Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava konusu yapılan devre mülk sözleşmesinin 2. maddesinde davalı ... ... İşletmeleri .... İnş. Tic. A.Ş’nin malik-sağlayıcı olarak yer aldığı görülmekle her iki davalı arasında organik bağ bulunduğundan davanın davalı ... ... İşletmeleri .... İnş. Tic. A.Ş’ye de husumet düştüğünün kabulü ile sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, davalı ... ... İşletmeleri .... İnş. Tic. A.Ş yönünden davanın husumetten reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. 2-Davalı .... Tur. İnş. Tic. Ltd. Şti.’nin temyiz itirazları bakımından; Dava, davacı tarafından imzalanan devremülk satış sözleşmesinin iptali ve ödenen bedelin iadesine ilişkindir. Taraflar arasında 11.10.2014 tarihli devremülk satış sözleşmesi imzalanmıştır. Söz konusu sözleşme incelendiğinde tapuda pay devrini içeren bir sözleşme olduğu anlaşılmaktadır. Dava konusu taşınmazlara ilişkin tapunun 17.11.2014 tarihinde davacıya verildiği anlaşılmaktadır....

    İlk derece mahkemesince; ".. davacı ile davalı arasında 20.07.2012 tarihli YLVB0025 ve YLVB0025A nolu Yalova Termal Palace Devre Mülk Pay Vaadi Sözleşmesi ile hisseli gayrimenkul satış sözleşmesinin imzalandığı, hissenin 27- 03 Ağustos arasına denk gelen 30....

    Davalı vekili beyan dilekçesiyle; taşınmazı teslim ettiklerini, keşif talep ettiklerini ve davanın reddini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince; taraflar arasında resmi yola yapılmayan adi yazılı devremülk sözleşmesi olup, geçerli bir sözleşme olarak kabul edilmesinin mümkün olmadığı, adi şekilde yapılan sözleşmelerde cayma hakkı kullanılmasının herhangi bir süreye bağlı olmadığı ve geçersiz sözleşme nedeni ile davacının ödediğini isteme hakkı bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile taraflar arasında imzalanan 21/12/2016 tarihli gayrimenkul satış sözleşmesinin iptali ile ödenen 10.375,00 TL'nin temerrüt tarihi olan 29/01/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, taşınmaz tapusunun iptali ile önceki malik adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, karar süresinde davalı tarafından istinaf edilmiştir....

    Taraflar arasında imzalanan Hisseli Gayrimenkul Satış Sözleşmesi başlıklı satış sözleşmelerinde “sözleşmenin konusu” başlıklı 2. maddelerinde "İş bu sözleşmenin konusu Yalova İli Termal İlçesi, Killi Orman Mevkii, G22D14C2D Pafta, 424 Ada 23, 24, 24, 26 ve 27 parsellerinden birinin üzerinde kurulu bağımsız bölümlerden birinin 7/3650 hissesinin satışı, satış bedeli, teslimi, site aidatı, resim, harç ve vergilerin ödeme koşulları ile ilgili alıcı ve satıcı arasındaki karşılıklı taahhütleri kapsar..." şeklinde ifade edilen hükümle tapuda pay devrini içeren bir devre mülk sözleşmesi olduğu, bu sözleşmenin devre tatil sözleşmesi olarak nitelendirilemeyeceği anlaşılmaktadır....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Alacak Uyuşmazlık, gayrimenkul satış sözleşmesinin feshi nedeni ile el atmanın önlenmesi ile fesih tarihine kadar geçen dönem için ecrimisil istemine ilişkindir. Taraflar arasında kira ilişkisi yoktur. Bu durumda temyiz incelemesi dairemizin görevi dışında bulunduğundan dosyanın görevli Yargıtay 1. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 31.05.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; "..ibraz edilen hisseli gayrimenkul satış sözleşmesine göre davacı ile davalı arasında 20.05.2010 tarih ve 002067 numaralı sözleşme ile 7....

