimini yerine getirmediği, kusurun davalı şirkete ait olduğu, davalı şirket edimini yerine getirmediğinden sözleşme gereğince davacıların, tapudaki paylarını ayni hak olarak değil, inşaat ediminin yerine getirilmesinin karşılığı olarak şahsi hakların devri mahiyetinde olduğu, bu itibarla da arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi nedeniyle yükleniciden taşınmaz satın alan 3. kişilerin bu tür devirlerde iyiniyetli olduklarına ilişkin iddianın dinlenemeyeceği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. .../... S.2. Kararı, davalı .... vekili temyiz etmiştir....

          Birleşen davada davacılar vekili, müvekkilleri ile davalı yükleniciler arasında ... tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca tevhit işlemi yapıldıktan sonra üç ay içerisinde ruhsata müracaat etmeleri ve temel üstü ruhsat tarihinden itibaren ...ay içerisinde inşaatın tamamlanması gerektiğini, sözleşmenin imzalanmasından itibaren yedi yıl geçmesine rağmen davalıların hiçbir işlem yapmadığını ileri sürerek, ... tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin müvekkilleri yönünden iptalini talep ve dava etmiştir. Asıl ve birleşen davada davalı ...vekili ile davalı ..., davanın reddini istemiştir....

            Ancak, Kanunun sistematiği nazara alındığında, kanunda zikredilen eser sözleşmelerinden kastın; ticari ve mesleki olmayan amaçlarla, salt kişisel ihtiyaçları için kullanma ve tüketme amacıyla gerçek ve tüzel kişi ile tüketici arasında yapılan eser sözleşmeleri olduğu anlaşılmaktadır. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmeleri 818 sayılı BK'nın 155 vd. maddelerinde düzenlenen eser sözleşmelerinin kendine özgü bir türüdür. Bu sözleşmelerin bir tarafı arsa sahibi diğer tarafı yüklenicidir. Bu tür sözleşmelerde arsa sahibinin Tüketici Kanununun 3/1-(k) maddesindeki tüketici tanımına uymadığı anlaşılmaktadır. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde arsa sahibi açısından güdülen amaç, kullanmak için konut edinmek değil arsasını değerlendirmektir. Bu nedenle arsa sahibinin arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalarken güttüğü saikin, 6502 sayılı Kanunda tanımlanan tüketicinin saikinden farklı olduğu gözden kaçırılmamalıdır....

              Ancak Kanunun sistematiği nazara alındığında Kanunda zikredilen eser sözleşmelerinden kastın; ticari ve mesleki olmayan amaçlarla, salt kişisel ihtiyaçları için kullanma ve tüketme amacıyla gerçek ve tüzel kişi ile tüketici arasında yapılan eser sözleşmeleri olduğu anlaşılmaktadır. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmeleri 818 sayılı BK'nın 155 vd. maddelerinde düzenlenen eser sözleşmelerinin kendine özgü bir türüdür. Bu sözleşmelerin bir tarafı arsa sahibi diğer tarafı yüklenicidir. Bu tür sözleşmelerde arsa sahibinin Tüketici Kanununun 3/k maddesindeki tüketici tanımına uymadığı anlaşılmaktadır. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde arsa sahibi açısından güdülen amaç kullanmak için konut edinmek değil arsasını değerlendirmektir. Bu nedenle, arsa sahibinin arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalarken güttüğü saikin 6502 sayılı Kanunda tanımlanan tüketicinin saikinden farklı olduğu gözden kaçırılmamalıdır....

                A.Ş. ve diğer arsa maliklerine karşı yöneltmiştir. Davalı yüklenici ... A.Ş., ... Ltd.Şti. ve ... Ltd.Şti., arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca tarafına bırakılıp, davacıya sattığı taşınmazı arsa maliklerinin kendisinin onayını almadan muvazaalı olarak davalı ...’a devrettiklerini, davaya diyeceğinin olmadığını yanıt dilekçesinde belirtmiştir. Davalı ... ise, davacının dayandığı harici satış sözleşmesinin tarafı ... Ltd. Şti’nin arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinde yer almadığını, taşınmazı tapu kaydına güvenerek harici satış sözleşmesinden önce edindiğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Davalı arsa maliklerinden ... de, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca davalı yüklenicinin gösterdiği kişilere tapunun devredildiğini, taşınmazın haricen davacıya satıldığına ilişkin bilgisi bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuş, diğer arsa malikleri ise yanıt vermemişlerdir....

                  Somut olayda, davalı şirket ile davalı şirkete satış suretiyle payını devreden ... arasında Aksaray 1. Noterliğinin 20.05.2014 tarihli, ... yevmiye sayılı arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin, davalı şirket ile ... arasında Aksaray 4. Noterliğinin 23.09.2013 tarihli, ... yevmiye sayılı arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin, davalı şirket ile ... arasında Aksaray 4....

                    Taraflar arasında resmi şekle uygun ....07.2000 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi düzenlenmiş ise de , söz konusu parsel üzerinde davacı paydaş olup, onun dışında çok sayıda paydaş bulunduğu dosya kapsamındaki belgelerden anlaşılmaktadır.Her iki tarafça da diğer paydaşlarla sözleşme yapıldığı ileri sürülüp kanıtlanmış da değildir. TMK'nın 692. maddesi uyarınca, paylı malın özgülendiği amacın değiştirilmesi, korumanın veya olağan şekilde kullanmanın gerekli kıldığı ölçüyü aşan yapı işlerine girilmesi veya paylı malın tamamı üzerinde konut işlemlerinin yapılması, oybirliğiyle aksi kararlaştırılmış olmadıkça bütün paydaşların kabulüne bağlıdır. Aynı parselde, paydaş olan diğer tapu malikleriyle arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi yapılamadığına göre, dava konusu sözleşmenin kural olarak geçersiz olduğunun kabulü gerekir. Bu husus kamu düzeni ile ilgili olup, mahkemece de re'sen gözetilmelidir....

                      UYAP Entegrasyonu