      Tüketici Mahkemesi'nin 05/02/2021 tarih ve 2020/324 Esas 2021/91 Karar sayılı kararı ile kurulan hüküm nedeniyle davalı vekilinin istinaf başvurusu ile ilgili yapılan esas incelemesinde; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA DİLEKÇESİNDE ÖZETLE : Müvekkili ile davalı şirket arasında 31.05.2014 tarihli 15.460,00- TL bedelli hisseli gayrimenkul satış sözleşmesi düzenlendiğini, müvekkilinin bu sözleşmeye istinaden sözleşme tarihinde 15.460,00- TL satış bedelini peşin ödediğini, müvekkili tarafından, sözleşmede belirtilen dairede ve dönemde henüz hiç tatil hakkı kullanılmadığını, defalarca kez telefonla aranmış ve ulaşılmaya çalışılmışsa da davalı şirkete ulaşılamadığını, son olarak sözleşmede bildirilen adrese cayma bildirimi gönderildiğini fakat gerekli işlemlerin yapılmadığını, kanundan kaynaklı cayma haklarını kullanmalarını iletmelerine rağmen davalı şirket tarafından bugüne kadar herhangi bir işlem yapılmadığından, müvekkiline ayrıntılı bilgi verilmeden imzalattırılan 31.05.2014 tarihli toplam 15.460,00...

      Şti. ile yapılan düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesi doğrultusunda bu şirket tarafından yapıldığını, davalılar arasında düzenlenmiş Gebze 6. Noterliğinin 27.01.2009 tarihli, 27657 yevmiye sayılı satış vaadi sözleşmesinin davacı açısından geçersiz olduğunu ve bağlayıcı olmadığını, davalı vaat alacaklısı ... ile dava dışı şirket arasında yapılan bağımsız bölüm satım sözleşmesinin feshedildiği, bu doğrultuda vaat alacaklısına senet verildiğini, davalıların iyiniyetli olmayıp işbirliği içerisinde olduğunu ileri sürerek davalılar arasında akdedilmiş düzenleme şeklindeki satış vaadi sözleşmesinin feshi ile davacı yönünden geçerli ve bağlayıcı olmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir. Davalılar ve birleştirilen davada davalılar, dava ve birleştirilen davaların reddini savunmuştur. Asıl ve birleşen Gebze 2....

        Şti arasında kat karşılığı inşaat sözleşmesinin bulunmadığı, aksine T2 A.Ş ile Üsküdar 7.Noterliği'nin 30.06.2010 tarihli 22061 yevmiye nolu Düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesinin akdedildiği, arsa malikleri ile Bengisu Yapı A.Ş'nin yaptığı, konut satışının ise başka bir şirket ile imzalandığı, bu şekilde kötü niyetli hareket edildiği, davacının yanıltıldığı, yapılan satıştan tüm davalıların sorumlu olduğu, davalı şirketlerin yetkilisinin tek kişi olduğu, sözleşmenin en başından beri geçersiz olduğu, tüzel kişilerin kendilerini oluşturan kişilerden ayrı bağımsız kişi olup sınırlı sorumluluk ilkesi çerçevesinde hukuki işlemlerde taraf olacakları ancak kimi zaman sözleşme ve kanundan doğan borç ve yükümlülüklerden kurtulmak için tüzel kişiliğin araç olarak kötüye kullanıldığı, bu nedenle tüzel kişilik perdesinin aralanması teorisinin geliştirildiği ve Yargıtay uygulamaları ile bu teorinin benimsendiği, sözleşmenin geçersiz olduğu, sözleşmenin feshi...

        Somut olayda, davanın, taraflar arasında düzenlenen, hisseli gayrimenkul (devre mülk) sözleşmesinin davacı tarafça tek taraflı olarak feshedilmesi üzerine, davacının ödediği bedelin iade edilmesi istemine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Tüketici, bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen kişidir. 5 adet bağımsız bölümün oturmak veya tatil amaçlı olarak alındığının kabulü, Tüketici Kanununun amacı ile bağdaşmamaktadır. Konutların ticari amaçla satın alındığı gözetilerek, taraflar arasındaki uyuşmazlığın ticari satımdan kaynaklandığı anlaşılmakla, Her ne kadar, görev uyuşmazlığı, ... 13. Tüketici Mahkemesi ile ... 6. Asliye hukuk Mahkemeleri arasında çıkmış ise de mahkemelerin görevi kamu düzenine ilişkin olup, yargılamanın her aşamasında re'sen gözetilmesi gerektiği ve HMK'nın 22/2. maddesi uyarınca Yargıtay tarafından "Görevli" mahkemenin belirlenmesi zorunlu bulunduğu için, ......

          UYAP Entegrasyonu